9.Sınıf Biyoloji 2.Dönem 1.Test

Sorunun cevap anahtarı "D) Hücre çekirdeği" olarak verilmiştir. Hücre bölünmesi sırasında DNA'nın bulunduğu yapı, hücre çekirdeğidir. Bu soru, hücre bölünmesi sırasında DNA'nın bulunduğu yapının ne olduğunu belirlememizi istemektedir. Verilen seçenekler arasında "D) Hücre çekirdeği" yer almaktadır. Hücre bölünmesi, DNA'nın çoğalması ve eşit olarak dağıtılmasıyla gerçekleşir. Bu süreç, hücre çekirdeğinde gerçekleşir. Hücre çekirdeği, hücrenin kontrol merkezi olarak işlev görür ve DNA'nın bulunduğu yapıdır. Dolayısıyla, cevap anahtarı "D) Hücre çekirdeği" olarak belirlenmiştir.

Sorunun cevap anahtarı "A) Mitokondri" olarak verilmiştir. Hücre çekirdeği dışında bulunan DNA'ların bulunduğu organel, mitokondridir. Bu soru, hücre çekirdeği dışında bulunan DNA'ların bulunduğu organelin ne olduğunu belirlememizi istemektedir. Verilen seçenekler arasında "A) Mitokondri" yer almaktadır. Mitokondri, hücre içerisinde enerji üretimi (solunum) gerçekleştiren organeldir. Mitokondri, kendi bağımsız DNA'sına sahiptir ve hücre çekirdeği dışında bulunan DNA moleküllerini içerir. Bu nedenle, cevap anahtarı "A) Mitokondri" olarak belirlenmiştir.

Sorunun cevap anahtarı "D) Beyin hücresi"dir. İnsan vücudundaki DNA molekülü hemen hemen tüm hücrelerde bulunur, ancak her hücrenin spesifik işlevlerine ve özelliklerine göre farklı genler aktiftir. Beyin hücreleri, yüksek miktarda DNA içeren ve karmaşık sinirsel işlevleri yerine getiren hücrelerdir. Çözüm açıklamasında, DNA'nın genellikle tüm hücrelerde bulunduğu, ancak beyin hücrelerinde yoğun olarak bulunduğu ve beyin fonksiyonlarında önemli bir rol oynadığı vurgulanmalıdır.

Sorunun cevap anahtarı C) Amino asit'tir. Amino asitler, proteinlerin yapı taşlarıdır. Proteinler, amino asitlerin bir araya gelerek oluşturduğu polipeptit zincirleridir. Soruda istenen, proteinlerin yapı taşını belirlemektir. Proteinler, amino asitlerin birleşmesiyle oluşan polipeptit zincirleridir. Verilen seçenekler arasında sadece C) Amino asitler, proteinlerin yapı taşlarıdır. Diğer seçenekler olan Glukoz, Yağ asidi, Nükleotit ve Gliserol, farklı organik bileşiklerdir ve proteinlerin yapı taşları değillerdir.

Sorunun cevap anahtarı A) Ribozom'dur. Protein sentezi, hücrede ribozom adı verilen organellerde gerçekleşir. Ribozomlar, genetik bilginin proteine çevrildiği yerlerdir. Soruda istenen, protein sentezinin gerçekleştiği yerdir. Protein sentezi, hücrede ribozom adı verilen organellerde gerçekleşir. Ribozomlar, hücrenin çeşitli bölgelerinde bulunabilir ve genetik bilginin ribonükleik asit (RNA) tarafından taşınan mesajcı RNA (mRNA) moleküllerine bağlanarak amino asitlerin birleşerek polipeptit zinciri oluşturmasını sağlar. Verilen seçenekler arasında sadece A) Ribozom, protein sentezinin gerçekleştiği yeri temsil eder.

