8.Sınıf Türkçe 1.Dönem 2.Sınav 2021-2022 sınavı 8.Sınıf kategorisinin Türkçe alt kategorisinin, 1 dönemine ait. Bu sınav Zor derecede zorluktadır. Toplamda 27 sorudan oluşmaktadır.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi sadece özne ve yüklemden oluşmuştur?
A) Bugün güneş penceremden içeri girmedi.
B) Gökyüzünü kara bulutlar gibi kaplayan kargalar uçuverdiler.
C) Yarın bütün sınıf Atatürk Müzesi’ni gezmeye gidecek.
D) Türk askerleri Çanakkale’de bir destan yazdılar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi yoktur?
A) Trenle Çatalca’ya şöyle bir gidiş geliş…
B) Tren Kumkapı’ya yaklaşırken pencereden hafif bir serinlik geliyor.
C) Etrafıma bakınarak bir delik beşlik arıyorum.
D) Arkamda ipincecik bir elbise, ayağımda bir yazlık iskarpin…
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) Herşey parayla satın alınmaz, diye güldü ihtiyar.
B) Dedesi de babası da çok sinirliydi.
C) Üçyüz kırkyedincisi yapılan şenliklerimize hoşgeldiniz.
D) Adam yanlızca o işi yapmıyor ki.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi yüklemin türüne göre (isim-fiil cümlesi ) diğerlerinden farklıdır?
A) Tren yolculuğu her istasyonda çoğalan bir efsanedir.
B) Şehirlilerin çoğu birer mutsuz yabancıdır.
C) Sokaktan gelen sesler de gürültüler de yabancı değildir.
D) Yalnızlığınızla baş başa geçiyorsunuz sokakları.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde özne yüklem ilişkisi ( etken – edilgen ) diğerlerinden farklıdır?
A) Sanatta ilerleyerek medeniyete ulaşılır.
B) Sanatkârlar toplumu geliştirmeye çalışırlar.
C) İnsanlar toprak medeniyeti ile huzurlu yaşama kavuştular.
D) Sanatçılar yeni bir dünya görüşü, yeni bir yaşayış düzeni getirmişlerdir.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır?
A) Evliya Çelebi, ziyaret ettiği yerlerin tarihçesini, eski eserlerini, halkının yaşayış tarzını, folklorunu, geleneklerini, giyimlerini, sanatlarını ve inançlarını Seyahatname’sinde anlatmıştır.
B) Evliya Çelebi, 25 Mart 1611’de İstanbul’da Unkapanı’nda doğdu.
C) Evliya Çelebi, müzik ve yazı dersleri almış, hafız olmuş, şairliğe özenmiş, birçok el sanatında hüner kazanmıştı.
D) Seyahatname adlı eser Türk edebiyatının en sevilen eseridir.
Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde eylemsilerle ilgili bilgi yanlışlığı yapılmıştır?
A) Fiilimsilerden sonra hiçbir ek gelmez.
B) Fiilimsi eki almış bazı kelimeler isim görevinde kullanılır.
C) Bazı fiilimsi ekleri biçim olarak zaman ekleriyle benzerlik gösterir.
D) Fiilimsi olan cümlelerde genellikle birden fazla yargı bulunmaktadır.
“ Talip Apaydın, Sarı Traktör’de köydeki ilkel üretim biçimini bütün ayrıntılarıyla anlatıyor.” cümlesinde kitabın içeriği konusunda bilgi vermektedir. Bu durum kitabı okuyan herkesin anlayabileceği, görebileceği ve ispatlayabileceği bir durumdur; bu sebeple bu anlatımlara nesnel anlatım denir. Eğer kitapla ilgili beğenisinden bahsetseydi bu anlatım ise öznel olurdu.
Yukarıdaki açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerle ilgili bilgi yanlışı hangi seçenekte yapılmıştır?
A) Talip Apaydın’ın gerçeği görüşü bana biraz eksik geldi. ÖZNEL
B) İlkel üretimin yerini makineli üretim alınca bunun gerektireceği ekonomik, toplumsal değişmelere değinmemiş. NESNEL
C) Yazar, köylülerin görüşü ile birlikte kendi görüşünü de bize iletebilmeliydi bence. NESNEL
D) Bana kalırsa Sarı Traktör, röportajla roman arası bir eser olarak kalmış. ÖZNEL
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin hangi anlamda ( gerçek, mecaz, terim) kullanıldığı karşısına yazılmıştır. Hangi seçenekte yanlış bir eşleştirme yapılmıştır?
A) Hemingway’in Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanının o yıl filmi de gösteriliyordu. (GERÇEK)
B) Değirmeninde tuz öğüten kahramanımız, şu anda hatırlayamadığım bir serüvenin sounda denizin dibine iner. (MECAZ)
C) Nasrettin Hoca fıkralarını sindirince onun arkasından İncili Çavuş’u tanıdık. (MECAZ)
D) Okuma serüvenim nasıl başladı? (MECAZ)
Aşağıda cümlelerden hangisinde kısa çizgi ( - ) kullanılmaya gerek yoktur?
A) “Sol- , büyü-, bayatla-” fiilleri oluş fiillerine örnek olarak gösterilebilir
B) “baş-la-dım, ot-la-mak, kat-la-yan” örneklerinde de görüldüğü gibi “-la” eki isimlerden fiil türetmek için kullanılır.
C) Ural-Altay Dil Ailesi içinde olan Türkçe, sondan eklemeli bir dildir.
D) Yaptıklarına tepki olsun diye -her şeyi- söyledim.
Sonra geminin arkasında sallanan sancağı göstererek ( )
( ) Şehit olursam bunu üzerime örtün ( ) Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir( ) dedi( )
Yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki hangi noktalama işaretleri getirilmelidir?
A) ( ; ) ( - ) ( ; ) ( . ) ( . ) B) ( : ) ( - ) ( . ) ( , ) ( . )
C) ( : ) ( , ) ( , ) ( . ) ( . ) D) ( , ) ( - ) ( , ) ( ? ) ( . )
"Dün akşam konuştuklarımız unutulmuş." cümlesinde geçen fiilin çatı özelliği hangi şıkta verilmiştir?
