8.Sınıf T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük 2.Dönem 2.Sınav

Bu sorunun cevap anahtarı A şıkkı olan düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüdür. 1961 Anayasası, Türkiye'de çok partili demokrasiye geçiş sürecinde kabul edilmiş ve özgürlüklerin genişletilmesiyle birlikte toplumsal ve siyasal hakların güçlendirilmesine yönelik bir adım olarak görülmüştür. Bu anayasa, özgürlükleri ve vatandaş haklarını daha da ileriye götürerek, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne önemli bir vurgu yapmıştır.

Türkiye'de 1990'larda yaşanan siyasi krizler sonrasında çeşitli reformlar yapılmıştır. Bu reformlar arasında 2001 Kriz Paketi ile ekonomik istikrarın sağlanması, 1995 Seçim Kanunu ile seçim sisteminin değiştirilmesi, 2004 AB uyum yasaları ile AB'ye uyum sürecinde gereken yasal düzenlemelerin yapılması ve 2007 Anayasa Değişikliği ile anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi gibi önemli adımlar yer almaktadır.

Cevap anahtarı B şıkkıdır. II. Dünya Savaşı sonrası Türkiye'nin ekonomik kalkınması için Amerika Birleşik Devletleri tarafından sunulan Marshall Planı kapsamında öncelikli olarak sanayi ve madencilik sektörleri desteklenmiştir. Bu destek sayesinde Türkiye, sanayi ve madencilik sektörlerinde hızlı bir büyüme kaydetmiştir.

Cevap anahtarı C seçeneğidir. II. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte Türkiye, Batı Bloku'na yakınlaşmaya başladı ve 1952'de NATO'ya üye oldu. Bu durum Türkiye'nin dış politikasında büyük bir değişikliğe yol açtı ve Türkiye, Batı ile olan ilişkilerini güçlendirdi.

Cevap anahtarı A şıkkı, yani Yahudiler ve Almanlar'dır. II. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte Türkiye'ye gelen mülteciler arasında başta Yahudi mülteciler olmak üzere Almanya'dan kaçan siviller de bulunmaktaydı. Bu mültecilerin Türkiye'ye gelmesiyle birlikte ülke demografisinde önemli değişiklikler yaşanmıştır.

II. Dünya Savaşı'nın sona ermesi Türkiye'ye ekonomik ve siyasi fırsatlar sunmuştur. Savaşın sonunda Türkiye, Birleşmiş Milletler'in kurucu üyeleri arasında yer aldı ve uluslararası toplumda daha etkin bir konuma yükseldi. Ayrıca, savaş sonrası dönemde Türkiye, Marshall Planı kapsamında Batı ülkelerinden büyük miktarda yardım aldı ve bu yardımların sağladığı kaynaklarla ekonomik kalkınmaya yöneldi.

Bu sorunun cevap anahtarı B seçeneği olan "1947'de" dir. Soğuk Savaş, II. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki ideolojik çatışma sonucunda başlamıştır. Bu dönemde Batı Bloku ve Doğu Bloku olarak adlandırılan iki kutuplu bir dünya düzeni oluşmuştur.

Cevap anahtarı B'dir. NATO, 1949 yılında Batı Avrupa ülkeleri ve ABD arasında imzalanan bir antlaşmayla kurulmuştur ve amacı Batı Avrupa ülkelerinin birlikte savunmasını sağlamaktır. Bu amaçla üye ülkeler birlikte çalışarak, askeri harcamaları koordine ederek ve askeri işbirliği yaparak bölgesel ve küresel güvenliği sağlamayı hedeflemektedir.

Bu sorunun cevap anahtarı D şıkkıdır. Atatürk'ün vefatı sonrasında Türkiye'de siyasi istikrarsızlık yaşanmış, farklı ideolojiler mücadele etmiştir. 1960 darbesi ile sonuçlanan siyasi krizler yaşanmıştır.

Cevap: Atatürk'ün ölümü, Türk siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır ve sonrasında Türkiye, Atatürkçü düşüncenin etkisi altında kalmaya devam etti. Ölümü, Türkiye'de büyük bir üzüntü yarattı ve ülke genelinde ulusal yas ilan edildi. Atatürk'ün ölümü aynı zamanda siyasi liderlik konusunda boşluğa neden oldu ve bu boşluk, ülkedeki siyasi istikrarsızlık dönemine sebep oldu.

Bu sorunun cevap anahtarı B'dir. Atatürk'ün ölümünden sonra, Türkiye'nin liderliğini İsmet İnönü devraldı ve 14 yıl boyunca başbakanlık yaparak ülkeyi yönetti. İnönü, Atatürk'ün devrimlerini sürdürmekte kararlıydı ve ülkeyi II. Dünya Savaşı'ndan çıkış yolu bulması için yönetti.

Cevap: A) Lozan Antlaşması. Lozan Antlaşması, Türkiye'nin sınırlarını belirleyen ve Türkiye'nin bağımsızlığını tanıyan bir antlaşmadır. Hatay'ın Türkiye'ye katılması da Lozan Antlaşması ile doğrudan ilişkilidir. Antlaşmanın 3. maddesi, Türkiye'nin sınırlarının belirlenmesi için bir komisyonun kurulacağını ve komisyonun çalışmalarına dayanarak Türkiye'nin sınırlarının belirleneceğini öngörüyordu. Bu kapsamda Hatay'ın da Türkiye'ye katılması kararlaştırılmıştır.