Sorunun cevap anahtarı B) Genom'dur. Bir organizmanın genetik bilgisinin tamamı genom olarak adlandırılır. Genom, organizmanın DNA'sında kodlanmış olan tüm genetik materyali içerir. Soruda istenen, bir organizmanın genetik bilgisinin tamamının ne olarak adlandırıldığıdır. Organizmanın genetik bilgisi, tüm genetik materyali içeren bir kavramı ifade eder. Bu kavrama genom denir. Genom, bir organizmanın tüm DNA'sını içeren genetik bilgi paketini temsil eder. Verilen seçenekler arasında sadece B) Genom, bir organizmanın genetik bilgisinin tamamını ifade eder.

Cevap Anahtarı: Bir organizmanın vücudunda savunma sistemi olarak görev yapan hücreler B) Nötrofillerdir. Bu soruda, bir organizmanın vücudunda savunma sistemi olarak görev yapan hücreleri belirlememiz istenmektedir. Savunma sistemi, organizmanın hastalıklara ve yabancı maddelere karşı korunmasını sağlayan bir dizi mekanizmadan oluşur. Bu mekanizmalardan biri de bağışıklık sistemi ve bağışıklık sistemi içerisinde yer alan hücrelerdir. Nötrofiller, bağışıklık sistemi hücrelerinden biridir ve enfeksiyonlara karşı savaşmada önemli bir rol oynarlar. Diğer seçenekler olan eritrositler (kırmızı kan hücreleri), hormonlar, proteinler ve yağlar ise farklı biyolojik fonksiyonlara sahiptirler.

Sorunun cevap anahtarı A) Mide'dir. Mide, gıdaların sindirilmeye başladığı ve küçük parçalara ayrıldığı bir organdır. Mide asit ve enzimler salgılayarak gıdaları sindirir. Soruda istenen, gıdaların küçük parçalara ayrılarak sindirime yardımcı olan organı belirlemektir. Gıdaların sindirimi, bir dizi sindirim organının katkısıyla gerçekleşir. Verilen seçenekler arasında sadece A) Mide, gıdaları küçük parçalara ayırarak sindirime yardımcı olan organdır. Mide, asit ve enzimler salgılayarak gıdaların sindirimine başlar.

Sorunun cevap anahtarı: A) Proteinleri. Hücrelerde bulunan DNA, genetik bilginin depolandığı ve aktarıldığı bir moleküldür. DNA, genlerin temel yapı taşıdır ve genler ise proteinlerin sentezlenmesi için talimatları içerir. DNA'nın çift sarmal yapısı, dört farklı bazın (adenin, timin, guanin, sitozin) dizilimiyle kodlanmış genetik bilgiyi temsil eder. Bu genetik kod, protein sentezini yönlendiren talimatları içerir. Ribozom adı verilen hücresel organellesler, DNA'dan çıkan bilgiyi kullanarak protein sentezini gerçekleştirir. Ribozomlar, DNA'da kodlanan talimatları takip ederek amino asitlerin birleşerek proteinlerin oluşmasını sağlar.

Sorunun cevap anahtarı: B) Proteinler ve lipitler. Hücre zarı, hücrenin dışını çevreleyen ve hücre içindeki yapıları koruyan bir zar yapısıdır. Bu zarın yapısında en temel bileşenler proteinler ve lipitlerdir. Proteinler, hücre zarında çeşitli fonksiyonlara sahiptir. Bazı proteinler, zarın geçirgenliğini kontrol ederek seçici geçirgenlik özelliğini sağlar. Diğer proteinler ise hücre zarının yapısını destekleyen ve zarın dış yüzeyine yerleşen yapısal proteinlerdir. Lipitler, hücre zarının temel bileşenlerindendir. Lipit molekülleri, zarın çift katmanlı yapısında yer alır ve zarın bütünlüğünü sağlar. Lipitler, zarın hidrofobik (su korkusu olan) ve hidrofilik (suya çözünür) bölgelerini oluşturarak zarın geçirgenliğini düzenler.