A) etken - geçişli B) etken - geçişsiz
C) edilgen - geçişli D) edilgen - geçişsiz
Hangisinde “geçişli” bir fiil kullanılmıştır?
A) Serbest kalan kuş dağlara doğru süzüldü.
B) Uzun zaman sonra ilk kez gülümsedi.
C) Onun söylediklerini pek dinlemedim.
D) Toplantıya bayağı geç katıldınız.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yükleminde çatı özelliği aranmaz?
A) Sıcaklık, o gün çok yüksekti.
B) Buralardaki işleri bir an önce bitirin.
C) Adamın biri aniden yola fırladı.
D) Biz zorunlu olarak evde kalmıştık.
Aşağıdakilerin hangisinde özne vurgulanmıştır?
A) Ona son hediyeyi sevgilisi verecekmiş.
B) Gece olmasına rağmen gezmeden gelmedi.
C) Sana vereceğim kitabı evde bıraktım.
D) Sabah dedemle beraber balığa gittik.
“Akşamüstü pencereden, bahçede oynayan çocukları seyrediyordu.” cümlesinin öge dizilişi hangisidir?
A) Zarf tamlayıcısı-yer tamlayıcısı-özne-yüklem
B) Yer tamlayıcısı-yer tamlayıcısı-belirtili nesne-yüklem
C) Yer tamlayıcısı-zarf tamlayıcısı-özne-yüklem
D) Zarf tamlayıcısı-yer tamlayıcısı-belirtili nesne-yüklem
“Bozkır, göz alabildiğince uzanıyordu. Rüzgar ılık ılık yüzümüzü okşuyor, kekik ve iğde kokuları birbirine karışıyordu.”
Yukarıdaki paragrafta kaç farklı duyumuzla ilgili ayrıntıya yer verilmiştir?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
Derin dereye indiler. İri taşların arasından çağlayarak bir su akıyordu. Köpüklü bir suydu. Uğultusu ortalığı doldurmuştu. Baş döndürücü bir doğanın ortasında, çevreye şaşkınlıkla bakakaldılar.
Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Doğanın görüntüsü olağanüstüdür.
B) Derenin suyu ses çıkararak akmaktadır
C) Dereye bakanların başı dönmektedir
D) İnsanlar şaşkınlık içindedir.
X- Edirne demek Selimiye demek olmuş bir kere. Selimiye Camisi, çok uzaktan bile bütün varlığıyla görünüyor.
Y -Selimiye’nin bu özelliği, Edirne’nin en yüksek noktasında yer almasından kaynaklanır. Bu yüzden şehrin içinde kaybolması imkansızdır.
Z- Edirne’yi hiç görmemiştim. Kaç kere niyetlenmiş, gidememiştim. Bu sınır şehrimizi ve ona mührünü vuran Selimiye’yi hep merak ederdim. Nihayet yolum oraya düştü.
Metnin giriş, gelişme ve sonuç bölümleri sırası ile aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) V-Y-Z B) V-Z-Y C) Z-Y-V D) Z-V-Y
Dağlar uzakta sanki dumandan birer yığın
Sokaklar bile derin bir öğle uykusunda
Mısralarda aşağıdakilerden hangisinde insana ait bir özellik başka bir varlığa yüklenmiştir?
A) Dağlar B) Sokaklar C) Duman D) Yığın
Dağlar uzakta sanki dumandan birer yığın
Sokaklar bile derin bir öğle uykusunda
İkinci mısra ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğle vaktinde havanın çok sıcak olması
B) Öğle vaktinde insanların uyuyor olması
C) Sokakların dumanla kaplı olması
D) Sokaklarda hareketliliğin olmaması
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde amaç-sonuç ilişkisi vardır?
A) İyi bir iş bulmak için İstanbul’a gittim.
B) Yağmurların başlamasıyla çiftçiler rahatladı.
C) Yaptıklarının yanlışlığını anladığından özür diledi.
D) Teyzesinden para istediği için annesi oğluna çok kızmış.
“Yazarın, gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini, okuyucu ile karşı karşıya oturup konuşuyormuş gibi içten bir hava içinde yazdığı yazılardır.”
Sözü edilen edebî tür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Söyleşi B) Anı C) Makale D) Roman
“Mavi gökyüzünün altında yeşil bir örtüydü Belen. Yüksek ve soğuk… Yazları oldukça serin olan bu ilçe gönlümde özel bir yere sahip.”
Paragrafta hangi anlatım tekniği kullanılmıştır?
A) Betimleme B) Açıklama C) Tartışma D) Öyküleme
Bazen insanlar öylesine kıskanır ki birbirini, kendi sahip olduğu şeyin aynısını başkasında görünce kendi malı değersiz, ötekinin malı değerli olur onun için.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde böyle bir durum söz konusudur?
A) Dost ile ye, iç, alışveriş etme.
B) Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
C) Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
D) El elin eşeğini türkü söyleyerek arar.
I. Atı alan Üsküdar'ı geçti.
II. At izi it izine karışmak
III. İşin içinden sıyrılmak
IV. İş işten geçmek
Yukarıdaki deyimlerin hangileri birbirine yakın anlamlıdır?
A) I ve III B) I ve II C) II ve IV D) I ve IV
Dünyada hoşgörü üzerine pek çok isim tavsiyelerde bulunmuş ve bu konuda mücadele etmiştir. Bunlar arasında Mevlana ve Yunus Emre asla unutulmayacaktır.
Yukarıda metinde aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kullanılmıştır?
A) Karşılaştırma B) Tanık Gösterme
C) Tanımlama D) Örnekleme
Aşağıdaki cümlelerden hangisi sadece özne ve yüklemden oluşmuştur?
A) Bugün güneş penceremden içeri girmedi.
B) Gökyüzünü kara bulutlar gibi kaplayan kargalar uçuverdiler.
C) Yarın bütün sınıf Atatürk Müzesi’ni gezmeye gidecek.
