7.Sınıf Temel Dini Bilgiler 1.Dönem 2.Sınav 2021

Zekat, İslam'da belirli varlıklardan verilmesi gereken bir sadaka türüdür. Genellikle altın, para, ticaret malları, ve toprak ürünleri gibi maddi varlıklardan zekat verilir. Ancak İslam'da ev eşyaları üzerinden zekat verilmesi gerekmez. Ev eşyaları, genellikle kişinin ve ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan eşyalardır ve zekatın verilmesi gereken varlık kategorilerine girmemektedir.

Doğru cevap D) Sadaka-i Cariye / Faydalı ilim olmalıdır. Bu hadiste boş bırakılan yerlere sırasıyla "Sadaka-i Cariye" (sürekli sadaka) ve "Faydalı ilim" ifadeleri getirilmelidir. Çünkü hadis, kişinin ölümünden sonra hala sevap kazanabileceği üç şeyi sıralamaktadır: sürekli sadaka (Sadaka-i Cariye), faydalı ilim edinmek ve kendisine dua edecek hayırlı bir nesil yetiştirmek.

Zekât verme yükümlülüğü, belirli bir mülkiyet seviyesine sahip olan kişilere verilir ve kişinin mülkiyetindeki malların üzerinden hesaplanır. Zekât verme şartları arasında zengin olmak, akıllı olmak (akıl sağlığı yerinde olmak), ve Müslüman olmak gibi şartlar bulunur. Ancak borçlu olmak, zekât verme yükümlülüğünü yerine getirme şartları arasında yer almaz. Borçlu olan kişi, borçlarını ödedikten sonra mal varlığı zekât hesaplamasına dahil edilir.

İslam dininde vahiy (Allah'ın doğrudan iletişim kurduğu kutsal metinler), akıl (düşünme ve çıkarım yapma yetisi) ve rüyalar önemli bilgi kaynakları olarak kabul edilir. Rüyalar, bazen kişilere Allah'ın mesajlarını iletebileceği düşünülen bir bilgi kaynağıdır.

Peygamberimizin sözleri, davranışları ve sahabelerin yapmış olduğu olumlu davranışları onaylamasına "Sünnet" denir. Sünnet, İslam'ın öğretilerini ve pratiklerini belirleyen önemli bir kaynaktır. Peygamberimizin yaşam tarzı ve uygulamaları, Müslümanların nasıl yaşaması gerektiği konusunda örnek teşkil eder.

Zekât, İslam dinindeki bir sadaka türüdür ve faydaları arasında zenginlerin malını temizlemek, fakirlerle zenginler arasında sosyal denge sağlamak, sadaka veren kişinin sevap kazanmasını sağlamak gibi birçok olumlu etki bulunur. Ancak zekâtın malı azaltmak amacıyla verildiği söylenemez; aksine, İslam'da malın belirli bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmayı teşvik eder.

Kur'an-ı Kerim, İslam'ın kutsal kitabıdır ve başlıca konuları arasında inanç (iman), ibadet ve ahlak bulunur. Kur'an, inanç esasları, ibadetlerin nasıl yerine getirileceği ve ahlaki prensipler hakkında rehberlik yapar. Ancak "Salavat" (Allah'ın peygamberlere ve diğer müminlere bereket ve selamet gönderme duası) Kur'an'ın başlıca konularından biri değildir. Bu nedenle, D seçeneği olan "Salavat" Kur'an-ı Kerim'in ana konularından biri olarak kabul edilmez.

Sünnet, İslam dininde peygamberin uygulamaları, sözleri ve onun hayatına dair örnek alınması gereken davranışları ifade eder. Ancak sünnet, ibadet yapmak için zorunlu değildir. İslam'da temel ibadetler, farz namazlar gibi, sünnet olmayan ibadetlerdir ve bu ibadetlerin yerine getirilmesi farzdır. Sünnet ibadetler ise peygamberin önerdiği ve örnek gösterdiği ek ibadetlerdir, ancak farz değildir.

