5.Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1.Dönem 2.Sınav

Soruda duanın özelliklerinden biri seçilmemek isteniyor. Dört seçenek içinde, dua konusundaki temel özellikleri ifade eden üç seçenek (A, B ve C) bulunmaktadır. Ancak, dua yalnızca bireysel istekler için değil, başkaları için de yapılabilir, yani sadece kendimiz için dua etmek (D şıkkı) dua kavramının özüne uymaz.

Kuran'ı Kerim hakkında söylenemeyecek olan ifade, IV numaralı seçenekte yer almaktadır. Kuran'ı ölüye okuyup onlara öğüt vermek, Kuran'ın öğretilmesi ve uygulanması amacına uygun olmayan bir eylemdir. Kuran'ın emir ve yasakları yaşayan insanlar için rehberlik sağlamayı amaçlar; ölülere okumak yerine yaşayanlara öğüt vermek önemlidir.

Soruda dört öğrencinin davranışları verilmiş ve hangi öğrencinin davranışının yanlış olduğu sorulmuştur. Şakir, Rıfkı ve Şaziye, olumlu veya olumsuz bir durum için dua etmişlerdir. Ancak Gülizar, çalışmadan iyi not almak için sadece dua ettiğini söyleyerek yanlış bir davranış sergilemiştir. Bu, çaba göstermeden istenen sonucu elde etmek amacıyla dua etmek yerine, çaba sarf etmek ve ardından dua etmek daha doğru bir yaklaşımdır.

Evrendeki varlıkların kendiliğinden oluşamayacağı düşüncesi, karmaşıklık ve düzenin arkasında bir yaratıcının varlığına işaret eder. Bu düşünce, evrenin düzenli ve karmaşık yapısının tesadüfi bir şekilde ortaya çıkmasının mümkün olmadığını gösterir. Bu nedenle, evrenin arkasında her şeyi yaratan bir yaratıcı veya tasarlayan bir güç olduğu sonucuna götürür.

doğru cevap C) Kelime-i tevhidin anlamıdır. Olmalıydı. "Allah’tan başka ilah yoktur. Hz. Muhammed Allah’ın peygamberidir." ifadesi Kelime-i Tevhid'i ifade eder. Kelime-i Tevhid, İslam'ın en temel inanç ifadesidir ve İslam'ın birinci şartıdır.

Yukarıdaki metinde annelerin ve çocukların birbirleriyle nazik ve sevgi dolu sözler kullanmalarının önemi vurgulanmaktadır. Bu durum, insanlar arasında güzel sözlerin etkisinin anlatıldığı bir örnektir. Metindeki alıntılar, tatlı dilli olmanın ve sevgi dolu sözlerin ilişkileri güçlendirdiğini ve olumlu duygular yarattığını anlatmaktadır.

Başarı, çoğu zaman çalışma, çaba ve özveri gerektiren bir süreçtir. Doğru olan, önce gerekli çalışmayı yapmak ve çaba göstermek, ardından elde edilen sonuçları Allah'a güvenerek kabul etmektir. İnsanın çaba sarf etmesi ve sonra elde ettiği sonuçlara Allah'a güvenerek bağlılık göstermesi, başarının sağlanmasında önemli bir dengeyi temsil eder.

Cuma ve bayram günleri imamın üzerine çıkarak konuşma yaptığı merdivenli yüksek yere "minber" denir. Minber, camilerde hutbe ve vaaz gibi dini konuşmaların yapıldığı özel bir platformdur. İmam, cemaate dini bilgileri aktarmak ve yönlendirmelerde bulunmak için minberi kullanır.

Yanlış olan ifade, D şıkkındadır. İbadetler, Allah'a olan bağlılığımızı ve kulluk görevimizi yerine getirmek için yapılan eylemlerdir. İbadetler sadece Allah'ın hoşnutluğu ve rızası için yapılmalıdır; istediğimiz zaman terk etmek yerine düzenli olarak yerine getirilmelidir.

Ayette bahsedilen konular arasında "D) Camide dua etmek daha sevaptır" ifadesi yer almamaktadır. Ayet, Allah'ın kullarına yakınlığını ve dualarını işitip cevapladığını, doğru yolu bulmaları için davetine uymaları gerektiğini ifade ediyor.

Evrendeki düzen, birçok farklı faktörün bir araya gelerek meydana gelen bir sonuçtur. Gece ve gündüzün birbirini takip etmesi, mevsimlerin oluşması ve meyvelerin farklı tat ve renkte olması gibi olaylar, evrende var olan düzeni yansıtan örneklerdir. Bu nedenle, doğru cevap "Hepsi"dir.

Soruda İhlas Suresi'nde hangi özelliğinden bahsedildiği soruluyor. İhlas Suresi'nde, "De ki: O Allah birdir...O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur." ifadeleri Allah'ın eşi ve benzeri olmadığına vurgu yapmaktadır. Bu sura, Allah'ın tek ve eşi olmayan varlık olduğunu ifade eder.

Soruda bir insanın ne zaman Allah'a dua etmesi gerektiği soruluyor. Dua, sadece zor anlarda veya olumsuz durumlarla sınırlı değildir. İnsan her zaman, mutlu olduğu anlarda da, üzgün olduğu zamanlarda da, hasta olduğunda da, her durumda Allah'a dua edebilir. İslam dininde dua etmek, sadece sıkıntılı anlarda değil, yaşamın her alanında Allah'a yakınlık ve bağlılık göstermenin bir yolu olarak görülür.

