7.Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1.Dönem 2.Yazılı

Bu sorunun doğru cevabı D) Hiç ara vermeden bütün yıl oruç tutulur'dur. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ibadet anlayışına göre, bütün yıl boyunca oruç tutma uygulaması doğru değildir. Peygamber Efendimiz, Ramazan ayında farz olan orucu tutmuş ve nafile oruçlar da tutmuşsa da, bütün yıl boyunca devamlı olarak oruç tutma gerekliliği getirmemiştir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in Veda Hutbesi'nde geçen konular arasında, insanların eşitliği, toplumsal haklar, özgürlükler ve sorumluluklar gibi temel İslami prensipler yer almaktadır. Ancak "Allah bazı ırkları diğerlerinden üstün yaratmıştır" ifadesi bu konular arasında yer almaz, çünkü İslam'da ırk ayrımcılığına yer yoktur.

"Farz", İslam dini terimlerinden biridir ve Allah'ın emrettiği, kesin olarak yerine getirilmesi gereken görev ve ibadetleri ifade eder. Bu nedenle "Farz" Allah'ın emirlerini belirtirken kullanılan bir terimdir.

Bu sorunun doğru cevabı D) Herkesin aynı renkte giyinmesini isterdi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) giyim kuşamla ilgili olarak herkesin kendi kültürüne ve koşullarına uygun şekilde giyinmelerini teşvik ederken, herkesin aynı renkte giyinmesini istememiştir. Özellikle sade ve temiz giyim, israftan kaçınma ve besmele çekerek giyinme gibi davranışları ile bilinir.

Peygamberimizin giyim kuşamla ilgili sözleri, insanların dış görünüşüne değil, iç güzelliklerine ve Allah'a olan inançlarına vurgu yapar. "Bütün insanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir" ifadesi, insanların eşitliğini ve değerini vurgulayan bir söz değil, toplumsal veya ahlaki bir konsepti ifade eder.

Bu sorunun doğru cevabı C) Allah’ın (C.C.) yapılmasını kesin bir şekilde emrettiği iş ve davranışlardır. Farz, İslam dini perspektifinden bakıldığında, Allah'ın kesin olarak yapılmasını emrettiği ve üzerimize farz olarak yüklediği ibadet ve görevlerdir. Diğer seçeneklerde verilen açıklamalar İslamî terimlerle tam olarak örtüşmeyen veya farklı anlamları ifade eden tanımlamalardır.

. Cevap B seçeneği olmalıdır. Peygamberimiz (s.a.v.) ibadetlerini sürekli olarak yapar ve başka işlerle meşgul olmaktan kaçınırdı. Bu, ibadetlere verdiği önemi ve Allah'a olan derin bağlılığını gösterir. Diğer seçeneklerde ise Peygamberimizin ibadetlerinde dikkat ettiği konuları yanıltıcı şekillerde ifade eden ifadeler yer almaktadır.

Bu sorunun doğru cevabı C) Bütün insanlar bir tarağın dişleri gibi eşittirler. Peygamberimizin giyim kuşamla ilgili bir sözü değildir. Diğer seçeneklerde verilen sözler Peygamberimizin giyim kuşamla ilgili sözlerine örnek olarak verilebilecek niteliktedir.

Doğru cevap D) Hakem Olayı'dır. Peygamberimizin (s.a.v.) otuz beş yaşında iken, "Haceru’l-Esved" taşının Kâbe'ye yerleştirilmesi sırasında insanların arasını bulduğu olay "Hakem Olayı" olarak bilinir. Bu olayda Kureyş kabilesi arasında bir anlaşmazlık yaşanmış ve Kâbe'ye taşınacak olan "Haceru’l-Esved" taşının kim tarafından yerleştirileceği konusunda anlaşmazlık çıkmıştı. Nihayet, Peygamberimiz tarafından önerilen ve taraflarca kabul edilen bir çözüm olarak, her iki tarafın da seçtiği bir hakem tarafından taşınması kararlaştırıldı. Bu olay, Peygamberimizin adaleti ve hikmetli kararlarına vurgu yapar.

Doğru cevap D) Kin tutma'dır. Peygamberimiz (s.a.v.) gençlik yıllarında dürüstlük, adaletlilik ve güvenilirlik gibi olumlu ahlaki değerleriyle öne çıkmıştır. Ancak Peygamberimiz, kin tutmamış, insanlar arasında düşmanlık ve kin beslememiştir. Kin ve düşmanlık yerine insanlar arasında barış, hoşgörü ve uzlaşma prensiplerini benimsemiştir. Bu davranışlarıyla Peygamberimiz, insanlar arasında sevgi ve birlik sağlamayı amaçlamış ve toplumsal ilişkilerde olumlu örnek olmuştur.

Hamza'nın şehit edilmesi, Peygamberimizin dişinin kırılması ve Müslümanların yenilgiye uğraması olayları Uhud Savaşı'nı belirtmektedir. Uhud Savaşı, İslam tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Peygamber Efendimiz ve sahabeler, bu savaşta büyük bir imtihanla karşılaşmış ve dini değerleri için mücadele etmişlerdir.

Doğru cevap C) Hz. Ömer'dir. Müslümanlığı ilk kabul eden kişiler arasında yer almayan Hz. Ömer, İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in (s.a.v) müslümanlığı kabul eden dördüncü kişisidir. Diğer seçeneklerde yer alan Hz. Ebu Bekir, Hz. Hatice ve Hz. Zeyd, İslam'ı ilk kabul eden ve İslam'ın yayılmasına büyük katkı sağlayan kişiler arasında bulunmaktadır. Bu durum, İslam'ın yayılmasındaki ilk dönemin önemli figürlerini göstermektedir.

Peygamber Efendimizin çocukları arasında Zeynep, Fatma ve Kasım bulunmaktadır. Ancak Ali, Peygamber Efendimizin damadıdır ve onun kuzenidir, bu nedenle doğrudan çocuğu değildir.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in annesi Hz. Amine'nin vefatının ardından, Peygamberimizi ilk himayesine alan akrabası amcası Hz. Ebu Talib'dir.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s), 20 Nisan 571 tarihinde Pazartesi günü Mekke'de dünyaya gelmiştir.

Peygamberimizin doğduğu çevre olan Mekke'de, kadınlara saygı ve değer verilmesi toplumsal bir özellikti. Özellikle İslam öncesi dönemde kadınlar arasında miras hakkı, evlilik ve aile ilişkileri gibi konularda çeşitli haksızlıklar ve eşitsizlikler olsa da, Mekke toplumu kadınlara genel olarak saygılı davranırdı. Kadınlara değer verme ve onların haklarını koruma, İslam'ın getirdiği ilkelerle daha da güçlendirilmiştir. Bu durum, Peygamberimizin doğduğu çevrenin sosyal dinamiklerini ve o dönemdeki kadın hakları konusundaki durumu yansıtmaktadır.

Veda Hutbesi, Peygamber Efendimizin son haccında Arafat'ta verdiği hutbedir. Hutbede yer alan mesajlar arasında insanların eşitliği, kan davalarının kaldırılması, ırkçılığın reddi gibi önemli konular bulunmaktadır. Ancak "Can ve mal güvenliği ihlal edilmiştir" ifadesi, Veda Hutbesi'nde yer almayan bir mesajdır.

Fetretü’l-Vahy (Vahyin Kesilmesi), İslam Peygamberi Muhammed'in (s.a.v) vahiy almayı beklediği dönem olarak bilinir. İlk vahiy aldıktan sonra bir süre boyunca vahiy gelmemesi nedeniyle Hz. Peygamber endişe içinde kalmıştır. Ancak bu dönem Müddessir Suresi'nin inmesiyle sona ermiş ve vahiy tekrar gelmeye başlamıştır. Bu döneme "Fetretü’l-Vahy" adı verilir çünkü vahiylerin bir süre kesildiği bir ara dönemdir.

Soruda verilen seçenekler arasında "Kalpler ne ile huzur bulur?" sorusuna verilen en uygun cevap "C) Allah’ı anmakla" seçeneğidir. İslam inancına göre, insanların kalpleri Allah'ı anarak huzur bulur ve manevi tatmin sağlanır.

Verilen olaylar, Uhud Savaşı'nı belirtmektedir. Uhud Savaşı, Peygamber Efendimiz'in liderliğindeki Müslümanlar ile Mekke'nin müşrikleri arasında gerçekleşen bir savaştır. Savaş sırasında Hamza, Peygamber Efendimizin dişi kırılmış ve Müslümanlar yenilgiye uğramıştır.

"Riya", İslam terminolojisinde bir ameli insanların gözünde iyi bir izlenim bırakmak amacıyla yapma, gösteriş yapma anlamına gelir. Bu hadis-i şerifte ifade edilen anlam da, en ufak bir gösteriş veya riyanın bile ameli kabul edilmez hale getireceğini vurgular.

Bu sorunun cevabı D) Kadınlara çok değer verilirdi'dir. Peygamberimizin doğduğu çevre olan Mekke'de kadınlara maalesef çok değer verilmezdi. O dönemde kadınlar toplumda düşük bir statüye sahipti ve birçok haksızlığa maruz kalıyordu. Peygamberimizin İslam'ın yayılmasıyla kadınlara daha fazla hak ve değer tanıması, onların toplumsal statülerini yükseltmeyi amaçlamıştır.