10.Sınıf TDB 1.Dönem Sonu Yazılı Soruları (II. Ünite - Klasik)

Kanaatkârlık, insanın dünya malına karşı tutumunu belirler. Kanaatkâr olan insan, dünya malını geçici bir nimet olarak görür ve ona gereğinden fazla değer vermez. Bu sayede, haram kazanç elde etme, aşırı tüketim ve israf gibi kötü davranışlardan uzak durur.

Cömertlik, insanın sosyal ilişkilerini de olumlu yönde etkiler. Cömert olan insan, çevresindeki insanlarla sevgi, saygı ve güven duyguları oluşturur. Ayrıca, cömertlik toplumda birlik ve beraberliği güçlendirir.

Helal kazanç elde etmek için yaptığımız işlerde yalan söylememeli, hile yapmamalı, başkalarının haklarını yememeliyiz.

Yardımlaşma, kişinin hem dünya hem de ahiret mutluluğunu sağlar. Dünyada yardım edilen kişi mutlu olurken, yardım eden kişi de sevap kazanır.

İslam'da infak nedir? Cevap: İslam'da infak, kişinin sahip olduğu maldan, mülkten, zamanından veya bilgi ve becerisinde karşılığında bir karşılık beklemeden Allah rızası için harcamasıdır.infak nedir? Cevap: İslam'da infak, kişinin sahip olduğu maldan, mülkten, zamanından veya bilgi ve becerisinde karşılığında bir karşılık beklemeden Allah rızası için harcamasıdır.

Karz-ı hasen, İslam'ın önemli sosyal yardımlaşma araçlarından biridir. Karz-ı hasen yoluyla darda olan kişilere yardım edilerek toplumda birlik ve beraberlik duygusu güçlendirilir.

Kul hakkını korumak için öncelikle kul hakkına girmemek gerekir. Bunun için dürüst, güvenilir ve sorumluluk sahibi olmak gerekir. Ayrıca başkalarının haklarını gözetmek ve onlara saygılı davranmak gerekir.

Kul hakkı, insanların birbirine karşı olan sorumluluklarını ifade eder. Bu sorumluluklar, maddî ve manevî olabilir. Maddi kul hakları arasında, ücretini alamayan işçinin hakkı, borcunu ödemeyen borçlunun hakkı, emaneti yerine getirmeyen kişinin hakkı gibi örnekler verilebilir. Manevî kul hakları arasında ise, hakaret edenin hakkı, iftira atanın hakkı, yalan söyleyenin hakkı gibi örnekler verilebilir. Kul hakkı, Allah'ın emirlerine aykırı olduğu için dinimizde büyük bir öneme sahiptir. Kul hakkını ihlal eden kişi, hem Allah'a hem de kullarına karşı sorumluluklarını yerine getirmemiş olur. Bu nedenle, kul hakkının korunması ve ihlal edilmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır.

İslam, mülkiyet hakkını kutsal bir hak olarak görür. Bu nedenle, mülkiyet hakkının korunması için gerekli önlemleri alır.

İslam'a göre mülkiyet hakkı, kişinin temel haklarından biridir. Ancak bu hak, diğer insanların ve kamunun haklarının başladığı yerde sona erer. Dolayısıyla bir kimsenin mülkiyet hakkının sınırı, diğer insanların ve kamunun haklarının başladığı yerde sona erer. Bu gibi durumlarda devletin özel mülkiyete müdahale etme ve sınırlama getirme hakkı vardır.

Rüşvet, genellikle bir işi yapması veya yapmaması için verilir. Ancak rüşvet, herhangi bir hak veya çıkar elde etmek için de verilebilir. Rüşvet, haksız bir kazanç elde etmek için kullanılan bir araçtır.

Rüşvet, İslam'da çok büyük bir günahtır. Rüşvet alan ve veren kişi, İslam'ın düzenini bozmaya çalışır. Bu nedenle rüşvet alan ve veren kişi için ağır bir ceza vardır.

Hileli satıştan korunmak için alışveriş yaparken dikkatli olmalı ve ürünün özelliklerini iyi araştırmalıyız. Ürünün ayıbını gizlemeye çalışan satıcılardan şüphelenmeliyiz.

İslam'da adalet, her türlü muamelenin temelini oluşturan bir ilkedir. Hileli satış, yapay olarak fiyat yükseltme ve karaborsacılık gibi faaliyetler ise adalet ilkesine aykırıdır. Bu faaliyetler, alıcıları, satıcıları ve toplumu bir bütün olarak zarara uğratır.

Bu sektörler, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak için ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri içermektedir. Bu nedenle, bu sektörlerde karaborsacılık, topluma daha fazla zarar vermektedir.

Karaborsacılık, toplum düzenini bozan ve vatandaşların haklarını ihlal eden bir suçtur. Bu nedenle, karaborsacılık yapanlar için caydırıcı cezalar öngörülmüştür.