D) Türk askerleri Çanakkale’de bir destan yazdılar.
Sorunun cevabı, sadece özne ve yüklemden oluşan cümleyi belirlemektir. Doğru cevap B şıkkıdır. Cevap: B) Gökyüzünü kara bulutlar gibi kaplayan kargalar uçuverdiler.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi yoktur?
A) Trenle Çatalca’ya şöyle bir gidiş geliş…
B) Tren Kumkapı’ya yaklaşırken pencereden hafif bir serinlik geliyor.
C) Etrafıma bakınarak bir delik beşlik arıyorum.
D) Arkamda ipincecik bir elbise, ayağımda bir yazlık iskarpin…
Bu sorunun cevap anahtarı, verilen cümlelerin içerdiği fiilimsiz yapıları tespit etmeye dayanır. Bir fiilimsi, bir eylemi, durumu veya niteliği ifade eden bir isim türüdür. İşte çözüm açıklaması: A) "Trenle Çatalca’ya şöyle bir gidiş geliş…" cümlesinde "gidiş geliş" bir fiilimsi değil; bu ifade, bir hareketi veya eylemi tanımlamaz. B) "Tren Kumkapı’ya yaklaşırken pencereden hafif bir serinlik geliyor." cümlesinde "yaklaşırken" fiilimsidir; çünkü bu ifade bir eylemin zamanını veya koşulunu belirtir. C) "Etrafıma bakınarak bir delik beşlik arıyorum." cümlesinde "bakınarak" fiilimsidir; çünkü bu ifade bir eylemin nasıl yapıldığını belirtir. D) "Arkamda ipincecik bir elbise, ayağımda bir yazlık iskarpin…" cümlesinde fiilimsi yoktur; bu ifadeler eylem veya durum tanımlamaz. Sonuç olarak, fiilimsiz yapı içermeyen cümle D) "Arkamda ipincecik bir elbise, ayağımda bir yazlık iskarpin…" cümlesidir. Doğru cevap D) seçeneğidir.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) Herşey parayla satın alınmaz, diye güldü ihtiyar.
B) Dedesi de babası da çok sinirliydi.
C) Üçyüz kırkyedincisi yapılan şenliklerimize hoşgeldiniz.
D) Adam yanlızca o işi yapmıyor ki.
Bu sorunun cevap anahtarı, yazım hatası içermeyen cümleyi belirlemektir. Türkçe yazım kurallarına uygun olan cümleyi tanımak gereklidir. A) "Herşey parayla satın alınmaz, diye güldü ihtiyar." cümlesinde "herşey" kelimesindeki bağlaç olan "her" ayrı yazılmalıdır. Doğru haliyle cümle şu şekilde olmalıdır: "Her şey parayla satın alınmaz, diye güldü ihtiyar." B) "Dedesi de babası da çok sinirliydi." cümlesinde herhangi bir yazım hatası yok. C) "Üçyüz kırkyedincisi yapılan şenliklerimize hoşgeldiniz." cümlesinde "üçyüz" kelimesi ayrı yazılmalıdır. Doğru haliyle cümle şu şekilde olmalıdır: "Üç yüz kırkyedincisi yapılan şenliklerimize hoşgeldiniz." D) "Adam yanlızca o işi yapmıyor ki." cümlesinde "yanlızca" kelimesindeki "y" harfi düzeltilmelidir. Doğru haliyle cümle şu şekilde olmalıdır: "Adam yalnızca o işi yapmıyor ki." Cevap: B) Dedesi de babası da çok sinirliydi.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi yüklemin türüne göre (isim-fiil cümlesi ) diğerlerinden farklıdır?
A) Tren yolculuğu her istasyonda çoğalan bir efsanedir.
B) Şehirlilerin çoğu birer mutsuz yabancıdır.
C) Sokaktan gelen sesler de gürültüler de yabancı değildir.
D) Yalnızlığınızla baş başa geçiyorsunuz sokakları.
Bu sorunun cevap anahtarı, verilen cümlelerin yüklem türlerini incelemeye dayanır. Yüklemler, isim-fiil cümlesi veya sıfat-fiil cümlesi gibi farklı türlere ayrılabilir. İsim-fiil cümlesi, yüklemin bir isim veya isim tamlaması olduğu bir cümle türüdür. İşte çözüm açıklaması: A) "Tren yolculuğu her istasyonda çoğalan bir efsanedir." cümlesi, yüklemin "efsanedir" olduğu bir isim-fiil cümlesidir. B) "Şehirlilerin çoğu birer mutsuz yabancıdır." cümlesi, yüklemin "yabancıdır" olduğu bir sıfat-fiil cümlesidir. C) "Sokaktan gelen sesler de gürültüler de yabancı değildir." cümlesi, yüklemin "değildir" olduğu bir sıfat-fiil cümlesidir. D) "Yalnızlığınızla baş başa geçiyorsunuz sokakları." cümlesi, yüklemin "geçiyorsunuz" olduğu bir isim-fiil cümlesidir. Diğer üç cümlede yüklemler sıfat-fiil cümlesi türündeyken, D seçeneğindeki cümlede yüklemin isim-fiil cümlesi türünde olduğu görülmektedir. Bu nedenle, D seçeneğindeki cümle diğerlerinden farklıdır.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde özne yüklem ilişkisi ( etken – edilgen ) diğerlerinden farklıdır?
A) Sanatta ilerleyerek medeniyete ulaşılır.
B) Sanatkârlar toplumu geliştirmeye çalışırlar.
C) İnsanlar toprak medeniyeti ile huzurlu yaşama kavuştular.
D) Sanatçılar yeni bir dünya görüşü, yeni bir yaşayış düzeni getirmişlerdir.
Doğru cevap A) Sanatta ilerleyerek medeniyete ulaşılır. cümlesidir. Bu cümlede özne ("Sanatta ilerleyerek"), edilgen bir yapıyı ifade eder, çünkü medeniyete ulaşma eylemi öznenin tarafından gerçekleştirilmiyor, aksine özne bu eylemin gerçekleşmesine pasif bir şekilde katkıda bulunuyor. Cevap: A) Sanatta ilerleyerek medeniyete ulaşılır.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır?
A) Evliya Çelebi, ziyaret ettiği yerlerin tarihçesini, eski eserlerini, halkının yaşayış tarzını, folklorunu, geleneklerini, giyimlerini, sanatlarını ve inançlarını Seyahatname’sinde anlatmıştır.
B) Evliya Çelebi, 25 Mart 1611’de İstanbul’da Unkapanı’nda doğdu.
C) Evliya Çelebi, müzik ve yazı dersleri almış, hafız olmuş, şairliğe özenmiş, birçok el sanatında hüner kazanmıştı.
D) Seyahatname adlı eser Türk edebiyatının en sevilen eseridir.
Bu sorunun cevap anahtarı, verilen cümlelerin kanıtlanabilirlik açısından incelenmesiyle belirlenir. Kanıtlanabilirlik, bir ifadenin somut delillerle desteklenip desteklenmediğini veya doğrulanabilirliğini ifade eder. İşte çözüm açıklaması: A) "Evliya Çelebi, ziyaret ettiği yerlerin tarihçesini, eski eserlerini, halkının yaşayış tarzını, folklorunu, geleneklerini, giyimlerini, sanatlarını ve inançlarını Seyahatname’sinde anlatmıştır." cümlesi, Evliya Çelebi'nin yaptığı bir eylemi ve bunu hangi eserde yaptığını belirtir. Bu ifade somut bir eylemi ve kaynağı gösterir. B) "Evliya Çelebi, 25 Mart 1611’de İstanbul’da Unkapanı’nda doğdu." cümlesi, Evliya Çelebi'nin doğum tarihini ve yerini belirtir. Bu bilgi doğrulanabilir ve somuttur. C) "Evliya Çelebi, müzik ve yazı dersleri almış, hafız olmuş, şairliğe özenmiş, birçok el sanatında hüner kazanmıştı." cümlesi, Evliya Çelebi'nin yeteneklerini ve eğitimini açıklar. Bu ifade, Evliya Çelebi'nin yeteneklerini somutlaştırmaz, ancak doğrulanabilir bir şekilde sunulabilir. D) "Seyahatname adlı eser Türk edebiyatının en sevilen eseridir." cümlesi, bir değerlendirme ve kişisel görüş ifadesidir. Ancak bu ifade, somut bir delil veya kaynak sunmaz. Sonuç olarak, D seçeneğindeki cümle, diğerlerinden farklı olarak somut bir kanıt veya delil sunmayan bir değerlendirme ifadesi içerir. Dolayısıyla, doğru cevap D) seçeneğidir.
Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde eylemsilerle ilgili bilgi yanlışlığı yapılmıştır?
A) Fiilimsilerden sonra hiçbir ek gelmez.
B) Fiilimsi eki almış bazı kelimeler isim görevinde kullanılır.
C) Bazı fiilimsi ekleri biçim olarak zaman ekleriyle benzerlik gösterir.
D) Fiilimsi olan cümlelerde genellikle birden fazla yargı bulunmaktadır.
Doğru cevap A) olmalıdır. Çünkü fiilimsilerden sonra ekler gelmez, bu doğru bir bilgidir. Diğer seçeneklerde verilen bilgiler ise doğru olarak açıklanmıştır. Yanlış bilgi içeren seçenek A) olarak kalır.
“ Talip Apaydın, Sarı Traktör’de köydeki ilkel üretim biçimini bütün ayrıntılarıyla anlatıyor.” cümlesinde kitabın içeriği konusunda bilgi vermektedir. Bu durum kitabı okuyan herkesin anlayabileceği, görebileceği ve ispatlayabileceği bir durumdur; bu sebeple bu anlatımlara nesnel anlatım denir. Eğer kitapla ilgili beğenisinden bahsetseydi bu anlatım ise öznel olurdu.
Yukarıdaki açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerle ilgili bilgi yanlışı hangi seçenekte yapılmıştır?
A) Talip Apaydın’ın gerçeği görüşü bana biraz eksik geldi. ÖZNEL
B) İlkel üretimin yerini makineli üretim alınca bunun gerektireceği ekonomik, toplumsal değişmelere değinmemiş. NESNEL
C) Yazar, köylülerin görüşü ile birlikte kendi görüşünü de bize iletebilmeliydi bence. NESNEL
D) Bana kalırsa Sarı Traktör, röportajla roman arası bir eser olarak kalmış. ÖZNEL
Evet, doğru cevap C) Yazar, köylülerin görüşü ile birlikte kendi görüşünü de bize iletebilmeliydi bence. NESNEL cümllesi olmalıdır. Çünkü bu cümlede yazarın kitap içeriği hakkındaki kişisel görüşü ifade edilmiyor, yalnızca yazarın hem köylülerin görüşünü hem de kendi görüşünü aktarması gerektiği nesnel bir yaklaşımı ifade ediyor. Cevap: C) Yazar, köylülerin görüşü ile birlikte kendi görüşünü de bize iletebilmeliydi bence. NESNEL
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin hangi anlamda ( gerçek, mecaz, terim) kullanıldığı karşısına yazılmıştır. Hangi seçenekte yanlış bir eşleştirme yapılmıştır?