Bu sorunun cevap anahtarı A, B ve C seçenekleridir. Hatay'ın Türkiye'ye katılması, Türkiye'nin tarım ürünleri üretimine katkı sağlayan zengin tarım arazileri, turizm potansiyelini artıran tarihi ve kültürel zenginlikleri, ayrıca limanları sayesinde ihracat hacmini artırarak ekonomik yararlar sağlamıştır.

Cevap anahtarı "C) Ortadoğu ve Kuzey Afrika" olarak verilmiştir. Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerindeki ülkelerle yakın ilişkiler yürütmekte ve bölgesel konularda etkili olmaya çalışmaktadır. Bu politikanın arkasında, Türkiye'nin tarihi, kültürel ve coğrafi bağlarıyla bu bölgelerle yakın ilişkileri vurgulanmaktadır.

Bu sorunun cevap anahtarı C seçeneği olan "Sınır güvenliği önlemeleri"dir. Türkiye, Suriye'deki iç savaş ve terör tehdidi nedeniyle sınır güvenliğini sağlamak amacıyla Suriye'deki çeşitli gruplara destek vermiş, aynı zamanda sınırda askeri operasyonlar düzenlemiştir. Bu durum Türkiye'nin dış politikasında önemli bir yer tutmaktadır.

Cevap anahtarı: D) Sömürgecilik. Türk dış politikasının temel ilkeleri arasında yer almaz. Türk dış politikası, milliyetçilik, bağımsızlık ve barışa saygı gibi ilkeleri benimserken, sömürgecilik karşıtı bir tutum da benimser. Türkiye'nin dış politikası, sömürgecilik karşıtı bir çizgiyi benimseyerek, bağımsızlık, milliyetçilik ve barışa saygı ilkelerini savunmaktadır.

Bu sorunun cevap anahtarı B) İşbirliği'dir. "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesi, ülkede barış ve istikrarın sağlanmasıyla birlikte uluslararası alanda da diyalog, işbirliği ve barışçıl ilişkilerin geliştirilmesini hedeflemektedir. Bu ilke, Türkiye'nin dış politikasının temel taşlarından biridir ve ülkenin uluslararası arenada saygın bir aktör olarak yer almasına katkı sağlamaktadır.

Cevap anahtarı B'dir, yani emperyalist güçler Türkiye'yi stratejik konumu nedeniyle tehdit etmiştir. Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında köprü konumunda olması, boğazlarının önemli bir geçiş noktası olması ve doğal kaynaklara sahip olması nedeniyle emperyalist güçlerin dikkatini çekmiştir.

Bu sorunun cevap anahtarı D'dir, yani Amerika Türkiye'nin tarafsızlık politikasını tehdit olarak algılamamıştır. II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye, tarafsız kalmayı tercih etmiş ve savaşa doğrudan dahil olmamıştır. Ancak, Almanya ve İngiltere gibi bazı ülkeler, Türkiye'nin tarafsızlık politikasını tehdit olarak algılamış ve Türkiye'ye baskı yapmışlardır. Bu politika, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde önemli bir rol oynamıştır.

Cevap anahtarı D) İzmir İktisat Kongresi'dir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra çeşitli iç tehditlerle karşılaştı. Bu tehditlerden bazıları, Şeyh Said İsyanı, Koçgiri İsyanı ve Dersim İsyanı gibi isyanlar oldu. Ancak İzmir İktisat Kongresi bir isyan değil, cumhuriyetin ekonomik politikalarının belirlenmesi için düzenlenen bir kongredir.

Cevap anahtarı: C) Lozan Antlaşması'nın imzalanması. Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra imzalanan bir antlaşmadır ancak Türkiye'nin karşılaştığı bir dış tehdit değildir. Diğer seçenekler ise Türkiye'nin kuruluşundan sonra yaşadığı dış tehditler arasında yer almaktadır.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Sevr Antlaşması’nın kabul edilmemesi" dir. Çünkü Sevr Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarının paylaşımını belirleyen bir antlaşmaydı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra reddedildi. Bu antlaşmanın kabul edilmemesi, Türkiye'nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü için mücadele etmesine neden oldu.

Cevap Anahtarı: B) II. Dünya Savaşı sonrası dönem, C) 1960 darbesi sonrası dönem, D) 1980 askeri darbesi sonrası dönem. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra demokratikleşme adımları atılmamıştır. Ancak, II. Dünya Savaşı sonrası dönemde çok partili siyasi sisteme geçiş yapılmış ve siyasi partilerin kurulması serbest bırakılmıştır. 1960 darbesi sonrası dönemde ise yeni bir anayasa hazırlanmış ve çok partili siyasi sisteme geri dönülmüştür. 1980 askeri darbesi sonrası dönemde de yeni bir anayasa hazırlanmış ve siyasi partilerin faaliyetleri serbest bırakılmıştır. Soruda hangi dönemlerde demokratikleşme adımları atılmıştır sorulmaktadır. Şıklar incelendiğinde sadece A şıkkı doğru değildir, çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra demokratikleşme adımları atılmamıştır. B, C ve D şıkları doğrudur ve Türkiye'nin siyasi tarihinde demokratikleşme adımlarının atıldığı dönemleri ifade ederler.