İngiltere, Fransa, İspanya, Portekiz, Hollanda ve Belçika gibi sömürgeci güçlerin hangi bölgelerde sömürgeleri olduğunu ve sömürge sayısını araştırın
Tanzimat, Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyılda başlayan bir dizi reform hareketiydi. Bu hareket, imparatorluğun modernleşmesini ve Avrupalı güçlerle rekabet edebilmesini amaçlıyordu.
Tanzimat'ın en önemli adımlarından biri, 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı'dır. Ferman, imparatorluktaki Müslüman ve gayrimüslim vatandaşların eşitliğini sağlıyor ve hukukun üstünlüğünü ilan ediyordu. Ayrıca, ferman ile birlikte basın özgürlüğü de getirildi.
1856 yılında Islahat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile gayrimüslimlere verilen haklar genişletildi. Ayrıca, ferman ile birlikte Avrupa'da eğitim gören Osmanlı vatandaşlarının sayısı arttı. Bu, imparatorluğun modernleşmesine önemli katkılarda bulundu.
19. yüzyılda Avrupa'da yükselen milliyetçilik akımı, Osmanlı İmparatorluğu'nu da etkiledi. İmparatorluk bünyesinde yaşayan farklı milletler, kendi bağımsızlıklarını elde etmek için mücadele etmeye başladılar. Bu mücadeleler, imparatorluğun parçalanmasına yol açtı.
Tanzimat ve milliyetçilik akımı, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasına yol açan önemli faktörler oldu. Bu hareketler, imparatorluğun modernleşmesini ve Avrupalı güçlerle rekabet edebilmesini amaçlıyordu ancak sonuçta imparatorluğun çöküşüne yol açtı.
Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Mustafa Kemal, ilk eğitimini Selanik'teki mahalle mektebinde aldı. Daha sonra, babasının isteğiyle Şemsi Efendi Okulu'na kaydoldu.
Mustafa Kemal, 1893 yılında Selanik Askeri Rüştiyesine girdi. Okula kısa sürede alıştı ve öğretmenlerini sevdi. Arkadaşları arasında zekası ve üstün yetenekleri ile ön plana çıktı. Onun bu meziyetleri Matematik Öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey'in dikkatini çekti.
Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesi'nde başarılı bir öğrenciydi. Sınıf çavuşluğu ve müzakerecilik gibi görevler de üstlendi. Öğretmenlerinden biri olan Fransızca Öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüddin Bey'i çok severdi.
Mustafa Kemal, 1895 yılında Manastır Askeri İdadisi'ne kaydoldu. İki yıl boyunca bu okulda okudu. İdadide de başarılı bir öğrenciydi. 1897 yılında İstanbul'daki Kuleli Askeri İdadisi'ne kabul edildi.
Mustafa Kemal, Kuleli Askeri İdadisi'nde dört yıl boyunca okudu. Bu okulda da başarılı bir öğrenciydi. 1902 yılında mezun oldu ve Harp Okulu'na girdi.
Mustafa Kemal, Harp Okulu'nda iki yıl boyunca okudu. 1905 yılında mezun oldu ve teğmen rütbesiyle orduya katıldı.
Mustafa Kemal Atatürk, askeri eğitimini başarıyla tamamladı ve genç yaşta subay oldu. Askeri kariyerinde hızla yükseldi ve 1919 yılında Anadolu'ya geçerek Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Savaşın sonunda Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu ve cumhurbaşkanı seçildi.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Askeri Eğitimi Mustafa Kemal Atatürk'ün HayatıMustafa Kemal Atatürk, eğitim hayatını tamamladıktan sonra, 1905 yılında kurmay yüzbaşı rütbesiyle askerlik mesleğine adım attı. İlk görev yeri, Şam'daki 5. Ordu oldu. Burada, arkadaşlarıyla gizli bir cemiyet kurarak subaylar arasında vatan ve hürriyet bilincini yaydı. Şam'da geçirdiği süre içinde, askeri ve siyasi açıdan önemli tecrübeler kazandı.