A) Hemingway’in Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanının o yıl filmi de gösteriliyordu. (GERÇEK)
B) Değirmeninde tuz öğüten kahramanımız, şu anda hatırlayamadığım bir serüvenin sounda denizin dibine iner. (MECAZ)
C) Nasrettin Hoca fıkralarını sindirince onun arkasından İncili Çavuş’u tanıdık. (MECAZ)
D) Okuma serüvenim nasıl başladı? (MECAZ)
Bu sorunun cevap anahtarı, cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin anlam türlerinin doğru bir şekilde eşleştirilip eşleştirilmediğinin incelenmesiyle belirlenir. İşte çözüm açıklaması: A) "Hemingway’in Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanının o yıl filmi de gösteriliyordu." cümlesinde altı çizili kelime "GERÇEK" anlamda kullanılmıştır. Çünkü bu cümlede bahsedilen şey gerçek bir durumdur, Hemingway'in romanının bir film uyarlaması yapılıyordu. B) "Değirmeninde tuz öğüten kahramanımız, şu anda hatırlayamadığım bir serüvenin sounda denizin dibine iner." cümlesinde altı çizili kelime "MECAZ" anlamda kullanılmıştır. Bu cümledeki "sounda denizin dibine iner" ifadesi, gerçek anlamda değil, bir serüvenin sonucunu betimlemek için kullanılmış mecaz bir ifadedir. C) "Nasrettin Hoca fıkralarını sindirince onun arkasından İncili Çavuş’u tanıdık." cümlesinde altı çizili kelime "MECAZ" anlamda kullanılmıştır. Burada "Nasrettin Hoca fıkralarını sindirince" ifadesi, gerçek bir sindirim sürecini değil, anlamını anlamak veya içselleştirmek anlamında kullanılmış bir mecaz ifadedir. D) "Okuma serüvenim nasıl başladı?" cümlesinde altı çizili kelime "MECAZ" anlamda kullanılmıştır. Bu cümledeki "okuma serüveni" ifadesi, gerçek bir serüveni değil, kişinin okumaya başlama sürecini ifade eden bir mecazdır. Seçeneklerdeki eşleştirmelerin hepsi doğru yapılmıştır. Yanlış bir eşleştirme yapılmadığı için herhangi bir seçenekte yanlışlık bulunmamaktadır.
Aşağıda cümlelerden hangisinde kısa çizgi ( - ) kullanılmaya gerek yoktur?
A) “Sol- , büyü-, bayatla-” fiilleri oluş fiillerine örnek olarak gösterilebilir
B) “baş-la-dım, ot-la-mak, kat-la-yan” örneklerinde de görüldüğü gibi “-la” eki isimlerden fiil türetmek için kullanılır.
C) Ural-Altay Dil Ailesi içinde olan Türkçe, sondan eklemeli bir dildir.
D) Yaptıklarına tepki olsun diye -her şeyi- söyledim.
Doğru cevap D) Yaptıklarına tepki olsun diye -her şeyi- söyledim. cümlesinde kısa çizgi kullanımı gereksizdir. Burada "her şeyi" ifadesi kesme işareti veya kısa çizgi ile bölünmemiştir. Cevap: D) Yaptıklarına tepki olsun diye -her şeyi- söyledim.
Sonra geminin arkasında sallanan sancağı göstererek ( )
( ) Şehit olursam bunu üzerime örtün ( ) Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir( ) dedi( )
Yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki hangi noktalama işaretleri getirilmelidir?
A) ( ; ) ( - ) ( ; ) ( . ) ( . ) B) ( : ) ( - ) ( . ) ( , ) ( . )
C) ( : ) ( , ) ( , ) ( . ) ( . ) D) ( , ) ( - ) ( , ) ( ? ) ( . )
Sonra geminin arkasında sallanan sancağı göstererek ( : ) ( - ) Şehit olursam bunu üzerime örtün ( . ) Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir( , ) dedi( . ) Doğru cevap B) seçeneğidir.
"Dün akşam konuştuklarımız unutulmuş." cümlesinde geçen fiilin çatı özelliği hangi şıkta verilmiştir?
A) etken - geçişli B) etken - geçişsiz
C) edilgen - geçişli D) edilgen - geçişsiz
Bu sorunun cevap anahtarı, "Dün akşam konuştuklarımız unutulmuş." cümlesindeki fiilin çatı (edilgen veya etken) ve geçişli (transitif) veya geçişsiz (intransitif) özelliğini belirlemektir. Cümlenin fiili "unutulmuş" kelimesidir. Bu fiil, bir şeyin başkası tarafından unutulduğunu veya etkilenildiğini ifade ediyor, bu nedenle "unutulmuş" edilgen bir fiildir. Aynı zamanda bu fiil geçişli bir fiildir, çünkü "konuştuklarımız" kelimesi tarafından etkileniyor; yani bir şey (konuştuklarımız) başka bir şey (unutulmuş) tarafından etkileniyor. Cevap: C) edilgen - geçişli
Hangisinde “geçişli” bir fiil kullanılmıştır?
A) Serbest kalan kuş dağlara doğru süzüldü.
B) Uzun zaman sonra ilk kez gülümsedi.
C) Onun söylediklerini pek dinlemedim.
D) Toplantıya bayağı geç katıldınız.
Bu sorunun cevap anahtarı, geçişli bir fiilin hangi seçenekte kullanıldığının belirlenmesiyle ilgilidir. Geçişli fiiller, bir öznenin bir nesneye etki ettiği fiillerdir. İşte çözüm açıklaması: A) "Serbest kalan kuş dağlara doğru süzüldü." cümlesinde geçişli bir fiil kullanılmıştır. "Süzüldü" fiili, "kuş" adlı öznenin "dağlara doğru" adlı nesneye etki ettiği bir fiildir. B) "Uzun zaman sonra ilk kez gülümsedi." cümlesinde geçişli bir fiil kullanılmıştır. "Gülümsedi" fiili, "o" adlı öznenin gülümsemesi eylemini yaptığı bir fiildir. C) "Onun söylediklerini pek dinlemedim." cümlesinde geçişli bir fiil kullanılmamıştır. "Dinlemedim" fiili, "onun söylediklerini" ifadesini anlamak için kullanılan bir fiildir, ancak öznenin bir nesneye etki etmesini ifade etmez. D) "Toplantıya bayağı geç katıldınız." cümlesinde geçişli bir fiil kullanılmamıştır. "Katıldınız" fiili, öznenin toplantıya katılma eylemini ifade eder, ancak bir nesneye etki etmez. Sonuç olarak, geçişli bir fiilin kullanıldığı cümle A) seçeneğidir: "Serbest kalan kuş dağlara doğru süzüldü."
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yükleminde çatı özelliği aranmaz?
A) Sıcaklık, o gün çok yüksekti.
B) Buralardaki işleri bir an önce bitirin.
