7.Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Test 2021

Sorunun içeriği, Osman'ın dedesinin ölümünü anlamlandırmaya çalıştığı bir düşünce deneyimini yansıtıyor. Cevap C, ölümün ardından yaşanan kalıcı ayrılığı vurgulayarak, insanların ölümden sonra bir daha görüşemeyeceklerini ifade ediyor.

Verilen metinde kabir hayatının dünyada yapılan amellere göre şekillendiği ve Münker ve Nekir melekleri tarafından sorgulandıktan sonra başladığı belirtilmektedir. Dolayısıyla kabir hayatında insana hiçbir şey yapılmadığı şeklinde bir ifade yer almamaktadır. Kabir hayatının cennet veya cehennem gibi olabileceği ve kabir hayatının ahiret hayatına yön verdiği ifadeleri doğru ve metinde geçen ifadelerdir.

Verilen ayette ifade edilen "Kim zerre ağırlığınca iyilik yapsa onun mükâfatını, kim zerre ağırlığınca kötülük yapsa onun cezasını görür." ifadesi, İlahi adaletin önemini vurgular. Ayette, insanların yaptığı her türlü iyilik ve kötülüğün hesabının verileceği, her eylemin bir karşılığı olacağı anlatılmaktadır. Dolayısıyla, doğru cevap D seçeneği olan "İlahi adaleti" ifadesidir.

Verilen seçenekler arasında, ahiret inancının insana sağladığı faydalardan biri olmayan seçenek D'dir. Ahiret inancı genellikle insanları dürüstlüğe, adaleti sağlamaya ve iyi davranışlara teşvik eder. Bu nedenle ahiret inancı, yalan söylemeyi özendirmek yerine doğru ve dürüst olmayı teşvik eder.

Verilen ayeti kerime, Mahşer gününde insanların aile bireylerinden kaçacaklarını ve birbirlerini tanıyamayacaklarını ifade eder. Bu ayet, insanların bu korkunç gününde, herkesin kendi hesabını düşündüğünü ve yakın ilişkilerin dahi arka plana atıldığını anlatır. Dolayısıyla, doğru cevap A seçeneği olan "O gün birbirini tanıyamayacaklar" ifadesidir.

Verilen seçenekler arasında, mizan kelimesinin anlamı en doğru bir şekilde C seçeneğinde verilmiştir. Mizan, Mahşer gününde insanların sevap ve günahlarının tartılacağı ilahi ölçü aleti olarak kullanılır. Bu terim, İslam inancında kıyamet günü hesaplaşmasını ve adaletin sağlanmasını simgeler.

Verilen metindeki boşluğa uygun olan ifade "Kabir hayatı" olmalıdır. Dünya hayatı ile ölüm arasında kişi kabir hayatına geçer. İslam inancına göre ölüm sonrası, insanlar kabir hayatında amellerine göre bir yaşam sürerler ve ahiret hayatına hazırlık yaparlar.

Verilen metinde, Şeytanın kötülüğünden korunmak için alınması gereken önlemlerden bahsedilmektedir. Kuran'ın öğütleri doğrultusunda bu önlemler sıralanmıştır. Şıklar arasında yer alan ifadelerin hangisinin Kuran'ın öğütlerine uygun olmadığı sorulmaktadır. Şıkları değerlendirdiğimizde, A) Allah'a sığınmak, B) helal ve temiz şeyleri yemek, ve C) şeytanın adımlarını takip etmemek, Kuran'ın öğütlerine uygun adımlardır. Ancak D) seçeneği olan "Özgür irademizi kullanarak her şeyi yapabiliriz" ifadesi, Kuran'ın öğütlerine uygun olmayan bir düşünceyi yansıtmaktadır, çünkü Kuran'da insanların özgür iradesiyle sınırsızca her şeyi yapabilecekleri anlatılmaz.