Sorunun cevap anahtarı: E) Kloroplast. Bitkisel hücreler, fotosentez yapabilme özelliğine sahip olan kloroplastları içerir. Kloroplastlar, bitkilerin yapraklarında ve diğer yeşil organlarında bulunan yeşil renkli organelleslerdir. Fotosentez, bitkilerin güneş enerjisini kullanarak su ve karbondioksiti birleştirerek organik bileşikler ve oksijen ürettiği bir süreçtir. Bu süreç, kloroplastların içerisinde yer alan klorofil pigmentleri sayesinde gerçekleşir. Kloroplastlar, bitkilerde enerji üretimine ve besin sentezine katkıda bulunan önemli organelleslerdir. Bitkilerin yaşam döngüsünde ve oksijen üretiminde kritik bir rol oynarlar.

Cevap Anahtarı: A) Glikoz. Hücre solunumu, hücrelerin enerji üretmek için besin moleküllerini oksijenle tepkimeye sokması sürecidir. Bu süreçte en yaygın olarak kullanılan enerji molekülü glikozdur. Glikoz, hücre solunumu sürecinde yavaş yavaş parçalanarak ATP (adenozin trifosfat) adı verilen enerji moleküllerinin üretimine katkıda bulunur. Diğer seçenekler olan nişasta (stärke), protein, yağ ve DNA, hücre solunumunda enerji kaynağı olarak kullanılmazlar.

Sorunun cevap anahtarı: C) Hücrelerin enerji kaynağı olmak. Proteinler, vücutta birçok önemli işlevi olan büyük organik moleküllerdir. Bu işlevler arasında yapısal destek sağlama, enzimlerin yapı taşı olma, hormonların ve antikorların yapı taşı olma gibi görevler bulunur. Proteinler, vücutta dokuların, organların ve sistemlerin yapısını oluşturur. Kaslar, kemikler, deri gibi yapısal bileşenler proteinlerden oluşur ve vücuda destek sağlar. Enzimler, biyokimyasal reaksiyonları hızlandıran proteinlerdir. Enzimler, metabolik süreçlerde görev alarak kimyasal tepkimelerin gerçekleşmesini sağlar.

Sorunun cevap anahtarı: D) Benzer hücre yapısı. Canlıların özellikleri arasında yer alan büyüme ve gelişme, organizmanın zamanla büyüyerek daha karmaşık bir yapıya ve işlevselliğe sahip olmasıdır. Adaptasyon, canlıların çevresel değişikliklere uyum sağlama yeteneğidir. Canlılar, çevre şartlarına uyum sağlayarak hayatta kalma ve üreme şanslarını artırır. Hareket, canlıların kendi bedenlerini ya da vücut parçalarını istemli veya istemsiz olarak hareket ettirebilme yeteneğidir. Hareket, canlıların çevreye tepki vermesi, besin arayışı, kaçınma, avlanma gibi faaliyetlerini gerçekleştirmesini sağlar.

Cevap Anahtarı: E) Habitatın mevcut popülasyonu. Bir canlının yeni bir habitat kolonize etme başarısı birçok faktöre bağlıdır. İklim koşulları, yeni habitatın özellikleri, doğal afetlerin sıklığı ve kolonizasyonun maliyeti gibi faktörler, canlının başarısını etkileyebilir. Ancak, mevcut habitat popülasyonu, canlının başarısını etkilemez. Bir canlının yeni bir habitat kolonize etmek istemesi, o habitatın mevcut popülasyonundan bağımsızdır.

Sorunun cevap anahtarı: D) Sıcaklık regülasyonu. Organizmaların üremesi için gerekli olan unsurlar arasında genetik çeşitlilik, eşeyli üreme, uygun çevre koşulları ve yeterli besin bulunur. Bu unsurlar, organizmaların neslinin devamını sağlamak için önemlidir. Genetik çeşitlilik, canlılarda adaptasyon ve evrimsel süreçler için önemli bir faktördür. Farklı genetik kombinasyonlar, organizmaların çevreye uyum sağlamasını ve türlerin çeşitliliğini artırır. Eşeyli üreme, genetik çeşitliliği artıran bir üreme şeklidir. Farklı bireylerin genetik materyallerini birleştirerek yeni kombinasyonlar oluşturur.