C) Adamın biri aniden yola fırladı.
D) Biz zorunlu olarak evde kalmıştık.
Bu sorunun cevap anahtarı, cümlelerdeki yüklem yapılarının çatı özelliklerini belirlemeye dayanır. Çatı özelliği, bir eylemin veya durumun öznenin etkisi altında mı yoksa dışsal bir etki tarafından mı gerçekleştirildiğini belirtir. İşte çözüm açıklaması: A) "Sıcaklık, o gün çok yüksekti." cümlesinde yüklemin çatısı belirtilmemiştir. Bu cümlede, sıcaklığın yüksek olduğu bir durumu anlatan basit bir bilgi verilmiştir. Çatı özelliği burada açıkça belirtilmemiştir. B) "Buralardaki işleri bir an önce bitirin." cümlesinde yüklemin çatısı belirtilmemiştir. Bu cümlede, işlerin bir an önce bitirilmesi gerektiği ifade edilmektedir, ancak çatı özelliği hakkında bilgi verilmemiştir. C) "Adamın biri aniden yola fırladı." cümlesinde yüklemin çatısı belirtilmemiştir. Bu cümlede, bir kişinin aniden yola fırladığı bir durumu anlatan bilgi verilmektedir, ancak çatı özelliği hakkında bilgi verilmemiştir. D) "Biz zorunlu olarak evde kalmıştık." cümlesinde yüklemin çatısı belirtilmiştir. Yüklem "kalmıştık" şeklinde olduğu için bu cümlede eylemin gerçekleştiği durum öznenin dışsal bir etkisiyle gerçekleşmiştir, yani çatı özelliği "etken çatı"dır. Sonuç olarak, çatı özelliği belirtilmeyen cümle A) seçeneğidir: "Sıcaklık, o gün çok yüksekti."
Aşağıdakilerin hangisinde özne vurgulanmıştır?
A) Ona son hediyeyi sevgilisi verecekmiş.
B) Gece olmasına rağmen gezmeden gelmedi.
C) Sana vereceğim kitabı evde bıraktım.
D) Sabah dedemle beraber balığa gittik.
Bu sorunun cevap anahtarı, öznenin vurgulandığı cümleyi belirlemektir. Özne vurgulandığında cümlenin odak noktası genellikle özne olur. A) "Ona son hediyeyi sevgilisi verecekmiş." cümlesinde özne "Ona" olarak vurgulanmıştır. B) "Gece olmasına rağmen gezmeden gelmedi." cümlesinde özne vurgusu yoktur. C) "Sana vereceğim kitabı evde bıraktım." cümlesinde özne "Ben"dir ancak vurgulanmamıştır. D) "Sabah dedemle beraber balığa gittik." cümlesinde özne "Biz" olarak ifade edilmiştir, ancak vurgulanmamıştır. Cevap: A) Ona son hediyeyi sevgilisi verecekmiş.
“Akşamüstü pencereden, bahçede oynayan çocukları seyrediyordu.” cümlesinin öge dizilişi hangisidir?
A) Zarf tamlayıcısı-yer tamlayıcısı-özne-yüklem
B) Yer tamlayıcısı-yer tamlayıcısı-belirtili nesne-yüklem
C) Yer tamlayıcısı-zarf tamlayıcısı-özne-yüklem
D) Zarf tamlayıcısı-yer tamlayıcısı-belirtili nesne-yüklem
Cümlenin öge dizilimi incelenirse: Zarf tamlamaları: "pencereden", "bahçede" Belirtili nesne: "oynayan çocukları" Yüklem: "seyrediyordu" Doğru öge dizilişi D) Zarf tamlayıcısı-yer tamlayıcısı-belirtili nesne-yüklem şeklindedir. Cevap: D) Zarf tamlayıcısı-yer tamlayıcısı-belirtili nesne-yüklem
“Bozkır, göz alabildiğince uzanıyordu. Rüzgar ılık ılık yüzümüzü okşuyor, kekik ve iğde kokuları birbirine karışıyordu.”
Yukarıdaki paragrafta kaç farklı duyumuzla ilgili ayrıntıya yer verilmiştir?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
Doğru cevap C) 3'tür. Verilen metinde şu duyusal ayrıntılar bulunmaktadır: "Rüzgar ılık ılık yüzümüzü okşuyor." - Bu ifade dokunma duyusuna ait bir ayrıntıdır. "kekik ve iğde kokuları birbirine karışıyordu." - Bu ifade koku duyusuna ait bir ayrıntıdır. Göz alabildiğince uzanan bozkır tasviri, görsel bir ayrıntıdır.
Derin dereye indiler. İri taşların arasından çağlayarak bir su akıyordu. Köpüklü bir suydu. Uğultusu ortalığı doldurmuştu. Baş döndürücü bir doğanın ortasında, çevreye şaşkınlıkla bakakaldılar.
Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Doğanın görüntüsü olağanüstüdür.
B) Derenin suyu ses çıkararak akmaktadır
C) Dereye bakanların başı dönmektedir
D) İnsanlar şaşkınlık içindedir.
Sorunun cevabı C) Dereye bakanların başı dönmektedir. olmalıdır. Paragrafta bu ifadeyle ilgili bir bilgi bulunmuyor. Bu nedenle bu ifade çıkarılamaz.
X- Edirne demek Selimiye demek olmuş bir kere. Selimiye Camisi, çok uzaktan bile bütün varlığıyla görünüyor.
Y -Selimiye’nin bu özelliği, Edirne’nin en yüksek noktasında yer almasından kaynaklanır. Bu yüzden şehrin içinde kaybolması imkansızdır.
Z- Edirne’yi hiç görmemiştim. Kaç kere niyetlenmiş, gidememiştim. Bu sınır şehrimizi ve ona mührünü vuran Selimiye’yi hep merak ederdim. Nihayet yolum oraya düştü.
