Hava yastığı sistemi, trafik kazalarında sürücü ve yolcuların hayatını kurtarmak için kritik bir rol oynar
Kimyanın temel kanunları, kimyasal reaksiyonların özelliklerini ve maddelerin davranışlarını açıklayan yasalar grubudur. Bu kanunlar, kimyanın temel ilkelerini oluşturur ve kimyasal reaksiyonları anlamak ve tahmin etmek için kullanılır. Bu kanunlar şunlardır:
Sabit oranlar kanunu, bir bileşiği oluşturan elementlerin kütlelerinin her zaman aynı oranda olduğunu belirtir. Bu kanun, bir bileşiğin her zaman aynı elementlerden ve aynı oranlarda oluştuğunu gösterir. Yani bir bileşiği oluşturan elementlerin kütle oranları sabittir ve bu oran bileşiğin türüne göre değişmez.
Örneğin, su molekülü her zaman iki hidrojen atomu ve bir oksijen atomundan oluşur. Suyun kütle oranı her zaman 1:8'dir, yani her 1 gram hidrojen için 8 gram oksijen bulunur.
Çoklu oranlar kanunu, aynı iki elementin birleşerek oluşturduğu farklı bileşiklerde, bir elementin sabit bir kütle ile birleştiği diğer elementin kütlelerinin tam sayı oranlarıyla değiştiğini belirtir.
Örneğin, karbon ve oksijen elementleri birleşerek iki farklı bileşik oluşturabilir: karbon monoksit (CO) ve karbondioksit (CO2). Karbon monoksitte karbon ve oksijenin kütle oranı 1:1'dir, yani her 1 gram karbon için 1 gram oksijen bulunur. Karbondioksitte ise karbon ve oksijenin kütle oranı 1:2'dir, yani her 1 gram karbon için 2 gram oksijen bulunur.
Kütle korunumu kanunu, bir kimyasal reaksiyonda başlangıçtaki kütle ile reaksiyon sonundaki kütle arasında herhangi bir değişiklik olmadığını belirtir. Bu kanun, kimyasal reaksiyonlarda maddenin yaratılamayacağını veya yok edilemeyeceğini gösterir. Yani bir kimyasal reaksiyonda tepkimeye giren maddelerin toplam kütlesi, reaksiyon sonucu oluşan maddelerin toplam kütlesine eşittir.
Kimyanın temel kanunları, kimyanın temel ilkelerini oluşturur ve kimyasal tepkimeleri anlamak ve tahmin etmek için kullanılır. Bu kanunlar, kimya biliminin temelini oluşturur ve kimyanın birçok alanında kullanılır.
Bu üç yasa, kimyanın temelini oluşturur ve kimyasal reaksiyonları anlamak için çok önemlidir. Bu yasalar, kimyasal bileşiklerin yapısını, kimyasal reaksiyonların gidişatını ve maddenin korunumunu açıklamak için kullanılır.
Kaynaklar:
Atomlar ve moleküller, maddenin yapı taşlarıdır. Atomlar, bir elementin en küçük birimidir ve proton, nötron ve elektronlardan oluşur. Protonlar ve nötronlar atomun çekirdeğinde bulunurken, elektronlar çekirdeğin etrafında dönerler. Moleküller ise iki veya daha fazla atomun kimyasal olarak birleşmesiyle oluşan yapılardır.
Atomlar, proton, nötron ve elektronlardan oluşur. Protonlar ve nötronlar atomun çekirdeğinde bulunurken, elektronlar çekirdeğin etrafında dönerler.
Moleküller, iki veya daha fazla atomun kimyasal olarak birleşmesiyle oluşan yapılardır. Moleküllerdeki atomlar, kovalent veya iyonik bağlarla birbirine bağlanırlar.
Atomlar ve moleküller, maddenin yapı taşlarıdır. Atomlar, proton, nötron ve elektronlardan oluşurken, moleküller iki veya daha fazla atomun kimyasal olarak birleşmesiyle oluşan yapılardır.
Atomlar ve Moleküller Hakkında VideoMol, kimyasal maddelerin miktarını ölçmek için kullanılan bir birimdir. 1 mol, bir maddeden 6.022 x 10^23 tane molekül, atom veya iyon içerir. Bu sayı, İtalyan bilim adamı Amedeo Avogadro'nun adına atfen "Avogadro sabiti" olarak bilinir.
Atomik elementlerin (Na, Fe, He vb.) birer mollerinde eşit sayıda atom, molekül yapılı elementlerin (H2, N2 vb.) ve kovalent bağlı bileşiklerin (H2O, NH3, CO2 vb.) birer mollerinde ise eşit sayıda molekül bulunur. Başka bir ifadeyle 1 mol Na atomu 6.022 x 10^23 tane Na atomu, 1 mol N2 molekülü 6.022 x 10^23 tane N2 molekülü, 1 mol CO2 molekülü 6.022 x 10^23 tane CO2 molekülü içerir.
Bileşikler, farklı elementlerin belirli sayılarda bir araya gelmesiyle oluşan, oluştuğu elementlerden farklı kimyasal özellikler gösteren saf maddelerdir. Bileşiğin içerdiği mol atom sayısı, bileşiğin mol sayısından her zaman daha fazladır. Örneğin 1 mol CO2 molekülünde toplam 3 mol atom bulunur. 1 mol C6H12O6 molekülünde bulunan atomların mol atom sayılarına bakıldığında 6 mol C atomu, 12 mol H atomu ve 6 mol O atomu içerdiği görülür.
Aynı sıcaklık ve basınçta gazların hacimleriyle mol sayıları doğru orantılı olarak değişir.
Mol, kimyasal hesaplamalar için temel bir birimdir. Mol sayısı-tanecik sayısı ilişkisi, mol-mol atom sayısı ilişkisi ve mol sayısı-hacim ilişkisi gibi temel kavramlar, kimyasal reaksiyonların denkleştirilmesi, mol kütlesinin hesaplanması ve gazların davranışlarının anlaşılması gibi birçok alanda kullanılır.
*Kaynaklar:* * [Kimya Ders Kitabı 10. Sınıf, MEB] * [Mol Kavramı ve Hesaplamaları (YouTube videosu)] * [Mol ve Avogadro Sabiti]Mol, bir maddenin belirli bir miktarını ifade eden birimdir. Bir mol maddenin kütlesi, o maddenin mol kütlesine eşittir. Mol kütlesi, bir mol maddenin gram cinsinden kütlesidir. Mol kavramı, kimyasal hesaplamalarda yaygın olarak kullanılır.
Mol ile ilgili hesaplamalarda, aşağıdaki bağıntılar kullanılır:
Avogadro sayısı, bir mol maddede bulunan atom, molekül veya iyon sayısını ifade eden bir sabittir. Avogadro sayısı, 6,02214076 x 10^23'tür.
Avogadro sayısı, mol kavramı ile birlikte, kimyasal hesaplamalarda yaygın olarak kullanılır.
Normal koşullarda, bir mol gaz 22,4 litre hacim kaplar. Bu hacim, STP (standart sıcaklık ve basınç) olarak bilinir. STP, 0 °C sıcaklık ve 1 atm basınçtır.
Bir gazın hacmini hesaplamak için, aşağıdaki bağıntı kullanılır:
Hacim (V) = Mol sayısı (n) * 22,4 litre
Kimyasal tepkimelerde, atom sayısı ve türü değişmez. Bu nedenle, reaksiyonlarda mol kavramı kullanılır. Mol kavramı, kimyasal tepkimelerin denkleştirilmesinde ve tepkimelerde oluşan ürünlerin miktarının hesaplanmasında kullanılır.
Mol kavramı, kimyasal hesaplamalarda önemli bir rol oynar. Mol kavramı, maddelerin miktarını, hacmini ve kimyasal tepkimelerde oluşan ürünlerin miktarını hesaplamak için kullanılır.
Kimyasal tepkime, kimyasal türlerin (atom, molekül, iyon vb.) kendi özelliklerini kaybederek yeni özelliklerde maddeler oluşturmasıdır.
Kimyasal tepkimelerin çeşitli formül, sembol ve tepkime okuyla (→) gösterilmesine kimyasal tepkime denklemi denir.
Tepkime okunun sol tarafındaki maddelere girenler (reaktifler) denir ve bu maddelerin kütlesi tepkime sırasında zamanla azalır.
Tepkime okunun sağ tarafındaki maddelere ürünler denir ve bu maddelerin kütlesi tepkime sırasında zamanla artar.
Kimyasal tepkimeler genel olarak aşağıdaki gibi sınıflandırılır:
Yanma, maddelerin (element, bileşik, karışım) oksijenle tepkimeye girmesi şeklinde tanımlanabilir.