Sorunun cevap anahtarı: C) Oksijen. Fotosentez, bitkilerin güneş enerjisini kullanarak karbonhidrat ürettiği bir süreçtir. Fotosentezin anahtar bileşenleri karbondioksit, su, klorofil ve güneş ışığıdır. Karbondioksit (CO2) fotosentezin başlangıcında atmosferden alınır ve bitkiler tarafından kullanılır. Su (H2O) ise bitkilerin kökleri aracılığıyla emilir ve fotosentez reaksiyonunda yer alır. Klorofil, bitkilerin yapraklarında bulunan yeşil pigmenttir ve güneş enerjisini emerek fotosentez sürecini başlatır. Güneş ışığı ise fotosentezin enerji kaynağıdır.

Cevap Anahtarı: C) Madde geçişleri ve hücre içi taşıma. Hücre zarı, hücrenin içini dış ortamdan ayıran ince bir zar yapısıdır. Hücre zarı, seçici geçirgenlik özelliğine sahiptir ve madde geçişlerini kontrol eder. Hücre zarı, iyonlar, besin molekülleri, su ve diğer moleküllerin hücreye girişini ve çıkışını düzenler. Ayrıca, hücre zarı üzerinde bulunan proteinler ve taşıyıcılar aracılığıyla hücre içi taşıma süreçlerini yönetir.

Cevap Anahtarı: A) Telofaz. Hücre bölünmesi, mitoz veya mayoz olarak adlandırılan bir dizi aşamadan oluşur. Bu aşamalar profaz, metafaz, anafaz ve telofaz olarak sıralanır. Telofaz, hücre bölünmesinin son aşamasıdır. Telofazda, kromozomlar iki farklı hücre çekirdeğine ayrılır, yeni hücre zarı oluşur ve sitoplazma bölünür. Böylece, iki yeni hücre oluşur.

Cevap Anahtarı: A) Selüloz. Hücre duvarı bitki hücrelerinde bulunan sert, dışarıya destek sağlayan bir yapıdır. Bu duvarın birincil bileşeni selüloz olarak adlandırılan bir polisakkarittir. Selüloz, bitkilerde hücre duvarının temel yapı taşıdır ve hücrelerin şeklini korumaya yardımcı olur. Aynı zamanda su geçirgenliğini düzenler ve bitki hücrelerinin büyümesini kontrol eder.

Cevap Anahtarı: C) Protein sentezi. Ribozomlar, hücrelerde protein sentezinin gerçekleştiği yapılar olarak bilinir. Ribozomlar, mRNA (mesajcı RNA) moleküllerini kullanarak amino asitleri birleştirerek polipeptid zincirlerini oluştururlar. Bu süreç, protein sentezinin temel adımlarından biridir ve hücrenin protein ihtiyacını karşılamak için önemlidir.

Sorunun cevap anahtarı: D) Su ve karbondioksit. Bitkilerin fotosentez yapabilmesi için gereken iki temel madde su ve karbondioksittir. Fotosentez, bitkilerin güneş enerjisini kullanarak karbonhidratlar üretmesini sağlayan bir süreçtir. Su bitkilerin fotosentez yapabilmesi için gerekli olan bir bileşendir. Bitkiler köklerinden suyu emer ve yapraklarında bu suyu kullanır. Karbondioksit ise atmosferde bulunan bir gazdır ve bitkilerin yapraklarından alma yoluyla fotosentez için gerekli olan karbon kaynağını sağlar.

Sorunun cevap anahtarı, seçenek A olan "Ekoloji" olarak belirlenir. Ekoloji, organizmaların çevreleriyle etkileşimini ve bu etkileşimlerin incelenmesini açıklar. Ekoloji, organizmaların birbirleriyle, yaşadıkları ortamla ve çevresel faktörlerle olan ilişkilerini inceleyerek ekosistemlerin işleyişini anlamaya çalışır. Ekoloji, organizmaların çevreleriyle etkileşimini ve bu etkileşimlerin incelenmesini açıklar. Organizmalar, yaşadıkları ortamdan besin alır, barınır, ürer ve diğer organizmalarla etkileşim içinde bulunur. Ekoloji, bu etkileşimleri ve bu etkileşimlerin ekosistem üzerindeki etkilerini anlamaya çalışır.