7.Sınıf Fen Bilimleri 1.Dönem 2.Yazılı

Fiziksel anlamda iş yapmak, bir cismin konumunu değiştirmek veya kuvvet uygulamak anlamına gelir. İfadeler incelendiğinde, yalnızca II. ifade "yerden kalemi alıp masanın üzerine koyma" ve III. ifade "dolabın itilerek yer değiştirilmesi" fiziksel anlamda iş yapmış sayılabilir. I. ifade olan "haltercinin halteri havada tutması" ise fiziksel anlamda iş yapmış sayılmaz çünkü cisim yer değiştirmez.

Cevap: Ağırlık (II) ve Yükseklik (I) Çekim potansiyel enerjisi, bir cismin yüksekliğine ve ağırlığına bağlı olarak değişir. Yükseklik arttıkça cismin çekim potansiyel enerjisi de artar çünkü yükseklik arttıkça yerçekimi etkisi daha fazla olur. Aynı şekilde cismin ağırlığı arttıkça çekim potansiyel enerjisi de artar çünkü daha ağır cisimler yerçekimi etkisine daha fazla maruz kalır. Özkütle ise çekim potansiyel enerjisi ile doğrudan ilişkili değildir.

Verilen ifadede, yıldızların içinde gerçekleşen hidrojen elementinin helyum elementine dönüşmesi olayı "çekirdek tepkimesi" olarak adlandırılır. Bu tepkime, yıldızlarda meydana gelen nükleer füzyon sürecini ifade eder.

Cevap: Nokta L. Kinetik enerji, bir cismin hareketine bağlı olarak değişir. Cismin hızı arttıkça kinetik enerjisi de artar. Verilen şekilde cisim, nokta L'de en yüksek hızına ulaşmıştır, çünkü yuvarlanma hareketinde hız cismin yuvarlanma yüzeyine yaklaştıkça artar. Dolayısıyla, cisim nokta L'de en fazla kinetik enerjiye sahiptir.

Verilen şekilde sürtünme yoktur, bu nedenle sallanma sürekli devam eder (I ifadesi doğru). En fazla kinetik enerjinin 3'te olduğu ifadesi doğru (II ifadesi doğru). Ancak çekim potansiyel enerjisi ifadesi yerine çekim enerjisi terimi kullanılmalıdır. Yani III ifadesi yanlıştır. Sonuç olarak, I, II ve III ifadelerinin hepsi doğru değildir.

Tüm ifadeler doğrudur. I. ifade, katı haldeki bir maddenin erimeye başladığı sıcaklık olan erime noktasını tanımlar. II. ifade, saf bir maddenin erime noktasının donma noktası ile aynı olduğunu belirtir. III. ifade, kaynama noktasının ayırt edici bir özellik olduğunu ifade eder. Dolayısıyla, tüm ifadeler doğru cevaptır.

Cevabın B) 20 olduğunu düşünüyorsanız, bu durumda dinamometrenin ölçüm çubuğunda 4 bölme kullanılarak 20 Newton'luk bir kuvvet ölçülebilir. Bu çubukta her bölme 5 Newton'a eşittir, dolayısıyla 4 bölme kullanılarak 20 Newton'luk bir kuvvet ölçülebilir.

Cevap: C) Maya Mantarları. "Şekerli ılık su içerisinde hızla çoğalırlar" açıklaması maya mantarlarını tanımlar. Maya mantarları, şekerli ortamlarda ve ılık sıcaklıklarda hızla çoğalabilen mantar türleridir. Bu özellikleri sayesinde ekmek mayalanması ve fermantasyon gibi işlemlerde kullanılırlar.

Cisimlerin sertliğini, yumuşaklığını, sıcaklık-soğukluk gibi dokunsal özelliklerini algılamamızı sağlayan duyu organı deridir. Cilt üzerindeki reseptörler sayesinde çevremizdeki nesnelerin dokunsal özelliklerini hissedebiliriz.

Tat alma ve koku alma duyuları beyinde aynı yerde bulunmaktadır. Nezle gibi durumlarda burun tıkalı olduğu için koku alınmaz ve bu da tat alma yeteneğini etkiler. Arzu'nun yemeklerden tat alamamasının nedeni, koku alma duyusunun tıkalı olmasıdır.

Koku alma olayı basamaklarında koku tanecikleri, burun deliklerinden burun boşluğuna gelir ve orada koku almaçlarına temas eder. Koku tanecikleri, özel koku almaçlarına bağlanarak uyarıyı oluşturur ve beyne iletilir. Ancak soruda verilen seçenekteki ifade yanlıştır, çünkü koku tanecikleri burun deliklerinden yutağa geçmez.

Burun, sadece koku alma görevini değil, aynı zamanda havayı temizleme, nemlendirme ve ısıtma gibi görevleri de yerine getirir. Burun iç yüzeyinde bulunan tüyler ve mukus tabakası havadaki yabancı maddeleri tutarak temizler. Ayrıca alınan havanın nemlendirilmesi ve ısınması da burun tarafından gerçekleştirilir.

Çevreden gelen ses dalgaları öncelikle kulak kepçesi tarafından toplanır. Kulak kepçesi, ses dalgalarını içeriye doğru yönlendirir ve kulak yoluna iletilmesini sağlar.

Görme sinirleri, göz yuvarlağının arka yüzünden çıkar ve bu çıkış noktasına "kör nokta" denir. Kör nokta, görme sinirlerinin çıkış yeri olduğu için bu alanda herhangi bir görme hücresi bulunmaz, dolayısıyla görüntü oluşmaz.

Çevreden gelen ışık iletilerini beyne ileten görme sinirleri ağ tabaka üzerinde bulunur. Ağ tabaka, gözün iç yüzeyini kaplayan ve görme sinirlerinin bulunduğu tabakadır.

Ağ tabaka, gözün iç yüzeyinde bulunan ve ışığın algılanmasını sağlayan duyu reseptörlerinin (koniler ve çomaklar) bulunduğu tabakadır. Işık bu tabakada algılanır ve sinirsel sinyallere dönüştürülerek görme sinirine iletilir.

Verilen bilgilere göre, damar tabakanın içerisindeki özellikler iris ve göz bebeği ile ilgilidir. Göz bebeği, irisin ortasında bulunan ve göze gelen ışığın miktarını ayarlayarak gözün odaklanmasını sağlayan bir yapıdır.

Damar tabaka, gözün önünde kalınlaşarak "iris" olarak adlandırılan gözün renkli kısmını oluşturur. İris, göz bebeğini çevreleyen renkli doku olarak bilinir.

Damar tabaka gözün renkli kısmını oluşturan iris tabakasının altında yer alır. Dolayısıyla doğru cevap C) Damar tabaka olacaktır.

Gözün sert tabakası sklera olarak adlandırılır ve aynı zamanda gözü dıştan sararak korur. Ayrıca, sklera beyaz renkli ve sert bir dokudur. Dolayısıyla, verilen ifadelerin hepsi sert tabaka için doğrudur.

Doğru cevap C) Mattır'dır. Sert tabaka (sklera), gözün dış yüzeyini kaplayan beyaz ve dayanıklı bir tabakadır. Ancak "mattır" ifadesi yanlıştır, çünkü sert tabaka parlak bir yüzeye sahiptir. Bu tabaka aynı zamanda gözün şeklini koruyan ve içerideki yapıları destekleyen bir kubbemsi yapıya sahiptir. Bu nedenle doğru cevap C) Mattır olmamalıdır.

Gözün parlak, sert ve renkli olan tabakası "Sert Tabaka" olarak adlandırılır. Bu tabaka aynı zamanda sklera olarak da bilinir. Diğer seçeneklerde yer alan tabakalar farklı göz yapılarını ifade eder.

Doğru cevap A) Duyu reseptörleri'dir. Duyu reseptörleri, duyu organlarının içinde bulunan ve çevremizden gelen uyarıcıları algılamaya yarayan özelleşmiş hücrelerdir. Bu reseptörler, ses, görüntü, dokunma, tat ve koku gibi çeşitli duyusal bilgileri toplayarak sinir sistemine ileterek algılamamızı sağlarlar.

Duyu organlarımız aracılığıyla çevremizdeki dünyayı algılarız. Görme, duyma, dokunma ve tatma gibi duyu organları bu algılamayı sağlar. "Hissteme" terimi duyu organlarıyla ilişkilendirilen yaygın bir terim değildir, bu yüzden verilen seçenekler arasında duyu organlarımızdan biri değildir.

Doğru cevap A) Duyu organı'dır. Duyu organları, çevremizdeki çeşitli uyarıcıları (ışık, ses, dokunma, tat, koku vb.) algılayarak bu uyarıcıları sinir sistemine ileten ve beyinde işlenmesini sağlayan özelleşmiş yapılardır. Duyu organları sayesinde çevremizdeki çeşitli uyaranları algılar ve bunları anlamlandırırız.

Cevabınız doğru, doğru cevap "D) Cismin yönünü değiştirir." olmalıydı. Sürtünme kuvveti, cismi hareket yönüne zıt bir yönde etkileyerek onun yönünü değiştirebilir.

oğru cevap A) Toplum içi dayanışmayı sağlar'dır. Organ bağışı, sağlıklı bireylerin kendi yaşamları boyunca kullanmayacakları veya fonksiyonel ihtiyaçları olmayan organlarını, başkalarının hayatını kurtarmak veya yaşam kalitesini artırmak amacıyla bağışlaması anlamına gelir. Organ bağışı, toplum içinde dayanışmayı ve insanların birbirine yardım etme duygusunu güçlendirir. Organ bağışı genellikle gönüllülük esasına dayalıdır ve zorla yapılmaz.

Boşaltım sistemi, vücudun atık maddelerini ve fazla suyu uzaklaştıran bir sistemdir. Bu sistemin organları arasında böbrekler, idrar yolları ve idrar kesesi yer alır. Karaciğer ise sindirim sistemiyle yakından ilişkilidir ve sindirim işlevleri, metabolizma ve toksinlerin parçalanması gibi görevleri yerine getirir. Dolayısıyla, boşaltım sistemiyle doğrudan ilişkili olmayan organ boşaltım sistemine yardımcı organ olarak kabul edilmez.