3.Sınıf Fen Bilimleri Kuvvet ve Hareket Çalışma Soruları

Top, havaya atıldığında yerçekimi etkisiyle yukarı doğru ivmelenir. Ancak sürekli olarak yukarı yönde etki eden yerçekimi, topun hızını yavaşlatır ve nihayetinde topun yükselme hızı azalır, yavaşlar ve sonunda durur. Bu yavaşlama hareketi, topun ivmesinin azalması ve yukarıdaki noktada hızının sıfıra ulaşması anlamına gelir.

Bilgisayara yakından bakmak, uzun süreli ve yakın mesafede odaklanma gerektiren bir aktivitedir. Bu, gözlerin yorgunluğa, kuruluğa ve dijital ekranlardan yayılan mavi ışığın olumsuz etkilerine maruz kalmasına neden olabilir.

Cümlede "ekşi tadı" ifadesi kullanılmıştır. Tadı algılamak, dil duyu organı aracılığıyla gerçekleşir. Bu nedenle doğru cevap Dil'dir (A).

Cümlede "karşıdaki dağın zirvesinde hala kar vardır" ifadesi kullanılmıştır. Bu tür bir görsel bilgiyi alabilmek için göz duyu organı kullanılır. Gözlerimizle çevremizdeki nesneleri ve detayları gözlemleyebiliriz.

Tadı algılamak için dil duyu organı kullanılır. Dil, yiyeceklerin ve içeceklerin tadını algılamamızı sağlar.

Deri, dokunma ve basınç gibi dokunsal duyumları algılar ancak varlıkları duymamızı sağlamaz. Varlıkların seslerini duymak için kulak duyu organı kullanılır.

İşitme duyusu, kulak duyu organı aracılığıyla algılanır. Kulaklarımız, ses dalgalarını algılayarak bunları işitsel bilgiye çevirir ve beynimize iletilmesini sağlar.

Dünyada bulunan beş okyanus, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney Okyanusu ve Arktik Okyanusu'dur. Atlas bir okyanus değil, bir deniz veya bölgesel su kütlelerini ifade eden bir terimdir.

Kara tabaka yani yeryüzü, dünyanın en çok yer kaplayan tabakasıdır. Bu nedenle "Dünyada en çok yer kaplayan tabakadır" ifadesi doğrudur (B). Diğer ifadeler de doğru olarak kabul edilir: Canlılar bu tabakada yaşar (A) ve Kara tabaka, yeryüzünde yaşamın sürdürüldüğü alanı ifade eder (C).

Teleskopun icadı konusunda en çok bilinen ve öne çıkan isimlerden biri Galileo Galilei'dir. Galileo, teleskop kullanarak Ay'ın yüzeyini ve Jüpiter'in uydularını gözlemlemiş ve bu gözlemlerle astronomiye büyük katkılarda bulunmuştur.

Bilim tarihindeki önemli isimlerden Al-Farabi (Farabi), genellikle felsefi konulardaki çalışmalarıyla tanınmıştır ve dünyanın şekli hakkında bir açıklamada bulunmamıştır. Diğer iki seçenek olan Biruni ve Mecellan ise dünyanın şekli hakkında çalışmalar yapmışlardır.

Su tabakası, yani denizler ve okyanuslar, dünya yüzeyinin büyük bir kısmını kaplar ve toplam yüzey alanının büyük bir kısmını oluşturur. Bu nedenle "Karalara göre daha az yer kaplar" ifadesi doğru değildir.

Yukarıda özellikleri verilen katman **C) Hava**'dır. Verilen özelliklere göre: - Gözle görülmez: Hava, çıplak gözle görülemeyen bir gazdır. - Tenimiz aracılığı ile hissederiz: Havanın sıcaklığı, rüzgarı gibi özellikleri cilt üzerinden hissedilebilir. - Dünyanın katmanlarından bir tanesidir: Atmosfer, Dünya'nın çevresini saran gaz tabakasıdır ve Dünya'nın katmanlarından biridir.

Sorunun cevabı B) Kara'dır. Dünya üzerinde su bulunmayan alanlara "kara" denir. Bu tür alanlar genellikle kara parçalarının ve kıtaların yer aldığı bölgelerdir. "Hava" ve "ateş" ise fiziksel ögeleri ifade eder ve bu bağlamda soruyla ilişkilendirilmezler.

Doğru cevap B) 3/4'dür. Dünyamızın yüzölçümünün yaklaşık olarak üçte dördü sularla kaplıdır.

Kuzey kutbu bir kıta değildir, coğrafi olarak bir noktadır. Dünya yüzeyindeki kıtalar Asya, Avrupa, Afrika, Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Okyanusya'dır. Kuzey kutbu ise Dünya'nın yüzeyindeki kara kütlesi değil, Kuzey Kutup Dairesi'nin en kuzeyinde bulunan noktadır.

Dünya'nın iç yapısı katmanlardan oluşur ve bunlardan en dışta yer alan "litosfer" ya da "taş küre" olarak adlandırılan katman, kara parçalarını oluşturur. Taş küre, yer kabuğunun katı ve katılaşmış kısmını ifade eder. Canlılar taş kürenin yüzeyinde yaşamlarını sürdürürler.

Astronomi, gök cisimlerinin, yıldızların, gezegenlerin, galaksilerin, kara deliklerin, uzayın ve evrenin incelenmesi ile ilgilenen bilim dalıdır. Matematik (A) ve Kimya (B) ise farklı bilim alanlarıdır ve astronomi ile aynı konuyu paylaşmazlar.

Doğru cevap "A) Mecellan" olacaktır. 16. yüzyılda yaşamış olan Portekizli denizci Ferdinand Magellan, dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlamak amacıyla yaptığı deniz seyahatleri sırasında dünyayı dolaşmış ve bu şekilde dünyanın yuvarlak olduğunu göstermiştir.

Dünya, elipsoid yani yuvarlak bir şekle sahiptir ve tam çember şeklinde değildir. Dünya'nın şekli, ekvatordan kutuplara doğru hafifçe basık ve yassıdır. Bu nedenle "Tam çember şeklindedir" ifadesi yanlıştır.

"Ateş küre" eski düşünce modellerinden biridir ve "dört element teorisi"ne dayanmaktadır. Ancak bu teori günümüz bilimsel anlayışıyla uyumlu değildir. Dünya gerçek anlamda farklı katmanlardan (atmosfer, hidrosfer, litosfer) oluşurken, "ateş küre" bu gerçek yapının dışında bir kavramdır.

Hızlanan hareket, nesnenin hızının zamanla arttığı bir harekettir. Bu durumda, yukarıdan aşağıya doğru bırakılan bir top hızlanan hareket yapar çünkü yerçekimi etkisiyle topun hızı sürekli artar.

Esneklik, bir cismin dış etkiler sonucu şeklini geçici olarak değiştirebilme yeteneğini ifade eder. Elektrik kablosu, elektrik direği ve resim çerçevesi arasında en fazla esnek olan madde elektrik kablosudur. Elektrik kablosu, bükülebilir ve esnek bir yapıya sahipken, diğer iki seçenek daha katıdır.

Gaz halindeki maddenin molekülleri serbestçe hareket eder ve genellikle belirli bir şekle veya hacme sahip değildir. Solunum sonrası dışarı salınan karbondioksit (CO2) gaz halinde bulunan bir madde örneğidir. Karbondioksit gazı, solunum sonucu oluşan ve atmosferde serbestçe hareket eden bir gazdır.

Kulak temizliğinde sert ve sivri cisimler kullanmak kulak içine zarar verebilir, kulak yolunu tıkayabilir veya kulak zarına zarar verebilir. Bu tür cisimler kulak kirini daha da içeri iterek sorunlara yol açabilir. Bu nedenle kulak temizliği için kulak pamuğu gibi yumuşak ve dış kulak kepçesini temizlemek üzere tasarlanmış araçlar kullanılmalıdır.

Kuvvet, bir cismin hızını, yönünü veya şeklini değiştirmek için uygulanan etkidir. Rüzgarın uçurtmayı uçurması, bir kuvvetin etkisi altında gerçekleşen bir olaydır. Rüzgar, uçurtmanın üzerine etki ederek onu yukarı doğru taşır, bu da kuvvetin varlığını gösterir. Diğer seçeneklerde ise kuvvetin etkisi belirgin değildir; gece uyumak ve suyun donması doğrudan kuvvetle ilişkilendirilemez.