Tepkime hızının, madde cinsine, derişime, sıcaklığa, katalizörlere ve yüzey alanına bağlı olarak nasıl değiştiğini açıklar.
Kimyasal tepkimeler farklı hızlarda oluşur. Bazı yanma tepkimeleri hızlı gerçekleşirken metallerin paslanması ve jeolojik olaylar gibi tepkimeler oldukça yavaş gerçekleşir.
Tepkime hızı, birim zamanda tepkimeye giren maddelerin miktarındaki azalma, ürünlerin miktarındaki artma olarak tanımlanır. Tepkime hızı, aşağıdaki faktörlere bağlıdır:
Tepkime hızı, tepkimenin türüne, tepkime koşullarına ve tepkimeye giren maddelerin özelliklerine bağlı olarak değişebilir.
İlgili Kaynaklar * [Tepkime Hızı ve Etkileyen Faktörler](https://www.youtube.com/watch?v=g04v5QA7zgw) * [Reaksiyon Hızı ve Etkileyen Faktörler](https://www.egitimhane.com/reaksiyon-hizi-ve-etkileyen-faktorler/)Kimyasal tepkimelerde tepkime hızı, girenlerin ve ürünlerin madde miktarındaki değişimin tepkimenin sonlanmasına kadar geçen zaman aralığına bölünmesiyle belirlenir. Tepkime hızı “r”, “TH”, “Hız” veya “ν” ile gösterilebilir.
Kimyasal tepkimelerin hızları, gözlenebilen ve ölçülebilen özelliklerden (renk, çökelti, elektrik iletkenliği, basınç, hacim, sıcaklık) yararlanılarak belirlenebilir.
Kimyasal tepkimenin hızı, girenlerin ve ürünlerin madde miktarındaki değişimin tepkimenin sonlanmasına kadar geçen zaman aralığına bölünmesiyle belirlenir.
Tepkime hızı “r”, “TH”, “Hız” veya “ν” ile gösterilebilir.
Hız = = = Giren veya ürünlerin madde miktarındaki değişim Zaman aralığı Molar M s s Madde miktarı = mol, hacim, kütle, molar derişim … Zaman = saniye, dakika, saat, gün, ay, yıl …
Hız, belirli zaman aralığında bir özellikteki değişim olarak tanımlanabilir. Örneğin motorsikletle gidilen bir yolda motorsikletin ortalama hızı bulunmak istenirse gidilen mesafe yolculuk için geçen zamana bölünür. Yolculuğun herhangi bir noktasındaki hızın ölçülmesi ise anlık hızı ifade eder.
Kimyasal tepkimelerde de ortalama hızı hesaplamak mümkündür. Örneğin sütün mayalanarak yoğurda dönüşmesi için geçen süre yaklaşık üç saattir. Sütün yoğurda dönüşmesindeki ortalama hız nasıl hesaplanabilir? Süt yoğurda dönüşürken tepkimenin başında etkin çarpışma hızı fazla olduğu için tepkime hızlıdır. Tepkime devam ederken madde miktarı azalacağı için çarpışma sayısı, buna bağlı olarak da tepkimenin hızı azalır. Tepkimenin herhangi bir anında ölçülen hıza anlık hız, belirli bir zaman aralığındaki madde miktarı değişimine ise ortalama tepkime hızı denir.
Kimyasal tepkimelerde hız, tepkimenin ilerleyişini ifade eden önemli bir parametredir. Tepkime hızının ölçülmesi ve hesaplanması, birçok alanda pratik uygulamalara sahiptir.
https://www.youtube.com/watch?v=qqUe6W2xXOE (Kimyasal Tepkimelerin Hızı)
https://www.khanacademy.org/science/chemistry/chemical-reactions/reaction-rates/a/introduction-to-reaction-rates (Introduction to Reaction Rates)
Kimyasal tepkimelerde hız, tepkimeye giren maddelerin derişimlerinin zamanla değişmesidir. Tepkime hızı, tepkimenin seyrinde tepkimeye giren madde ya da ürünlerin derişimlerindeki değişmedir.
Tepkime hızını etkileyen faktörlerden biri de tepkimeye giren maddelerin cinsidir. Tepkimeye giren maddelerin cinsinin tepkime hızına etkisi, tepkimeye giren moleküllerin yapısı, bağ yapısı, elektron dizilimi, polaritesi, sıcaklığa duyarlılığı gibi etmenlere bağlıdır.
Moleküller ne kadar büyük ve kompleks ise tepkime hızı o kadar yavaşlar. Örneğin, etanol ve metanolün yanma tepkimelerinin hızları farklıdır. Etanolün molekülü metanolün molekülünden daha büyüktür ve daha fazla atoma sahiptir. Bu nedenle, etanolün yanma hızı metanolün yanma hızından daha yavaştır.
Moleküller arasındaki bağlar ne kadar güçlü ise tepkime hızı o kadar yavaşlar. Örneğin, karbon-karbon bağı karbon-hidrojen bağından daha güçlüdür. Bu nedenle, etanolün yanma hızı metanolün yanma hızından daha yavaştır.
Moleküllerin elektron dizilimi de tepkime hızını etkiler. Örneğin, benzenin elektron dizilimi, sikloheksenin elektron diziliminden daha kararlıdır. Bu nedenle, benzenin bromlanması sikloheksenin bromlanmasından daha yavaştır.
Moleküllerin polaritesi de tepkime hızını etkiler. Örneğin, suyun molekülü polar, karbon tetraklorürün molekülü ise polar olmayan bir moleküldür. Bu nedenle, suda gerçekleşen tepkimelerin hızları karbon tetraklorürde gerçekleşen tepkimelerin hızlarından daha fazladır.