Görev Yeri | Görev Süresi | Rütbe |
---|---|---|
5. Ordu (Şam) | 1905-1907 | Kurmay Yüzbaşı |
3. Ordu (Selanik) | 1907-1910 | Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) |
Trablusgarp (Libya) | 1911 | Binbaşı |
Arnavutluk | 1912 | Yarbay |
Çanakkale Cephesi | 1915 | Albay |
Suriye Cephesi | 1916-1917 | Tümgeneral |
Filistin Cephesi | 1917-1918 | Tümgeneral |
Mustafa Kemal, askerlik hayatı boyunca birçok önemli başarılara imza attı. Özellikle, Çanakkale Cephesi'nde gösterdiği kahramanlıklarla ün kazandı. Ayrıca, Suriye, Filistin ve Trablusgarp'taki cephelerde de önemli zaferler elde etti. Kazandığı askeri zaferler, onu Türk ordusunun en yetenekli komutanlarından biri haline getirdi ve Kurtuluş Savaşı'nın lideri olmasını sağladı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Askerlik Hayatı (Video) Mustafa Kemal Atatürk'ün Askerlik Hayatı (Atatürk Araştırma Merkezi)Mustafa Kemal'in askerlik hayatı, Selanik'e dönüşü ve 31 Mart Olayı, ilk askeri başarısı Trablusgarp Savaşı ve Balkan Savaşları olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır.
1907 yılında Şam'daki görevini tamamlayan Mustafa Kemal aynı yıl merkezi Manastır'da bulunan 3. Ordu Karargâhı'nın Selanik'teki kurmay şubesine atandı. Bu göreve ek olarak kendisine 1908'de Üsküp-Selanik arasındaki demir yolu müfettişliği görevi de verildi.
Mustafa Kemal, Selanik'te görevine devam ederken İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarıyla bir araya gelerek İstanbul'daki siyasi gelişmeleri yakından takip etmekteydi. II. Meşrutiyet'in ilanından kısa bir süre sonra 13 Nisan 1909'da İstanbul'daki avcı taburlarında çıkan isyan kısa sürede şehre yayıldı. Bu olay Rumi takvime göre 31 Mart 1325'te başladığı için “31 Mart Vakası (Olayı)” olarak adlandırılır.
Meşrutiyet yönetimine karşı çıkanların ve İstanbul'daki ordu mensuplarının da içinde yer aldığı bu isyanı bastırmak için Selânik'te “Hareket Ordusu” hazırlandı. Komutanlığını Mahmut Şevket Paşa'nın yaptığı bu ordunun kurmay başkanlığını ise Mustafa Kemal üstlendi.
Mustafa Kemal daha önce kurmay subay olarak görev yaptığı Suriye'de askeri meseleler hakkındaki görüşleriyle kendini kanıtlamıştı. Bu önemli görevle kurmaylık yeteneği pekişmişti. Mustafa Kemal, Selanik'te bu ordunun kuruluşunda yer almış ve aynı zamanda bu orduya Hareket Ordusu adını da vermişti. Bu ordunun İstanbul'da uygulayacağı planları ve bildiriyi de hazırladı.
Hareket Ordusu İstanbul'a ulaştıktan sonra kısa sürede duruma hâkim oldu, isyanı bastırdı.
Meşrutiyet rejimine karşı olan isyanın bastırılmasından sonra Padişah II. Abdülhamit tahttan indirildi ve yerine V. Mehmet Reşat geçti. Böylece İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin yönetimdeki ağırlığı giderek artmaya başladı. Orduyu da kendi yanlarına çekmeye çalışan İttihatçılar ülkenin kaderine hâkim konuma gelmişlerdi.
Mustafa Kemal, Meşrutiyet'in ilanı ve sonrasında yapılanları yeterli görmüyordu. Memlekette daha büyük ve köklü değişikliklerin yapılması gerektiğine inanıyordu. Bir süre sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarıyla fikir ayrılığına düştü.
Bu cemiyetin gizli olmaktan çıkarılması ve yasal bir partiye dönüşmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca ordunun siyasetten ayrı tutulması fikrini savundu.
1870 yılında siyasi birliğini tamamlayan ve sanayisi hızla gelişen İtalya, sömürgeciliğe yöneldi. Coğrafi konum olarak kendisine yakın ve zayıflamış Osmanlı Devleti'nin toprağı olan Trablusgarp'a göz dikti.
