10. Sınıf Coğrafya 1.Dönem Sonu Yazılı - Açık Uçlu Sorular

Nüfus artışı, bir ülkedeki işgücü miktarını artırarak ekonomik faaliyetlerin gelişmesine katkı sağlayabilir. Tüketim artışı, piyasadaki talebi artırarak ekonomik faaliyetlerin daha da büyümesine neden olabilir. Pazar genişlemesi, işletmelerin daha geniş bir pazara ulaşarak karlılıklarını artırmalarını sağlayabilir. Yatırımların artması, ekonomik faaliyetlerin daha da çeşitlenmesine ve gelişmesine katkı sağlayabilir. Ancak, nüfus artışı, doğal kaynakların aşırı kullanımına, çevresel kirliliğe, altyapı yetersizliğine, eğitim ve sağlık hizmetlerinde yetersizliğe neden olarak ekonomik ve sosyal sorunlara yol açabilir.

Nüfus piramidinde, yaş gruplarının genişliği o gruptaki nüfus miktarını gösterir. Geniş tabanlı bir piramidin alt yaş gruplarında nüfus miktarının fazla olması, o bölgedeki nüfusun genç ve doğurgan olduğunu gösterir. Bu durum, bölgedeki nüfus artış hızının yüksek olduğunu ve bağımlı nüfus oranının da yüksek olduğunu gösterir. Bağımlı nüfus, çalışma çağındaki nüfustan daha fazla olduğunda, o bölgenin sosyo-ekonomik durumu genellikle düşüktür.

Nüfusun yaş yapısı, bir ülkenin ekonomik ve sosyal yapısı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Genç nüfusun fazla olduğu ülkelerde işgücü fazlalığı ve nüfus artış hızı yüksektir. Yaşlı nüfusun fazla olduğu ülkelerde ise işgücü azlığı ve nüfus artış hızı düşüktür.

Türkiye'de nüfusun yaş gruplarına göre dağılımının bilinmesi, geleceğe dair planlamalarda ne gibi yararlar sağlar?

Köylerden kentlere göç, Türkiye'de 1950'lerden sonra önemli bir olgu haline gelmiştir. Bu göçün artmasında köylerdeki ekonomik ve sosyal koşulların yetersizliği, şehirlerdeki ekonomik ve sosyal koşulların daha iyi olması gibi faktörler etkili olmuştur.

Türkiye, tarih boyunca birçok savaş, çatışma ve siyasi karışıklıktan etkilenmiştir. Bu olaylar sonucunda, ülkelerindeki yaşam koşullarının olumsuzlaşmasından dolayı insanlar Türkiye'ye sığınmak zorunda kalmıştır. Türkiye'nin kültürel ve dini hoşgörüsü de mülteci ve sığınmacıların ülkeye gelmesini kolaylaştıran bir faktör olmuştur. Türkiye, farklı kültürlere ve dinlere mensup insanların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Bu durum, mülteci ve sığınmacıların kendilerini Türkiye'de daha rahat ve güvende hissetmelerini sağlamıştır.

Çarpık kentleşme, kentlerin plansız ve düzensiz bir şekilde gelişmesidir. Çöplük alanları, sanayi alanları ve gecekondu semtleri gibi alanlar, çarpık kentleşmenin en belirgin örnekleridir. Göç, çarpık kentleşmenin önemli nedenlerinden biridir. Göç nedeniyle kentlere gelen insanların barınma ihtiyacını karşılamak için gecekondu semtleri oluşmaktadır. Bu semtler, genellikle plansız ve düzensiz bir şekilde gelişmektedir.

Türkiye'ye yapılan göçler, özellikle büyük şehirlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Bu şehirlerde, göç nedeniyle öğrenci sayıları artmakta ve okullarda sınıflar dolmaktadır. Ayrıca, göç nedeniyle hastanelere gelen hasta sayıları da artmakta ve hastanelerde yoğunluk yaşanmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde kırsal nüfus oranı düşük, tarımda makineleşme gelişmiş, sanayi ve hizmet sektörleri gelişmiştir. Bu nedenle bu ülkelerde birincil ekonomik faaliyetlerde çalışan nüfus oranı düşüktür. Ekonomik olarak gelişmemiş ülkelerde ise kırsal nüfus oranı yüksek, tarımda makineleşme gelişmemiş, sanayi ve hizmet sektörleri gelişmemiştir. Bu nedenle bu ülkelerde birincil ekonomik faaliyetlerde çalışan nüfus oranı yüksektir.

Bir ülkenin ekonomik gelişmesinde sanayileşme ve kentleşme önemli rol oynamaktadır. Sanayileşme ile birlikte tarımda makineleşme artmakta ve kırsal nüfus oranı azalmaktadır. Kentleşme ile birlikte ise sanayi ve hizmet sektörleri gelişmekte ve bu sektörlerde istihdam olanakları artmaktadır. Bu nedenle bir ülkenin ekonomik gelişme sürecinde birincil ekonomik faaliyetlerde çalışan nüfus oranı düşerken ikincil ve özellikle üçüncül ekonomik faaliyetlerde çalışan nüfus oranı yükselmektedir.

Türkiye'nin 2022 yılı nüfusu 84 milyon 332 bin 383'tür.

1. Cümle, göç tanımını doğru bir şekilde ifade etmektedir. 2. Cümle, göçlerin nedenlerini sadece ekonomik faktörlere indirgemektedir. Oysa göçler, doğal afetler, savaşlar, siyasi baskılar gibi nedenlerle de gerçekleşebilir. 3. Cümle, göçlerin nedenlerini doğru bir şekilde ifade etmektedir. 4. Cümle, göçlerin sadece insanların kendi istekleri doğrultusunda gerçekleştiğini iddia etmektedir. Oysa göçlerin bir kısmı, insanların kendi istekleri dışındaki faktörlere bağlı olarak gerçekleşir. 5. Cümle, göçlerin nüfus özelliklerini ve bir ülkenin ekonomik ve sosyal yapısını etkilediğini doğru bir şekilde ifade etmektedir.