Yanma olayı iki şekilde gerçekleşir:
Yanmanın gerçekleşmesi için aşağıdaki koşullar oluşmalıdır:
Analiz tepkimelerinde bir bileşik, daha basit maddelere ayrışır.
Örneğin, suyun elektrolizi sırasında su, hidrojen ve oksijene ayrılır:
2H2O(l) → 2H2(g) + O2(g)
Sentez tepkimelerinde iki veya daha fazla madde birleşerek yeni bir bileşik oluşturur.
Örneğin, hidrojen ve oksijen gazlarının tepkimesi sonucu su oluşur:
2H2(g) + O2(g) → 2H2O(l)
Asit-baz tepkimelerinde asit ve baz birbirleriyle reaksiyona girerek tuz ve su oluşturur.
Örneğin, hidroklorik asit (HCl) ve sodyum hidroksit (NaOH) tepkimesi sonucu su (H2O) ve sodyum klorür (NaCl) oluşur:
HCl(aq) + NaOH(aq) → H2O(l) + NaCl(aq)
Çözünme-çökelme tepkimelerinde bir çözücü ve bir çözünen madde arasında reaksiyon gerçekleşir.
Çözünen madde çözücüde çözünürse çözünme tepkimesi gerçekleşir.
Çözünen madde çözücüde çözünmezse çökelme tepkimesi gerçekleşir.
Örneğin, tuz (NaCl) suda çözünür ve sodyum ve klorür iyonlarına ayrışır:
NaCl(k) → Na+(aq) + Cl-(aq)
Kimyasal tepkimeler çevremizde sürekli olarak gerçekleşmektedir. Bu tepkimeler sayesinde yeni maddeler oluşur ve eski maddeler kaybolur.
Kimyasal tepkimeler günlük hayatımızın birçok alanında kullanılır. Örneğin, yemek pişirme, temizlik, ilaç üretimi ve enerji üretimi gibi alanlarda kimyasal tepkimeler kullanılır.
Kimyasal tepkime, maddelerin kimyasal yapılarının değişerek yeni maddelerin oluştuğu değişimlerdir. Tepkime sonucu oluşan maddelerin özellikleri, tepkimeye giren maddelerin özelliklerinden farklıdır.
Bir bileşiğin kendisini oluşturan bileşenlerine ayrılması sırasında gerçekleşen tepkimelere analiz (ayrışma) tepkimeleri denir.
Periyodik Cetvel’de 1A grubu elementlerinin nitratlı (NO-) bileşikleri suda iyi çözünür.
Birden fazla maddenin yeni özelliklere sahip bir maddeyi oluşturduğu tepkimelere sentez (birleşme) tepkimeleri denir.
Sulu çözeltisine H+ iyonu veren maddelere asit, OH- iyonu veren maddelere ise baz denir.
Asit + Baz Tuz + Su + Isı
Asit-baz tepkimelerinde tuz ve su oluşur. Bu tepkimeler aynı zamanda nötralleşme tepkimesidir.
NH3(g) + HCl(g) NH4Cl(k) + ısı
Sulu çözeltilerde gerçekleşen diğer bir tepkime türü çözünme-çökelme tepkimesidir. Bu tepkimeler çoğunlukla iyonik bağlı bileşiklerin sulu çözeltileri arasında gerçekleşir.
Hava yastığı sistemi, kaza anında sürücü ve yolcuları çarpmaların etkilerinden korumak amacıyla geliştirilen bir güvenlik sistemidir.
Hava yastığı sistemi, üç parçadan oluşur:
Hava yastığı sisteminde, üç aşamadan oluşan bir kimyasal reaksiyon zinciri başlar:
Hava yastığı sistemi, trafik kazalarında sürücü ve yolcuların hayatını kurtarmak ve yaralanmalarını önlemek için çok önemli bir güvenlik sistemidir.
Ülkemizde yaşanan ölümlü trafik kazalarının büyük bir bölümü sürücü ve yolcuların emniyet kemeri takmamalarından kaynaklanmaktadır. Yasal zorunluluğu ve cezai yaptırımlarına rağmen sürücülerin birçoğu emniyet kemeri kullanımını alışkanlık hâline getirmemiştir. Oysa trafik kazalarında çoğunlukla emniyet kemeri kurtarıcı olmaktadır.
Bu nedenle yolculuk esnasında emniyet kemeri daima takılmalı ve buna uymayanlar uyarılmalıdır.