Cami ve mescit gibi İslam ibadet yerlerinde Kâbe'nin yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan girintili bölüme "mihrap" denir. Mihrap, namaz kılınırken Kâbe'nin yönünü belirlemek amacıyla kullanılır.

Tanımda verilen özelliklere göre, Ali'nin bahsettiği biçim dua etmektir. Dua, Allah'a yalvarma, yakarma, maddi ve manevi isteklerde bulunma eylemidir. Bu nedenle doğru cevap "Dua etmek"dir.

Dürüst bir insanın temel özelliklerinden biri, özüyle sözünün uyuşması ve samimi olmasıdır. Bu nedenle, B şıkkında yer alan "Özü farklı sözü farklı olur" davranışı dürüstlüğe aykırıdır, çünkü dürüst insanlar söyledikleriyle düşündükleri arasında tutarlılık sağlarlar.

Peygamber Efendimizin aile yaşantısı, cömertlik, tutumluluk ve tasarruf gibi olumlu değerleri içerirken, israf gibi olumsuz bir davranışı içermez. İsraf, İslam öğretilerine göre hoş karşılanmayan bir davranıştır ve Peygamber Efendimizin yaşantısıyla bağdaşmaz.

Ayette, "Bana dua edin, duanıza karşılık vereyim" ifadesi yer almaktadır. Ayet, Allah'ın dualara karşılık vereceğini belirtirken, dua için zamanın önemine dair bir bilgi vermez. Dolayısıyla, B şıkkındaki ifade yanlıştır.

Oruç ibadeti, İslam'da belli şartları olan bir ibadettir. Sağlıklı olmak (IV) ve ergenlik çağına girmiş olmak (II), orucun farz olması için gereklidir. Akıllı olmak (I) ise genel olarak İslam ibadetlerini yerine getirmek için gereken bir şarttır ancak oruçla doğrudan ilişkili değildir. Zengin olmak (III) ise oruç ibadeti için bir gereklilik değildir.

Soruda farz olmayan ibadet sorulmaktadır. Teravih namazı, farz olmayan nafile bir ibadettir. Hac, Ramazan orucu ve zekat, İslam'da farz olan ibadetler arasında yer alırken, teravih namazı ise nafile bir ibadettir.

İslam'da farz olan ibadetlerin bazıları, belirli bir maddi imkâna sahip olanlar için farz kılınmıştır. Bu bağlamda, hac ibadeti ve zekat gibi ibadetler maddi imkâna sahip olanlar için farz kılınmıştır. Zekat, maddi varlıkların belli bir yüzdesinin ihtiyaç sahiplerine verilmesini gerektirirken, hac ibadeti ise yol masrafları ve diğer gereklilikler nedeniyle maddi imkân gerektirir.

Doğru cevap C) Ebu Talip - Abdulmuttalip olmalıdır. Ebu Talip, Peygamber Efendimizin amcasıdır ve onun koruyuculuğunu üstlenmiştir. Abdulmuttalib ise Peygamber Efendimin dedesidir ve onunun yetişmesinde etkili olmuştur.

Verilen düşünceye göre, sevinçlerin paylaşıldıkça çoğaldığı ve üzüntülerin paylaşıldıkça azaldığı belirtilmiştir. Bu bağlamda, sevinç ve mutluluklarını başkalarıyla paylaşmak olumlu bir davranışken, üzüntü ya da kıskançlık gibi olumsuz duyguları paylaşmak çelişki oluşturur.

Peygamber Efendimizin çocukları arasında yer alan ve Hz. Hatice'den dünyaya gelmeyen çocuk, B şıkkında belirtilen Fatıma'dır. Fatıma, Peygamber Efendimizin Hz. Ali ile olan kızıdır. Diğer seçeneklerdeki çocuklar ise Hz. Hatice'den doğmuştur.

Paragrafta anlatılan durum, hac ibadeti sırasında yaşanan birlikteliği ve insanların dil, renk ve ırk ayrımı yapmadan kaynaştığını ifade ediyor. Hac ibadeti sırasında Müslümanlar dünyanın dört bir yanından gelerek aynı giysiler içinde beraberce ibadet ederler. Bu deneyim, insanlar arasında sevgi, dostluk, saygı ve barış duygularının gelişmesine katkı sağlar.

Salih amel, iyi ve erdemli davranışları ifade eder. İhtiyacı olan bir hastaya kan vermek (I), insanlara güler yüz göstermek (III) ve aç olan bir hayvanı beslemek (IV), Salih amel kapsamında değerlendirilen davranışlardır. Ancak, arkadaşımızın hatasını yüzüne vurmak (II), olumsuz bir şekilde karşı tarafa hatasını göstermek olduğu için Salih amel kapsamında değerlendirilmez.

Verilen dua, "Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina muhammed" şeklindedir. Bu dua, Peygamber Efendimize ve onun ehli beytine rahmet ve selam dilemek amacıyla kullanılır. Doğru anlamı en iyi ifade eden seçenek D'dir.

İbadetin en kapsamlı tanımı, Allah'ın rızası için yapılan her türlü iş ve eylem olarak ifade edilmiştir. Bu tanım, ibadetin sadece belirli ritüelleri değil, genel yaşam tarzını da kapsayacak şekilde Allah'a yaklaşmayı ve O'nun hoşnutluğunu hedeflediğini açıklar.