10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2.Dönem 1.Test

Bu sorunun cevap anahtarı C) Yargılama olarak verilmiştir. İşte bu sorunun çözüm açıklaması: Yargılama, akıl ve bilim ışığında doğru ile yanlışı ayırt etme yeteneğine sahip olmak anlamına gelir. Bu kavram, eldeki bilgi ve verileri değerlendirerek objektif bir şekilde sonuçlara ulaşma ve doğru kararlar verme becerisini ifade eder. Yargılama, eleştirel düşünce sürecini içerir ve insanların mantık yürütme ve kanıtlara dayalı çıkarımlar yapma yeteneğini kullanmalarını gerektirir.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Destan" olarak verilmiştir. Türk edebiyatında, halk edebiyatının sözlü geleneği içinde müzikli bir biçimde anlatılan öykülere "destan" denir. Destanlar genellikle kahramanlık, savaş, aşk gibi konuları işler ve geniş bir coğrafyada halk arasında nesilden nesile aktarılarak varlığını sürdürür. Destanlar, toplumun ortak değerlerini yansıtan ve milli kimliği güçlendiren önemli edebi ürünlerdir.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) İç Monolog" olarak verilmiştir. İç monolog, Türk edebiyatında kişilerin düşüncelerini, duygularını ya da olayları doğrudan anlatmalarını sağlayan bir anlatım tekniğidir. Bu teknikle birlikte okuyucu, karakterin iç dünyasına doğrudan bir pencere açar ve karakterin düşüncelerine, duygularına ve iç çatışmalarına yakından tanık olur. İç monolog, karakterlerin içsel deneyimlerini aktarırken onların psikolojik derinliklerini ve duygusal durumlarını yansıtmak için kullanılır.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) Anonim halk şiirleri ve hikayeleri" olarak verilmiştir. Halk edebiyatı, halkın sözlü geleneği üzerine şekillenen ve anonim olarak aktarılan şiir ve hikayeleri ifade eder. Bu edebiyat türü, genellikle halk arasında dilden dile aktarılan, ezgilere dayanan şiirler ve halk öykülerini içerir. Halk edebiyatı, Türk edebiyatının önemli bir bölümünü oluşturur ve halk kültürünü yansıtmasıyla değerlidir.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Aşk, tasavvuf, eğitim ve öğüt konularını işleyen şiir türü" olarak verilmiştir. Mesnevi, genellikle uzun nazım birimi olan beyitlerden oluşan ve aşk, tasavvuf, eğitim ve öğüt konularını işleyen şiir türüdür. Mesnevi, genellikle dörtlüklerden oluşur ve geniş bir anlatım alanı sağlar. Dini ve ahlaki içerikleri ele alan Mesneviler, önemli Türk edebiyatı eserleri arasında yer alır.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) Bir kimseyi överek yazılan şiir türü" olarak verilmiştir. Methiye, bir kişiyi, bir olayı veya bir konuyu överek yazılan şiir türüdür. Genellikle methedilen kişinin erdemleri, yetenekleri ve başarıları vurgulanır. Methiyeler, övgü ve takdir duygularını ifade etmek amacıyla kullanılır.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) Osmanlı dönemi" olarak verilmiştir. Divan edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde (13. yüzyıl-19. yüzyıl) ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Osmanlı kültürü etkisiyle gelişen Divan edebiyatı, özellikle şiirin ön planda olduğu bir edebi akımdır. Bu dönemde şiir, zengin bir dil ve nazım birimi olan gazel, kaside, beyit gibi ölçülü nazım biçimleriyle ifade edilmiştir. Divan edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun edebiyat ve kültür hayatının temel unsurlarından biri olmuştur.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Dil ve anlatım özellikleri" olarak verilmiştir. Bir edebi eserin estetik değeri, dil ve anlatım özelliklerine dayanır. Edebi eserin dili, kullanılan sözcüklerin seçimi, cümle yapıları, imgelerin kullanımı ve dilin akıcılığı gibi unsurlar estetik değeri etkiler. Anlatım özellikleri ise eserin duygusal etkisi, anlatımın özgünlüğü, dilin ritmi ve vurgusu gibi unsurları içerir. Bu özellikler, edebi eserin sanatsal niteliğini belirler ve okuyucunun esere estetik bir zevk almasını sağlar.