Moleküllerin sıcaklığa duyarlılığı da tepkime hızını etkiler. Örneğin, proteinler yüksek sıcaklıklarda yapısal değişikliklere uğrayarak işlevlerini kaybederler. Bu nedenle, proteinlerin katıldığı tepkimelerin hızları yüksek sıcaklıklarda yavaşlar.
Tepkime hızını etkileyen bir diğer faktör de tepkimeye giren maddelerin başlangıç derişimleridir. Tepkimeye giren maddelerin başlangıç derişimleri ne kadar fazla ise tepkime hızı o kadar yüksektir. Bunun nedeni, tepkimeye giren maddelerin derişimleri arttıkça tepkimeye giren moleküllerin birbirleriyle çarpışma olasılığının artmasıdır.
Örneğin, bir asidin bir bazla nötralleşme tepkimesinde, asidin ve bazın başlangıç derişimleri arttıkça tepkime hızı artar. Bunun nedeni, asidin ve bazın derişimleri arttıkça asit ve baz moleküllerinin birbirleriyle çarpışma olasılığının artmasıdır.
Tepkime hızını etkileyen bir diğer faktör de sıcaklıktır. Sıcaklık arttıkça tepkime hızı artar. Bunun nedeni, sıcaklık arttıkça tepkimeye giren moleküllerin ortalama kinetik enerjilerinin artmasıdır. Ortalama kinetik enerjisi yüksek olan moleküllerin birbirleriyle çarpışma olasılığı daha yüksektir ve bu nedenle tepkime hızı artar.
Örneğin, bir gazın yanma tepkimesinde, sıcaklık arttıkça yanma hızı artar. Bunun nedeni, sıcaklık arttıkça gaz moleküllerinin ortalama kinetik enerjilerinin artması ve gaz moleküllerinin birbirleriyle çarpışma olasılığının artmasıdır.
Tepkime hızını etkileyen bir diğer faktör de katalizörlerdir. Katalizörler, tepkime hızını değiştirerek tepkimenin daha hızlı veya daha yavaş gerçekleşmesini sağlarlar. Katalizörler, tepkimeye giren maddelerin aktivasyon enerjisini düşürerek tepkimenin daha hızlı gerçekleşmesini sağlarlar.
Örneğin, platin, hidrojen ve oksijen gazlarının yanma tepkimesinde katalizör olarak kullanılır. Platin, hidrojen ve oksijen gazlarının aktivasyon enerjisini düşürerek yanma tepkimesinin daha hızlı gerçekleşmesini sağlar.
Tepkime hızını artıran bir diğer faktör de yüzey alanıdır. Tepkime yüzey alanı arttıkça tepkime hızı da artar. Moleküller yüzeyin düzenli yapısı sayesinde daha kolay çarpışabilirler.
Sonuç olarak, kimyasal tepkimelerde hız, tepkimeye giren maddelerin cinsine, derişimlerine, sıcaklığa, katalizörlere ve yüzey alanına bağlıdır. Bu faktörler tepkime hızını etkileyebilir ve tepkimenin daha hızlı veya daha yavaş gerçekleşmesini sağlayabilir.
Yararlı Kaynaklar:Kimyasal tepkimelerin hızı, tepkimeye giren maddelerin derişimi, sıcaklığı, katalizörü ve temas yüzeyi gibi faktörlere bağlıdır.
Tepkime hızı, tepkimeye giren maddelerin cinsi, derişimi, sıcaklığı, katalizörü ve temas yüzeyi gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Tepkime Hızı ve Etkileyen FaktörlerKimyasal tepkimelerde hız, tepkimeye giren maddelerin birim zamanda tüketilme veya ürünlerin oluşma miktarıdır.
Kimyasal tepkimelerdeki hız, çeşitli faktörlerden etkilenir. Bu faktörler, tepkimeye giren maddelerin derişimi, sıcaklık, katalizör ve temas yüzeyidir. Bu faktörlerin uygun şekilde kontrol edilmesiyle tepkimelerin hızı istenen düzeyde ayarlanabilir.
Kaynaklar:Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, çok elektronlu sistemlerde çözümü neredeyse imkânsız görülen Schrödinger denklemi ile ilgili doğru çıkarımlarda bulunmuş bir kimyacı, moleküler biyofizikçi ve biyokimyacıdır. Sinanoğlu, elektronik yapı teorisi, kimyasal tepkime mekanizmaları ve Türkçenin sorunları alanlarında çalışmış ve önemli katkılarda bulunmuştur.
Sinanoğlu, elektronların hareketinin birbiriyle ilişkili olduğunu ve birbirini etkilediğini, bu nedenle elektronların kendi orbitallerinde bağımsız hareket edemeyeceğini ifade etmiştir. Bu görüş, çok elektronlu sistemlerin elektronik yapısını açıklamada önemli bir adımdır.
Sinanoğlu, kimyasal tepkimelerin mekanizmalarını açıklayan matematik teorilerine dayanan bir yöntem geliştirmiştir. Bu yöntem, Sinanoğlu İndirgemesi olarak bilinir ve kimyasal tepkimelerin anlaşılmasında önemli bir araçtır.
Sinanoğlu, İngilizcenin Türkçeyi etkisi altına almasına ve İngilizceden dilimize çok sayıda kelime geçmesine karşı çıkmıştır. Yabancı dil öğrenmenin bir ihtiyaç olduğunu ancak bunun için öğretimin tamamen yabancı dille yapılmasının gerekmediğini savunmuştur. Türkçenin matematiksel yapısından dolayı yeterince zengin ve elverişli bir bilim dili olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır.
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, kimya, fizik ve Türk dili alanlarında önemli katkılarda bulunmuş bir bilim adamıdır. Çalışmaları, bilim dünyasında olduğu kadar Türkçenin korunması ve geliştirilmesi çalışmalarında da etkili olmuştur.