Büyük devletlerden buranın işgali konusunda onay alan İtalya, 1911 yılı Eylül ayı sonunda Trablusgarp'ı işgal etti.
Osmanlı Devleti bu işgale doğrudan müdahale edemedi. Mısır, İngiliz işgali altında olduğu için karadan, donanmanın yetersizliğinden dolayı da denizden Trablusgarp'a yardım gönderilemedi.
Aralarında Mustafa Kemal'in de bulunduğu genç subaylar, gönüllü olarak bölgeye gittiler. Burada halkı örgütleyerek İtalyanlara karşı büyük bir direniş başlattılar.
Mustafa Kemal, Derne ve Tobruk bölgelerinde İtalyanlara karşı önemli başarılar kazandı ve binbaşılığa terfi etti.
İtalya, bu direniş karşısında başarısız olunca Osmanlı Devleti'ni barışa zorlamak için Çanakkale Boğazı'nı ablukaya aldı ve On İki Ada'yı işgal etti. Balkan Savaşları'nın başlaması üzerine 18 Ekim 1912'de imzalanan Ouchy (Uşi) Antlaşması'yla savaşa son verildi.
Trablusgarp ve Bingazi İtalya'ya bırakıldı. Yunan işgaline uğrayabileceği nedeniyle On İki Ada geçici olarak İtalya'ya verildi. Böylece Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika'daki son toprağını da kaybetti.
https://www.youtube.com/watch?v=l00hE9btxsU
Osmanlı Devleti'nin dağılma sürecinde art arda bağımsızlıklarını kazanan Balkan devletleri, Avrupa devletlerinin de kışkırtmalarıyla topraklarını genişletmek için Osmanlı Devleti'ne karşı harekete geçti.
Rusya başta olmak üzere büyük Avrupa devletleri, Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki varlığına son vermek istiyordu. Trablusgarp Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin oldukça zayıfladığının anlaşılması, Balkan devletlerini cesaretlendirmişti.
Bütün bu gelişmeler üzerine Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan ittifak yaparak 1912 yılı Ekim ayında Osmanlı Devleti'ne karşı saldırıya geçti ve böylece I. Balkan Savaşı başladı.
Osmanlı Devleti; ordu içindeki çekişmeler, Balkanlarda silah ticaretinin serbest bırakılması, ordunun hazırlıksız olması gibi nedenlerle I. Balkan Savaşı'nda ağır bir yenilgi aldı.
30 Mayıs 1913 tarihinde yapılan Londra Antlaşması'yla Midye-Enez Hattı'nın batısındaki bütün toprakları kaybetti. Bulgarlar, Çatalca önlerinde durdurulabildi.
I. Balkan Savaşı sonunda Osmanlı Devleti'nin Balkanlardan çekilmesi bölgede bir otorite boşluğu meydana getirdi. Bu arada küçük Balkan devletleri önemli ölçüde toprak kazanmıştı. Savaşta en fazla toprağı Bulgaristan elde etmişti.
Bu durum diğer Balkan devletlerinin tepkisine neden oldu. Sırbistan ile Yunanistan'ın Bulgaristan'a karşı ittifak yapması üzerine Bulgaristan 29 Haziran 1913'te bu iki devlete saldırdı. Böylece II. Balkan Savaşı başladı.
Karadağ ve Romanya'nın da Bulgaristan'a saldırması üzerine Bulgaristan teslim olmak zorunda kaldı.
II. Balkan Savaşı'ndan sonra Bulgaristan, topraklarının önemli bir kısmını kaybetti ve Sırbistan Balkanlar'ın hâkimi durumuna geldi.
Mustafa Kemal, I. Balkan Savaşı'ndan sonra Sofya'ya askeri ataşe olarak atandı.
Sofya'da bulunduğu süre içinde Balkanlar'daki siyasi ve askeri gelişmeleri yakından takip etti.