Kur'an-ı Kerim, İslam'ın kutsal kitabıdır ve birçok önemli özelliği içerir. Ancak C seçeneği olan "Kur’an’da her türlü bilgi bulunmaktadır" ifadesi doğru değildir. Kur'an, birçok konuya değinir ve rehberlik eder, ancak her türlü bilgiyi içermez. Örneğin, Kur'an, teknik veya detaylı bilgilere odaklanmaz ve her konuyu ayrıntılı olarak ele almaz. Kur'an'ın özelliklerinden biri, Allah inancını, doğru ve güvenilir bilgileri aktarması ve insanların sorumluluklarını belirtmesidir.

Takva, İslam'da Allah'a karşı gelmekten sakınma, sorumluluk bilinci ve iyi bir yaşam tarzını ifade eden bir kavramdır. Takva, kişinin Allah'ın emirlerine uyma ve günahlardan kaçınma çabasıdır. Bu kavram, İslam'ın temel öğretilerinden biri olarak kabul edilir ve müslümanlar için önemlidir.

IV numaralı ifade, "Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız." şeklindeki bir ayettir. Bu ayet, İslam'ın tevhid (Allah'ın birliği) prensibine işaret eder. İslam, Allah'a olan inançta bir teklik ve yalnızlık prensibine dayanır ve bu da İslam'ın farklı bir niteliğidir.

Verilen hadis, İslam dininin kolaylık ve basitlik prensiplerine vurgu yapar. İslam, müminlere aşırı zorluklar ve güçlükler getirmeyi değil, kolaylık ve rahatlık sağlamayı amaçlar. Bu nedenle doğru başlangıç cümlesi "Bu din kolaylık dinidir." olmalıdır.

Verilen ifadeler İslam dininin temel prensiplerine vurgu yapar. İslam, barışı ve merhameti teşvik eder ve kan davalarını sonlandırmayı önerir. Aynı zamanda fakirleri, güçsüzleri ve kadınları koruma altına alır. Bu nedenle İslam, barış, merhamet ve adaleti teşvik eden bir din olarak bilinir.

Verilen ayette İslam dininin, dünya hayatıyla ahiret hayatını bir arada ele aldığı ve dengeli bir şekilde değerlendirmesi gerektiği vurgulanmaktadır. İslam dinine göre, insanlar dünya nimetlerini kullanmalı ve ahiret için de iyilik yapmalıdır. Bu nedenle İslam dininin dünya ve ahret dini olduğu ifade edilmektedir.

Yukarıdaki ayette, Allah'ın her kişiyi gücünün yettiği ölçüde mükellef kıldığı ifade edilmektedir. Bu, İslam'ın bir özelliği olan "kolaylık dinidir" ilkesine işaret eder. İslam dininde, kişinin gücünün yettiği ölçüde sorumlulukları vardır ve dini görevler, kişinin kapasitesine uygun bir şekilde yerine getirilmesi önerilir. Bu da İslam'ın kolaylık ve esneklik ilkesini vurgular.

Bu hadiste İslam dininin sevgi ve kardeşlik vurgusu yapılmaktadır. İmanın bir parçası olarak diğer müminlere sevgi ve kardeşlik göstermek önemlidir. Bu nedenle İslam dininin sevgi, dayanışma ve insanlar arasında olumlu ilişkiler kurma din olduğu ifade edilmektedir.

Yukarıdaki ayette, Kur'an'ın insanlara gönderilmiş bir bildiri olduğu ve insanların bu bildiriyle Allah'ın bir tek tanrı olduğunu bilmeleri ve akıl sahiplerinin düşünüp öğüt almaları gerektiği ifade edilir. Bu ayet, İslam'ın önemli bir özelliği olan "akla önem verir" ilkesine vurgu yapar. İslam dininde akıl sahibi olmak, düşünmek ve öğrenmek teşvik edilir.