Metnin giriş, gelişme ve sonuç bölümleri sırası ile aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) V-Y-Z B) V-Z-Y C) Z-Y-V D) Z-V-Y
Doğru cevap D) Z-V-Y'dir. Metindeki bölümleri sırasıyla şu şekildedir: Z - Metnin giriş bölümünü oluşturur. Bu bölümde yazar, Edirne'yi ziyaret etme niyetini ve merakını anlatır. V - Metnin gelişme bölümünü oluşturur. Bu bölümde yazar, Edirne'yi daha önce görmemiş olmasına rağmen Selimiye Camisi hakkında bilgi verir. Y - Metnin sonuç bölümünü oluşturur. Bu bölümde yazar, nihayet Edirne'ye yolculuk yaptığını ve izlenimlerini aktarır.
Dağlar uzakta sanki dumandan birer yığın
Sokaklar bile derin bir öğle uykusunda
Mısralarda aşağıdakilerden hangisinde insana ait bir özellik başka bir varlığa yüklenmiştir?
A) Dağlar B) Sokaklar C) Duman D) Yığın
Verilen mısralarda, insanlara ait bir özellik veya nitelik başka bir varlığa yüklenmiştir: "B) Sokaklar bile derin bir öğle uykusunda" Bu mısra, "Sokaklar" adlı cansız bir varlığa insana ait bir özellik olan "derin bir öğle uykusu"nu atfediyor. Sokaklar, insanlara ait bir özellik olan uyuma haliyle betimleniyor. Diğer seçeneklerde ise bu tür bir atfın olmadığı görülmektedir: A) "Dağlar" kelimesi insanlara ait bir özellikle yüklenmemiştir. C) "Duman" kelimesi insanlara ait bir özellikle yüklenmemiştir. D) "Yığın" kelimesi insanlara ait bir özellikle yüklenmemiştir. Bu nedenle, doğru cevap B) Sokaklar'dır.
Dağlar uzakta sanki dumandan birer yığın
Sokaklar bile derin bir öğle uykusunda
İkinci mısra ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğle vaktinde havanın çok sıcak olması
B) Öğle vaktinde insanların uyuyor olması
C) Sokakların dumanla kaplı olması
D) Sokaklarda hareketliliğin olmaması
İkinci mısra ile anlatılmak istenen şey, "D) Sokaklarda hareketliliğin olmaması" olarak ifade edilebilir. İkinci mısra, sokaklarda derin bir sessizliğin ve hareketsizliğin olduğunu anlatmaktadır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde amaç-sonuç ilişkisi vardır?
A) İyi bir iş bulmak için İstanbul’a gittim.
B) Yağmurların başlamasıyla çiftçiler rahatladı.
C) Yaptıklarının yanlışlığını anladığından özür diledi.
D) Teyzesinden para istediği için annesi oğluna çok kızmış.
Bu sorunun cevap anahtarı, amaç-sonuç ilişkisi içeren cümleyi belirlemektir. Amaç-sonuç ilişkisi, bir eylemin veya olayın belirli bir amacı gerçekleştirmek veya belirli bir nedenle meydana gelmesi durumunu ifade eder. A) "İyi bir iş bulmak için İstanbul’a gittim." cümlesi, bir amacı (iyi bir iş bulmak) gerçekleştirmek için bir eylemin (İstanbul'a gitmek) yapıldığını ifade etmektedir. Bu cümlede amaç-sonuç ilişkisi vardır. B) "Yağmurların başlamasıyla çiftçiler rahatladı." cümlesi, yağmurun başlamasının bir sonuç olarak çiftçilerin rahatladığını ifade eder, ancak bu cümlede bir amaç-sonuç ilişkisi değil, neden-sonuç ilişkisi bulunmaktadır. C) "Yaptıklarının yanlışlığını anladığından özür diledi." cümlesi, bir nedeni (yaptıklarının yanlışlığını anlamak) belirterek sonucun (özür dilemek) açıklanmasıdır, bu nedenle amaç-sonuç ilişkisi değil neden-sonuç ilişkisi içerir. D) "Teyzesinden para istediği için annesi oğluna çok kızmış." cümlesi, bir nedeni (teyzesinden para istemek) belirterek sonucun (annenin oğluna kızmak) açıklanmasıdır, bu nedenle amaç-sonuç ilişkisi değil neden-sonuç ilişkisi içerir. Cevap: A) İyi bir iş bulmak için İstanbul’a gittim.
“Yazarın, gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini, okuyucu ile karşı karşıya oturup konuşuyormuş gibi içten bir hava içinde yazdığı yazılardır.”
Sözü edilen edebî tür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Söyleşi B) Anı C) Makale D) Roman
Doğru cevap A) Söyleşi'dir. Söyleşi, yazarın gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini okuyucu ile karşılıklı bir konuşma havasında içten bir şekilde aktardığı bir edebi türdür. Cevap: A) Söyleşi
“Mavi gökyüzünün altında yeşil bir örtüydü Belen. Yüksek ve soğuk… Yazları oldukça serin olan bu ilçe gönlümde özel bir yere sahip.”
Paragrafta hangi anlatım tekniği kullanılmıştır?
A) Betimleme B) Açıklama C) Tartışma D) Öyküleme
Bu sorunun cevap anahtarı, metinde kullanılan anlatım tekniğini belirlemeye dayanır. Verilen metinde kullanılan anlatım tekniği, aşağıdaki açıklamaya uygun bir şekilde betimlemedir: A) Betimleme: Betimleme, bir nesnenin veya durumun ayrıntılı bir şekilde tasvir edildiği bir anlatım tekniğidir. Verilen metindeki ifadeler, Belen'in görüntüsünü ve özelliğini ayrıntılı bir şekilde tasvir ediyor. "Mavi gökyüzünün altında yeşil bir örtüydü Belen. Yüksek ve soğuk… Yazları oldukça serin olan bu ilçe gönlümde özel bir yere sahip" ifadeleri, Belen'in fiziksel özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi veriyor. Dolayısıyla, bu metinde betimleme anlatım tekniği kullanılmıştır.
Bazen insanlar öylesine kıskanır ki birbirini, kendi sahip olduğu şeyin aynısını başkasında görünce kendi malı değersiz, ötekinin malı değerli olur onun için.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde böyle bir durum söz konusudur?