Bu sorunun cevap anahtarı "E) Kültürel, sosyal ve siyasi tarihe göre" olarak verilmiştir. Türk edebiyatında dönemler genellikle kültürel, sosyal ve siyasi tarihsel faktörlere göre belirlenir. Bir dönemdeki edebi eserler, o dönemin kültürel, sosyal ve siyasi koşullarından etkilenir ve bu etkiler eserlerde kendini gösterir. Dönemler arasındaki farklılıklar, bu faktörlerin değişimiyle ortaya çıkar. Dolayısıyla, Türk edebiyatında dönemlerin belirlenmesi, eserlerin yazıldığı yüzyılların yanı sıra kültürel, sosyal ve siyasi tarihsel bağlamlara dayalı olarak yapılır.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Eleştiri" olarak verilmiştir. Bir sanat eserinin hangi dönemde ortaya çıktığını, hangi koşullarda meydana geldiğini anlatan yazılara eleştiri adı verilir. Eleştiri metinleri, sanat eserlerini analiz ederek, içerdikleri temaları, stil özelliklerini, sanatsal değerlerini ve dönemsel etkilerini değerlendirir. Eleştiri yazıları sanat eserlerinin tarihî ve kültürel bağlamını anlamamıza yardımcı olur ve sanat eserlerini değerlendirme, yorumlama ve eleştirme becerilerimizi geliştirir.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Bugün okula gitmedim." olarak verilmiştir. Diğer cümlelerde "okumak" fiili, bir eylemi ifade etmek için kullanılırken, C seçeneğinde "okumak" fiili, okula gitmemek anlamında kullanılmıştır. Diğer cümlelerde "okumak" fiili kitap okuma veya gazete okuma anlamında kullanılırken, C seçeneğinde "okumak" fiili, fiziksel bir yer olan okula gitmemeyi ifade etmektedir.

Bu sorunun cevap anahtarı B) Her sabah spor yapmak insan sağlığına katkı sağlar'dır. İşte bu sorunun çözüm açıklaması: Anlatım bozukluğu, bir cümlenin dilbilgisel veya anlamsal olarak hatalı veya anlaşılmaz olması durumunu ifade eder. A seçeneğinde bir anlatım bozukluğu yok gibi görünmektedir, ancak "Geçen hafta sinemaya gittim, çok güzel bir film izledim" cümlesi daha düzgün bir şekilde "Geçen hafta sinemaya gittim ve çok güzel bir film izledim" şeklinde olmalıdır. . C seçeneğinde "Aşkın gözyaşlarından yaratılan güllerden bahseder şiirlerde" cümlesi daha doğru bir ifadeyle "Şiirlerde aşkın gözyaşlarından yaratılan güllerden bahsedilir" şeklinde olabilir. D seçeneğinde bir anlatım bozukluğu yoktur; "Dün akşam eve geldiğimde annem yemek yapmıştı" cümlesi dilbilgisel ve anlamsal olarak doğrudur. E seçeneğinde ise "Şiir yazmak zordur, ama güzel şiirler okumak insanı mutlu eder" cümlesi dilbilgisel ve anlamsal olarak doğrudur.

Bu sorunun cevap anahtarı D) Kısa ve öz bir anlatım'dır. İşte bu sorunun çözüm açıklaması: Bir destan, genellikle uzun bir anlatıya sahip olduğu için kısa ve öz bir anlatım özelliği taşımaz. Destanlar genellikle detaylı ve geniş bir kapsamı kapsayan hikayelerdir. Kahramanların üstün nitelikleri, destanların temel özelliklerinden biridir. Destanlarda kahramanlar, olağanüstü güçlere veya yeteneklere sahip kişilerdir. Ölçülü ve uyaklı bir dil, destanların edebi özelliklerindendir. Destanlar genellikle ritmik bir yapıya sahip olup, belli bir ölçü ve uyak düzenine göre yazılırlar. Destanlar, anlatımında dile getirilen değerlerin ve inançların etkisiyle şekillenir. Destanlar, toplumun kültürel ve tarihi değerlerini yansıtır. Çevre tasvirlerinin zenginliği, destanlarda sıkça kullanılan bir özelliktir. Destanlar genellikle doğa ve çevre tasvirlerini ayrıntılı bir şekilde betimler.

Bu cümle, şiirsel bir ifadeye sahiptir ve duygusal bir anlam taşır. Bu nedenle, cevap anahtarı olarak A) Şiir seçeneği doğrudur. Cümlede kullanılan dil ve anlatım biçimi duygusal bir etki yaratır ve söz sanatlarına örnek teşkil eder. Bu, şiirsel bir dilin özelliğidir. Cümledeki zıtlık, içsel bir çatışma yaratır ve derin bir düşünsel boyutu vurgular. Bu, genellikle şiirsel ifadelerde bulunan bir özelliktir. Cümledeki anlam derinliği ve imgeler, okuyucunun duygusal tepkiler uyandırmasını sağlar. Bu da şiirin temel amacıdır.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak B) Şarkı seçeneği doğrudur. Şarkı, Divan Edebiyatı'nda kullanılan bir edebi nazım biçimi değildir. Divan Edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılan bir edebiyat tarzıdır ve çeşitli nazım biçimlerini içerir. Gazel, kaside, mesnevi ve naat Divan Edebiyatı'nda sıkça kullanılan nazım biçimleridir. Gazel, bir beyit ve bir dörtlükten oluşan, genellikle aşk ve aşkın sembolü olan şarap gibi konuları işleyen bir nazım biçimidir. Kaside, övgü ve methiyelerin yer aldığı uzun bir nazım türüdür. Mesnevi, hikâye ve öğüt verme amaçlı anlatıları içeren dörtlüklerden oluşan bir nazım biçimidir. Naat ise Hz. Muhammed'i öven kasidelerdir. Şarkı, Divan Edebiyatı'na ait bir nazım biçimi değildir. Şarkı, daha çok Türk halk şiiri ve Türk sanat müziği gibi başka edebi türlerde kullanılan bir formattır.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak C) Kitabı okurken uyuyakalmış. seçeneği doğrudur. Bu cümlede "okurken" zarf tümleci olarak kullanılmıştır. Zarf tümleciler, fiillerin nasıl, ne zaman, ne şekilde, nerede gibi sorulara cevap veren kelimeler veya kelime gruplarıdır. . "Kitabı okurken" ifadesinde "okurken", okumanın gerçekleştiği sırada uyuyakalma durumunu belirten bir zarf tümlecisidir. Bu tümleci kullanarak cümlede, kitabı okurken uyuyakalma eylemi sırasındaki zaman ve durumu ifade ederiz.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak C) Yeni aldığım ayakkabılar çok rahat. seçeneği doğrudur. Bu cümlede "yeni aldığım" sıfat tamlaması olarak kullanılmıştır. Sıfat tamlaması, bir ismi veya zamiri nitelendiren ve onunla birlikte kullanılan sıfatların bir araya gelerek oluşturduğu bir yapıdır. "Yeni aldığım" ifadesinde "yeni" sıfatı, "aldığım" ise "ayakkabılar" ismini nitelendiren sıfat tamlamasını oluşturur. Bu tamlama ile ayakkabıların ne zaman alındığına ve niteliklerine (yeni olması) değinilir.

Bu sorunun cevap anahtarı B seçeneğidir, çünkü "Karınca ile Ağustos Böceği" masalı bir masal türünün bir örneğidir. "Karınca ile Ağustos Böceği" masalı, masal türünün bir örneğidir. Masallar genellikle hayali veya olağanüstü olayları anlatan kısa hikayelerdir ve genellikle bir öğüt veya ders verme amacı güderler. "Karınca ile Ağustos Böceği" masalı da hayali karakterler aracılığıyla bir öğüt veren bir hikayedir.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak B) Fatma Aliye seçeneği doğrudur. Fatma Aliye, Türkçe olarak hikayeler yazan ilk kadın yazardır. Fatma Aliye, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında yaşamış bir yazardır. Kendisi, Türk edebiyatında hikaye türünde eserler veren ilk kadın yazardır. Fatma Aliye'nin eserleri, dönemin toplumsal sorunlarına ve kadın haklarına dikkat çeken öğeler içermektedir.

Bu sorunun cevap anahtarı D seçeneğidir, çünkü "Olayların içinde olduğu kişi en iyi sen olmalısın." cümlesi isim cümlesi yapısına sahiptir. İsim cümlesi, yüklem olarak bir isim veya isim tamlaması kullanılan cümle yapısıdır. Bu soruda isim cümlesi yapısına sahip cümleyi bulmamız istenmektedir. Seçenekler arasında, A seçeneği "Bu işi ben yaparım." cümlesi fiil cümlesi yapısına sahiptir. B seçeneği "Bugün hava çok güzel." cümlesi sıfat cümlesi yapısındadır. C seçeneği "Yeni aldığım ayakkabılar çok rahat." cümlesi de sıfat cümlesi yapısına sahiptir. D seçeneği "Olayların içinde olduğu kişi en iyi sen olmalısın." cümlesi ise yüklem olarak "sen olmalısın" isim cümlesi yapısını oluşturmaktadır. E seçeneği ise "Hiçbirisi değil." şeklinde bir cümle değildir.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak B) Zaman bağlacı olarak kullanılmıştır. . "Soğudukça" sözcüğü, cümlede bir olayın gerçekleşme sürecini anlatan bir bağlaç olarak kullanılmıştır. Bu bağlaç, "hava soğuduğunda" anlamına gelir ve bir olayın zamana bağlı olarak gerçekleştiğini ifade eder. "Soğudukça" sözcüğü, olayın gerçekleşme sürecini zamanla ilişkilendirerek hava durumunun değişimiyle üşümeye başladığı anlamını verir.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak A) Etken çatı olarak kullanılmıştır. "Tercih etti" fiili, cümlede bir eylemin aktif bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade eder. Fiilin "-di" ekini alması, geçmiş zamanı gösterir ve eylemin gerçekleştiği zamanı belirtir. "Tercih etti" fiili, özne olan "o" tarafından gerçekleştirilen bir eylemi anlatır.