Verilen ayetlerde İslam dininin temel öğretisi olan tevhid ilkesine vurgu yapılmaktadır. İlk ayette, Allah'ın birliği ve O'nun dışında hiçbir ilahın olmadığı ifade edilmekte, ikinci ayette ise müminlerin sadece Allah'a kulluk ettikleri ve O'ndan yardım diledikleri belirtilmektedir. Bu, İslam dininin tevhid ilkesine dayandığını gösterir.

İslam'ın akla verdiği önem, bilgiye erişim, öğrenme ve düşünme faaliyetlerini teşvik eden bir ilkeyi içerir. Diğer seçeneklerde (A, B ve D) İslam'ın bu ilkeyi yansıtan örnekler bulunmaktadır. Ancak C seçeneği olan "Peygamberimizin ticaret yapması," İslam'ın akla verdiği önemi vurgulayan bir örnek değildir. Peygamberimiz, ticaret yaparak geçimini sağlamış olsa da bu, İslam'ın akla verdiği önemi belirten bir örnek olarak öne çıkmaz.

Verilen ifadede, İslam'ın her insan, her mekan ve her zaman için gönderildiği vurgulanmaktadır. Bu, İslam dininin evrensel bir din olduğunu ifade eder. İslam, herkes için geçerli olan ve tüm insanlığa yönelik bir dindir.

Verilen ayette, Allah'ın kullarının dualarını işittiği ve yakın olduğu ifade edilir. Doğru yolu bulma, Allah'ın davetine uymakla mümkün olduğu vurgulanır. Aracısız olarak Allah'a dua etmenin kabul edileceği ifade edilir. Ancak D seçeneği olan "Camide dua etmek daha sevaptır" ifadesi, ayette açıkça dile getirilmemiştir. Dolayısıyla, bu ifade ayette yer almaz.

Verilen seçeneklerin her biri, evrendeki düzenle ilgilidir. Gece ve gündüzün birbirini takip etmesi, mevsimlerin düzenli bir şekilde değişmesi ve meyvelerin farklı tat ve renkte olması, doğada gözlemlenen düzenin birer örneğidir. Bu nedenle doğru cevap "Hepsi"dir.

İhlas suresinde ifade edilen "O Allah birdir... O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur." ifadesi, Allah'ın benzersizliği ve eşsizliği üzerine odaklanır. Bu ayet, Allah'ın hiçbir eşi veya benzeri olmadığını ve yaratılmış varlıklarla kıyaslanamayacağını vurgular. Bu nedenle, doğru cevap D seçeneğidir.

İnsanın yaratılışına, doğuştan getirdiği özelliklere "fıtrat" denir. Fıtrat, insanın Allah tarafından yaratıldığı ve içinde iyi ve doğruya eğilimlerin bulunduğu doğal bir durumu ifade eder. İnsanın içindeki iyilik, adalet, merhamet gibi özellikler fıtratla ilişkilendirilir.

B

Yukarıdaki ifadede, Allah'ın birliği ve yalnızca Allah'a ibadet etme prensiplerini ifade eden kavram "Tevhit"tir. Tevhit, İslam'ın temel inançlarından biridir ve Allah'ın bir olduğuna ve O'na hiçbir şeyin ortak koşulmaması gerektiğine inanmayı ifade eder.

"İslam" kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve ana anlamı "teslimiyet" veya "surrender" olarak kabul edilir. İslam dini, Allah'a teslim olma, O'na inanma ve O'na itaat etme dinidir. Bu nedenle İslam kelimesinin temel anlamları arasında "teslimiyet," "güvende olma," ve "barış" yer alırken, "yetenek" bu kelimenin anlamlarından biri değildir.

Yüce Allah'ın Hz. Âdem'den Hz. Muhammed'e kadar bütün peygamberlere bildirdiği ve peygamberlerin insanlara açıkladığı dinin adı "İslam"dır. İslam, tüm peygamberlerin tebliğ ettiği temel mesajın adıdır ve insanların Allah'a teslim olmalarını, O'na inanmalarını ve O'na ibadet etmelerini öğretir.