Verilen seçenekler arasında "Batıl inançlarla ilgili hangisi söylenemez?" sorusunun cevabı aranıyor. Batıl inançlar, gerçeklere dayanmayan ve genellikle bilimsel veya mantıksal temelden yoksun olan inançlardır. Diğer seçeneklerde batıl inançlarla ilgili olumsuz etkilerden bahsedilirken, "C) Yaşamımızdaki hedefler daha kolay gerçekleşir" seçeneği batıl inançların olumlu sonuçlar yarattığını ima ediyor, ki bu genellikle doğru değildir.

Verilen metinde, meleklere imanın insanın davranışlarına katkısı sorulmaktadır. Melekler, İslam inancına göre iyilikleri teşvik eden varlıklardır. A, B ve D şıkları insan davranışlarına pozitif katkılar sağlayan ifadeler içermektedir ve meleklere imanın bu davranışları teşvik edebileceği söylenebilir. Ancak C şıkkındaki "İnsanları üzmeye ve incitmeye özen gösterirler" ifadesi, meleklerin temsil ettiği değerlerle çelişen bir davranışı ifade etmektedir. Bu nedenle bu ifade meleklere imanın insan davranışlarına katkısından sayılamaz.

Soruda, "Ahiret inancının insanın faydalarından hangisine değil" sorusu soruluyor. Ahiret inancı genellikle ahlaki değerleri ve doğru davranışları teşvik eder. Seçenekler arasında sadece "C) Yalan söylemeyi özendirmesi" ahlaki değerlere aykırıdır ve ahiret inancının sağladığı faydalardan biri değildir.

Verilen metinde, Ahiret gününde tüm insanların bir araya toplanacakları yerin ne adlandırıldığı sorulmaktadır. Doğru cevap "Mahşer"dir. Mahşer, Kıyamet gününde insanların toplandığı ve hesap vermek üzere beklediği yer olarak İslam inancında geçerlidir. Diğer şıklar (Sırat, Mizan, Cennet) de İslam inancına ait kavramlardır, ancak bu soruda özellikle toplanma yeri sorulduğundan, Mahşer doğru cevaptır.

Verilen metinde İslam dini hakkında belirtilen özellikler "hurafelerden uzak, akla uygun ve evrensel bir din" olarak sıralanmıştır. Diğer seçeneklerde bu özelliklerle uyumlu ifadeler yer almaktadır. Ancak "B) Bir isteğimiz olduğunda türbelere, ağaçlara bez bağlayıp adak dileyebiliriz" ifadesi, hurafelere ve akla uygun olmayan inançlara işaret eden bir davranışı ifade eder ve verilen tanımla çelişir.

Verilen metinde, doğa olaylarını düzenlemekle görevli olan meleğin kim olduğu sorulmaktadır. Bu melek Mikâil'dir. Mikâil, İslam inancına göre doğa olaylarını düzenleyen melek olarak kabul edilir. Diğer seçenekler (İsrâfil, Azrâil, Cebrâil) de İslam inancındaki meleklerdir, ancak bu soruda doğa olaylarını düzenlemekle görevli olan meleğin adı sorulduğundan, doğru cevap Mikâil'dir.

Verilen ayette bahsedilen "hakiki bekçiler" ve "şerefli yazıcılar" ifadeleriyle kastedilen melekler, İslam inancına göre insanların hayatlarını kaydeden ve amellerini yazan meleklerdir. Bu melekler "Kiramen Katibin" olarak bilinirler. Diğer seçeneklerdeki melekler (Azrail, Mikail, Münker Nekir) farklı görev ve sorumluluklara sahiptir, ancak "şerefli yazıcılar" olarak bahsedilen melekler "Kiramen Katibin"dir.

Verilen ayette Şeytan'ın Allah'ın rahmetinden kovulmasına sebep olan karakter özelliği "büyüklenmek" olarak belirtilmiştir. Şeytan, secde etmeyi reddederek Allah'a karşı büyüklenmiş ve kibirlenmiştir. Diğer seçenekler (gıybet, iftira, yalan) ayette belirtilen olayın nedeni değildir.

Verilen metinde, eceli gelen insanların canını almakla görevli ölüm meleği olarak bilinen meleğin kim olduğu sorulmaktadır. Bu melek Azrail'dir. Azrail, İslam inancına göre insanların ölüm anında canını alan melek olarak kabul edilir. Diğer seçenekler (Cebrail, Kiramen Katibin, Mikail) de İslam inancındaki meleklerdir, ancak bu soruda eceli gelen insanların canını alan meleğin adı sorulduğundan, doğru cevap Azrail'dir.

Verilen ayet ve hadislerde ölümün bir gerçek olduğu ve insanların bu gerçeği unutmaması gerektiği vurgulanıyor. "Her canlı ölümü tadacaktır" ayeti ve "İnsanların en akıllısı, ölümü unutmayan ve ona hazırlıklı olan kimselerdir" hadisi, ölümün kaçınılmaz olduğunu ve insanların ahiret için hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ediyor.

Verilen metinde, görünen ve görünmeyen varlıkların alemde bulunduğundan ve insanların göremediği ancak varlığını kabul ettiği şeylerin olduğundan bahsedilmektedir. Buna göre, A şıkkında yer alan "Bir şeyin var olduğunu anlayabilmemiz için kesinlikle onu görmemiz gerekir." ifadesi doğru değildir. Metinde de belirtildiği gibi, varlıkları anlamak ve kabul etmek için sadece görme duyusuna dayanmak zorunda değiliz. Diğer şıklar (B, C, D) metinde geçen fikirlere uygun ifadeler içermektedir.

Verilen seçenekler arasında "ahiretle ilgili bir terim değil" sorusunun cevabı aranıyor. "C) Miraç" terimi, Hz. Muhammed'in geceleyin Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya ve oradan semalara yükselmesini anlatan olayı ifade eder. Diğer seçenekler (Cennet, Mizan, Mahşer) ise ahiret kavramıyla ilgili terimlerdir.

Üzgünüm, anladım. Doğru cevap C) İsrafil sûra ikinci kez üflendiğinde'dir. İslam inancına göre, insanların öldükten sonra dirilişi İsrafil meleğinin "sûra" adı verilen boruya ikinci kez üflemesiyle gerçekleşeceği düşünülür.

Batıl inançlar, gerçeklere dayanmayan ve çoğu zaman bilimsel veya mantıksal temelden yoksun olan inançlardır. Bu tür inançların topluma zararlarından biri, "B) Toplumda her alanda üretkenliği artırır" ifadesi gibi olumlu bir sonuç değildir. Diğer seçeneklerde (A, C, D) belirtilen zararlar ise batıl inançların toplumda yol açabileceği olumsuz etkileri yansıtmaktadır.

Verilen ayette bahsedilen "hakiki bekçiler" ve "şerefli yazıcılar" ifadeleriyle kastedilen melekler, insanların eylemlerini kaydeden meleklerdir. Bu melekler "Kiramen Katibin" olarak bilinirler. Diğer seçenekler (Azrail, Mikail, Hafaza) farklı görev ve sorumluluklara sahip melek gruplarını ifade eder.

Verilen metinde, meleklerin insanların yaptığı davranışları kayıt altına aldıkları ve bu bilgiye dayanarak Mehmet'in nasıl davranması gerektiği anlatılmaktadır. İyi ve kötü davranışların kaydedilmesi düşüncesiyle, insanların yardım etme, kimsenin duygularını incitmemeye çalışma ve söz-davranışlarına dikkat etme gibi olumlu davranışlar sergilemeleri beklenir. Ancak arkadaşlarıyla alay etmek, olumsuz bir davranış örneği olup meleklerin kaydına geçebilecek bir durumdur.

Verilen metinde meleklerin özellikleri anlatılmaktadır. Metinde meleklerin yaratılış şekilleri, algılanabilirlikleri, cinsiyet özellikleri olmaması, güçlü ve kuvvetli varlıklar olmaları, kötülük yapmama ve sürekli iyilik yapma özellikleri belirtilmiştir.