Balkan Savaşları'nın Osmanlı Devleti'nin geleceği üzerindeki etkilerini değerlendirdi ve yeni bir ordu kurulmasının gerekliliğine olan inancını pekiştirdi.
https://www.youtube.com/watch?v=TX-B3gL1A2I
Mustafa Kemal'in askerlik hayatı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda önemli bir yer tutmaktadır. Balkan Savaşları'ndan sonra Sofya'da askeri ataşe olarak görev yaptığı dönemde, Balkanlar'daki siyasi ve askeri gelişmeleri yakından takip etmiş ve yeni bir ordu kurulmasının gerekliliğine olan inancını pekiştirmiştir.
Bu bilgi ve tecrübeler, Mustafa Kemal'in daha sonra Kurtuluş Savaşı'nı başlatmasını ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmasını mümkün kılmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1881'de Selanik'te doğdu. İlk öğrenimini Şemsi Efendi Okulu'nda, orta öğrenimini Selanik Askeri Rüştiyesi ile Manastır Askeri İdadisi’nde yaptı. 1899 yılında Harp Okulu’nu bitirdi. 1902'de Harp Akademisi'nden kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu ve 5. Ordu’ya atandı.
Balkan Savaşları sırasında Mustafa Kemal, Çanakkale Boğazı’nın savunulması için görevlendirilen askeri birliğin Harekât Şubesi Müdürlüğü'ne atandı. Bu görevi sırasında Çanakkale Boğazı’nı askeri açıdan ayrıntılı olarak inceleme fırsatı buldu.
Balkan Savaşları'nın sona ermesiyle 1913'te Mustafa Kemal, Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya askeri ataşe olarak atandı. Bulgaristan’da geçirdiği süre boyunca Bulgaristan’ın sosyal, ekonomik ve kültürel hayatını yakından tanıdı. Türklerin sorunlarıyla yakından ilgilenen Mustafa Kemal, özellikle kültürel hayatlarının geliştirilmesi için girişimlerde bulundu.
Mustafa Kemal, 1914'te yarbay rütbesine yükseldi. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte cepheye gönderildi. Çanakkale Savaşı'nda gösterdiği kahramanlıklarla Türk ordusunun zaferine önemli katkılarda bulundu. Mustafa Kemal, daha sonra Suriye ve Filistin cephelerinde de görev yaptı. 1919'da Anadolu'ya geçerek Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Kurtuluş Savaşı'nın sonunda Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu ve ilk cumhurbaşkanı oldu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Askerlik Hayatı ve Eğitimi Mustafa Kemal Atatürk Fotoğraf GalerisiAvrupalı ülkeler, 15. yüzyıldan itibaren denizcilik alanındaki gelişmeleri kullanarak dünyanın diğer bölgelerini keşfetmeye ve sömürgeleştirmeye başladılar. Bu süreçte, birçok ülke Afrika, Asya ve Amerika kıtalarında sömürgeler kurdu ve bu sömürgelerden büyük gelirler elde etti.
Aşağıdaki tabloda, 19. yüzyılın ortalarında Avrupa’nın önde gelen sömürgeci ülkelerinin sömürge alanları verilmiştir.
Sıra | Ülke | Sömürge Alanı (km2) | Nüfus (milyon) | Sömürge Sayısı |
---|---|---|---|---|
1 | İngiltere | 33.000.000 | 388 | 63 |
2 | Fransa | 10.600.000 | 112 | 23 |
3 | İspanya | 3.000.000 | 200 | 10 |
4 | Portekiz | 2.100.000 | 90 | 8 |
5 | Hollanda | 2.000.000 | 100 | 7 |
6 | Belçika | 2.300.000 | 15 | 1 |
Tabloda görüldüğü üzere, 19. yüzyılın ortalarında en fazla sömürge alanına sahip ülke 33.000.000 km2 ile İngiltere'dir.
Tabloda görüldüğü üzere, nüfusunun en yüksek olduğu ülke 388 milyon nüfusa sahip İngiltere'dir.
İngiltere, yüzölçümünün 94.000 km2 olmasına rağmen “üzerinde güneş batmayan ülke’’ olarak adlandırılmasının nedeni, sömürgelerinin bulunduğu bölgelerde günün 24 saati güneşin görülmesidir. Yani, dünyanın herhangi bir yerinde her zaman İngiltere'ye ait bir toprak vardır ve bu topraklarda güneş her zaman parlar.
Kaynaklar: