9.Sınıf Biyoloji 1.Dönem 2.Test Soruları

Özdeğişken, genellikle bağımsız değişken olarak adlandırılır ve araştırmacının kontrolü altında olan ve değişiklik gösteren değişkeni ifade eder. Verilen seçenekler arasında özdeğişken yer almamaktadır. Bu nedenle, D seçeneği olan "DNA üzerinden sentezlenme" doğru cevaptır. DNA üzerinden sentezlenme, bütün RNA çeşitlerinin ortak bir özelliğidir. RNA, DNA şablonuna bağlanarak sentezlenir ve genetik bilginin aktarımında önemli bir rol oynar.

Bu sorunun doğru cevabı A seçeneğidir, yani "1". Hidrojen bağı sayısı ve toplam Guanin nükleotit sayısı bilinen bir DNA molekülünde Pürin/Pirimidin oranı 1'dir. Bu oran, Pürin bazları (Adenin ve Guanin) ile Pirimidin bazları (Sitozin ve Timin) arasındaki oranı ifade eder. Her bir Pürin bazı bir Pirimidin bazı ile hidrojen bağı oluşturur, bu nedenle Pürin/Pirimidin oranı 1'dir. Bu oran, DNA molekülünün yapısını ve stabilitesini belirler.

Doğru cevap B seçeneğidir. Disakkaritlerin ortak özellikleri yapılarında glikoz bulundurmaktır, ancak diğer özellikler söz konusu disakkaritlere göre değişebilir. Örneğin, II seçeneği "Aynı hücrede üretilebilme" ifadesi bazı disakkaritler için doğru olabilir, ancak sükroz yalnızca bitkilerde üretilebilir. III ve IV seçenekleri de doğru olabilir, çünkü disakkaritlerin dehidrasyonla sentezlenirken kullanılan ve hidroliz sonucunda oluşan monomer çeşitleri farklı olabilir.

Bu sorunun cevap anahtarı C'dir, yani kalsiyumdur. Çünkü kalsiyum eksikliğinde kemiklerde yumuşama meydana gelir ve çizgili kasların çalışması sırasında görev alır. Ayrıca süt ve süt ürünlerinde bol miktarda bulunur.

Bu sorunun cevap anahtarı E'dir, yani I, III ve V. Glikoz, nişasta ve selüloz bitki hücresinde sentezlenebilirken, glikojen sentezi bitki hücresinde gerçekleşmez.

cevap anahtarı B'dir. Vitaminler enerji verici olarak kullanılmazlar. Enerji verici besinler genellikle karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerdir. Vitaminler ise vücuttaki metabolik reaksiyonların düzenlenmesi, enzimlerin aktivitesi, hücre fonksiyonları ve sağlığın sürdürülmesi için gereklidir. Vitaminler genellikle bitkilerden elde edilir, sindirilmeden kana geçerler ve enzim çalışmasını düzenlerler.

Bu sorunun cevap anahtarı C seçeneğidir. Yalnızca III yorumu yapılabilir. - İlk yorum (I) olan "Yağ tüketimi engellenmelidir" ifadesi doğru değildir. Vücudumuz için yağlar önemli besin kaynaklarından biridir ve uygun miktarlarda tüketilmelidir. Tamamen yağ tüketimini engellemek sağlıklı bir yaklaşım değildir. - İkinci yorum (II) olan "Obezitenin engellenebilmesi için karbonhidrat tüketimine ağırlık verilmelidir" ifadesi de doğru değildir. Obezitenin engellenmesi için dengeli bir beslenme yaklaşımı gerekmektedir ve sadece karbonhidrat tüketimine ağırlık vermek yeterli değildir. - Üçüncü yorum (III) olan "Bitkisel kaynaklı doymamış yağlar sağlıklı beslenmede etkilidir" ifadesi doğrudur. Bitkisel kaynaklı yağlar, vücut için önemli olan doymamış yağ asitlerini içerir ve sağlıklı bir beslenme programında yer almalıdır.

Bu sorunun cevap anahtarı C seçeneğidir. Verilenlerden I, II ve III ifadeleri doğrudur. - Şekilde verilen nükleik asit, RNA'dır (ribonükleik asit). - RNA, protein sentezinde görev yapar. Bu nedenle II ifadesi doğrudur. - RNA, riboz şekeri bulundurur. Riboz, RNA'nın yapısal bir bileşenidir. Bu nedenle III ifadesi de doğrudur. - Dolayısıyla, I, II ve III ifadelerinin hepsi söylenebilir.

Pürinler, DNA'da Adenin ve Guanin bazlarını temsil ederken, pirimidinler Timin ve Sitozin bazlarını temsil eder. Hidrojen bağları, pürin ve pirimidin bazları arasında oluşan bağlardır. Bir DNA molekülünde pürin bazları (Adenin ve Guanin) ile pirimidin bazları (Timin ve Sitozin) arasında orantısal bir ilişki vardır. Genel olarak, pürinlerin pirimidinlere olan oranı 1/1'dir.

Bu sorunun cevap anahtarı C seçeneğidir. Verilen organellerden I (Kloroplast), II (Ribozom) ve III (Mitokondri) yapısında nükleik asit bulunur. Kloroplastlar, bitkilerde fotosentez gerçekleştiren organellerdir ve kendi DNA'larına sahiptirler. Ribozomlar, protein sentezinde görevli olan rRNA moleküllerini içerir. Mitokondriler ise enerji üretiminde rol oynayan organellerdir ve kendi içerisinde bulunan mitokondriyal DNA (mtDNA) molekülüyle kontrol edilirler. Diğer organeller olan IV (Endoplazmik retikulum) ve V (Golgi cisimciği) ise nükleik asit içermezler.

Doğru cevap D'dir, yani I ve II doğrudur. DNA'nın hücredeki görevleri genetik bilginin yavru döllere aktarılmasını sağlamak (I) ve sentezlenecek proteinle ilgili şifre vermek (II) şeklindedir. DNA'nın ribozoma bağlanarak aminoasitlerin peptitleşmesini sağlama gibi bir görevi ise yoktur (III). Kazanım olarak ise, öğrenciler DNA'nın genetik bilginin aktarılması ve protein senteziyle ilgili önemli bir rol oynadığını anlamış olacaklar.

Sorunun cevap anahtarı D'dir, yani yalnızca III doğrudur. Açıklama ise şu şekildedir: I. İfadesi yanlıştır çünkü RNA ve DNA'da sitozin nükleotidinin a kısmı farklıdır. II. İfadesi yanlıştır çünkü citozin nükleotidinin yapı taşlarından c, farklı nükleotitlerde değişebilir. III. İfadesi doğrudur. Eğer sitozin nükleotidinin b kısmında riboz (R) bulunuyorsa, bu RNA nükleotididir. DNA'da ise bu kısımda deoksiriboz (dR) bulunur.

Bu sorunun cevap anahtarı C seçeneğidir. Asitler, sulu çözeltilerine H+ iyonu verir, yani hidroksit iyonu (OH-) değil. Dolayısıyla, C seçeneği yanlış bir ifadedir. - A seçeneği doğrudur, çünkü asitlerin tatları genellikle ekşidir. - B seçeneği doğrudur, çünkü asitlerin pH değerleri 7'nin altındadır. - C seçeneği yanlıştır, çünkü asitler sulu çözeltilerine H+ iyonu verir, hidroksit iyonu (OH-) değil. - D seçeneği doğrudur, çünkü asitler mavi turnusol kâğıdını kırmızıya çevirir. - E seçeneği doğrudur, çünkü asitler bazlarla birleştiğinde tuzları oluştururlar.

cevap anahtarı A seçeneğidir. I ifadesi yanlıştır. Pentozlar yapısal izomerler değildir, çünkü yapısal izomerler, aynı moleküler formülü paylaşan ancak yapısal düzenlemeleri farklı olan bileşikleri ifade eder. Diğer ifadeler doğrudur.

Sorunun cevap anahtarı şu şekildedir: A) Enzimin derişimi. Verilen bilgilerde, enzimlerin çalışmasını etkileyen faktörlerden biri olan enzimin derişimine yer verilmemiştir. Enzimler, kimyasal reaksiyonlarda katalizör görevi görürler ve bu reaksiyonlarda etkinliklerini göstermek için yeterli miktarda bulunmaları gerekir. Enzimin derişimi, reaksiyon hızını etkileyen önemli bir faktördür.

Cevap anahtarı: C) Riboz. Riboz, bir beş karbonlu şekerdir ve sindirilmeye ihtiyaç duymadan hücre zarından geçebilir. Sindirim süreci, diğer şekerlerin hücreler tarafından emilmesi için gerekli olan enzimatik aktiviteleri içerirken, ribozun doğrudan hücre zarından geçebilmesi ribozun daha küçük bir molekül olmasıyla ilişkilidir.

Doğru olan cevap A) Aminoasitlerin bağlanma biçimlerinin farklı olabilmesi şeklindedir. Doğadaki protein çeşitliliği, amino asitlerin farklı şekillerde birleşebilmesi ve bağlanabilmesi sayesinde oluşur. Amino asitler, polipeptid zincirlerini oluşturmak için farklı sıralarda ve kombinasyonlarda birleşebilirler. Bu farklı bağlanma biçimleri ve düzenlemeleri, proteinlerin farklı yapılarını ve işlevlerini sağlar. Dolayısıyla, protein çeşitliliğinin sınırsız olması, amino asitlerin bağlanma biçimlerinin farklı olabilmesiyle açıklanabilir.

Doğru cevap D seçeneğidir: "d, insanlar tarafından sindirilmez". Verilen tabloya göre, d polisakkariti insanlar tarafından sindirilemez. Diğer seçenekler a, b ve c için yanlış tanımlamalardır. a polisakkaritler genellikle azot içermez, b polisakkaritler hücre çeperini oluşturmaz ve c polisakkaritler karaciğerde depolanmaz. Bu nedenle, doğru tanımlama "d, insanlar tarafından sindirilmez" seçeneğidir.

doğru olan cevap C) II ve IV'tür. Protein sentezi sırasında gerçekleşen olaylar şunlardır: II. mRNA sentezlenir. Bu aşamada, DNA şablonu kullanılarak mRNA molekülü sentezlenir. IV. Enzimler görev alır. Protein sentezi sürecinde enzimler, ribozomlarda mRNA'yı okur ve protein sentezini katalizler. Su miktarının azalması (III) protein senteziyle doğrudan ilişkili değildir, bu yüzden bu ifade doğru değildir. Dolayısıyla, doğru cevap C) II ve IV olacaktır.

1- [Y] Mineraller enerji vermezler.

2- [D] Yağlar enerji verimi bakımından 3. sırada yer alır.

3- [Y] Kitin bitkisel bir polisakkarittir.

4- [D] Aktivatör maddeler enzimlerin çalışma hızını arttırırlar.

5- [Y] Timin RNA'nın özel bir bazıdır.

6- [D] Büyük maddelerin su ile yapıtaşlarına ayrılmasına hidroliz denir.

7- [Y] E vitamini eksikliğinde raşitizm hastalığı görülür.

8- [D] Yağda eriyen vitaminlerin fazlası idrar ile atılır.

9- [D] Bileşik enzimlerde yardımcı grup inorganik maddelerden oluşmuş ise apoenzim adını alır.

10- [D] DNA'nın kendini eşlemesine replikasyon adı verilir.

1- Mineraller enerji vermezler, onlar vücutta yapısal ve işlevsel rolleri olan inorganik bileşiklerdir. 2- Yağlar enerji verimi bakımından diğer besin gruplarına göre daha yüksek bir enerji sağlarlar ve genellikle 1. sırada yer alırlar. 3- Kitin, hayvanların ve mantarların hücre duvarlarında bulunan bir polisakkarittir, bitkisel değil. 4- Aktivatör maddeler, enzimlerin aktivitesini arttıran maddelerdir, dolayısıyla enzimlerin çalışma hızını arttırırlar. 5- Timin, DNA'nın özel bir bazıdır, RNA'da ise urasil bulunur. 6- Hidroliz, büyük maddelerin su yardımıyla yapıtaşlarına ayrılmasıdır. 7- E vitamini eksikliğinde raşitizm hastalığı görülmez, raşitizm D vitamini eksikliğiyle ilişkilidir. 8- Yağda eriyen vitaminlerin fazlası vücutta depolanabilirken, suda eriyen vitaminlerin fazlası idrarla atılır. 9- Bileşik enzimlerde yardımcı gruplar genellikle organik maddelerden oluşur, inorganik maddelerden değil. 10- DNA'nın kendini eşlemesine replikasyon adı verilir, bu süreç hücre bölünmesi sırasında gerçekleşir.