A) Dost ile ye, iç, alışveriş etme.
B) Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
C) Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
D) El elin eşeğini türkü söyleyerek arar.
Bu sorunun cevap anahtarı, verilen cümleler içinde "kendi sahip olduğu şeyin aynısını başkasında görünce kendi malı değersiz, ötekinin malı değerli olur" durumunu ifade eden bir deyim veya benzeri bir ifadenin bulunup bulunmadığının belirlenmesine dayanır. Verilen cümleler incelendiğinde, bu durumu ifade eden deyim veya benzeri bir ifade şu cümlede bulunmaktadır: C) "Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür." Bu deyimde, bir kişinin sahip olduğu şeyin, başkasında gördüğünde daha değerli ve önemli gibi algılandığı durumu ifade edilmektedir. Diğer cümlelerde bu durum böyle belirgin bir şekilde ifade edilmemiştir.
I. Atı alan Üsküdar'ı geçti.
II. At izi it izine karışmak
III. İşin içinden sıyrılmak
IV. İş işten geçmek
Yukarıdaki deyimlerin hangileri birbirine yakın anlamlıdır?
A) I ve III B) I ve II C) II ve IV D) I ve IV
Bu sorunun cevap anahtarı, verilen deyimler arasında anlam benzerliğini belirlemeye dayanır. İşte çözüm açıklaması: I. Atı alan Üsküdar'ı geçti. III. İşin içinden sıyrılmak. IV. İş işten geçmek. Bu deyimler arasında anlam benzerliği bulunmaktadır. İkisi de bir fırsatın veya avantajın kaybedildiği, bir durumun artık düzeltilemez hale geldiği bir durumu ifade eder. Diğer yandan, II. "At izi it izine karışmak" deyimi anlam bakımından farklı bir konsepte işaret eder. Bu nedenle, doğru cevap D) I ve IV'dir.
Dünyada hoşgörü üzerine pek çok isim tavsiyelerde bulunmuş ve bu konuda mücadele etmiştir. Bunlar arasında Mevlana ve Yunus Emre asla unutulmayacaktır.
Yukarıda metinde aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kullanılmıştır?
A) Karşılaştırma B) Tanık Gösterme
C) Tanımlama D) Örnekleme
Metinde Mevlana ve Yunus Emre'nin hoşgörü üzerine örnek olarak verilmediği için "Tanık Gösterme" yöntemi doğru cevap değil. Doğru cevap D) Örnekleme'dir. Metinde hoşgörü üzerine pek çok isim tavsiyelerde bulunmuş ve bu konuda mücadele etmiştir ifadesiyle Mevlana ve Yunus Emre örnek olarak verilmiştir.
Sadece özne ve yüklemden oluşan bir cümleyi tanıma becerisi.
Bu soru, öğrencilere fiilimsileri tanıma ve tanımlama yeteneğini test eder.
Yazım kurallarına uygun cümleleri tanıma becerisi.
Bu soru, öğrencilere farklı yüklemler türlerini ayırt etme yeteneğini test eder.
Özne-yüklem ilişkisini (etken-edilgen) tanıma becerisi ve edilgen cümleleri ayırt etme yeteneği.
Bu soru, öğrencilere metinlerdeki ifadelerin kanıtlanabilirliğini değerlendirme yeteneğini test eder.
Bu soru, öğrencilere eylemsilerin özellikleri ve kullanımı hakkında bilgi sahibi olma yeteneğini test eder.
Metin içinde nesnel ve öznel ifadeleri ayırt etme becerisi.
Bu soru, öğrencilere metin içinde geçen kelimelerin anlam türlerini tanıma ve ayırt etme yeteneğini test eder.
Kısa çizgi kullanımının gerekliliğini değerlendirme becerisi.
Bu soru, öğrencilere metin içinde konuşma aktarılırken uygun noktalama işaretlerini kullanma yeteneğini test eder
Bir cümledeki fiilin çatı (edilgen veya etken) ve geçişli veya geçişsiz olma özelliğini tanıma becerisi.
Bu soru, öğrencilere geçişli ve geçişsiz fiilleri ayırt etme yeteneğini test eder.
Bu soru, öğrencilere cümlelerdeki yüklemin çatı özelliğini belirleme yeteneğini test eder.
Bir cümlede öznenin vurgulanmış olduğunu tanıma becerisi.
Cümlenin öge dizilimini doğru bir şekilde tanıma becerisi.
Bu soru, öğrencilerin metin içindeki duyusal ayrıntıları tanıma yeteneğini test eder.
Bir metinden verilen bilgilere dayanarak sonuç çıkarma becerisi.
Bu soru, öğrencilere bir metinde giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini tanıma yeteneğini test eder.
Bu soru, öğrencilere bir metinde kişileştirmenin veya insana ait özelliklerin diğer varlıklara yüklenip yüklenmediğini belirleme yeteneğini test eder.
Bu soru, öğrencilere bir metinde ifade edilen düşünceyi ve anlatılmak istenen durumu anlama yeteneğini test eder
Metin içinde amaç ve sonuç ilişkilerini tanıma becerisi.
Edebi türleri tanıma becerisi.
Bu soru, öğrencilere bir metinde kullanılan anlatım tekniğini tanıma yeteneğini test eder.
Bu soru, öğrencilere deyimleri ve benzeri ifadeleri anlama yeteneğini test eder.
Bu soru, öğrencilerin deyimleri anlama ve deyimler arasındaki anlam benzerliğini tanıma yeteneğini test eder.
Metinde kullanılan düşünce geliştirme yöntemlerini tanıma becerisi.
etiketlerini kapsamaktadır.Değerli öğretmenlerimiz, isterseniz sistemimizde kayıtlı binlerce sorudan 8.Sınıf Türkçe dersi için sınav-yazılı hazırlama robotu ile ücretsiz olarak beş dakika içerisinde istediğiniz soru sayısında, soru tipinde ve zorluk derecesinde sınav oluşturabilirsiniz. Yazılı robotu için Sınav Robotu tıklayın.