2022-2023 12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2.Dönem 1.Yazılı (TEST)

Cevap anahtarı: A) Edebiyatın toplumlar arasında iletişimi sağladığı bakış açısı. "Edebiyatın evrensel bir dili olduğu" ifadesi, edebiyatın farklı kültürler ve toplumlar arasında ortak bir iletişim aracı olduğunu vurgular. Edebiyat, insanların duygularını, deneyimlerini ve düşüncelerini ifade etmek için kullanılan bir sanat ve iletişim biçimidir. Edebiyat eserleri, dilin sınırlarını aşarak insanların ortak duygularını, evrensel insan deneyimlerini ve kültürel değerleri paylaşmalarına olanak tanır. Bu nedenle, edebiyatın evrensel bir dili olduğu düşünülür.

Cevap anahtarı: E) Hiçbiri. "Yeni Yüzyılın Eşiğinde Türk Romanı" makalesinin hangi edebi akımı temsil ettiği sorulmaktadır. Verilen seçenekler arasında bu makaleyi doğrudan temsil eden bir edebi akım bulunmamaktadır. Makale, Türk romanının yeni yüzyıldaki durumunu ele alabilir, farklı edebi akımların etkilerini tartışabilir veya yeni eğilimleri analiz edebilir. Ancak, hangi edebi akımı temsil ettiğini belirlemek için daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır.

Cevap anahtarı: D) Turgut Uyar. "Yitik Ülke" adlı şiir kitabı, Türk edebiyatının önemli şairlerinden Turgut Uyar'a aittir. Turgut Uyar, modern Türk şiirinin etkili isimlerinden biridir ve çağdaş şiirimize özgün bir tarz getirmiştir. "Yitik Ülke" kitabı, Uyar'ın şiirlerini bir araya getiren ve önemli eserlerinden biridir.

Cevap anahtarı: E) Hiçbiri. "Eski Toplumun Çöküşü" adlı eser hiçbir yazarımıza ait değildir. Bu soruda verilen seçenekler arasında bu eserin yazarı bulunmamaktadır.

Cevap anahtarı: B) Şiirlerde sade bir dil kullanılır. Divan edebiyatının özellikleri arasında, Arapça ve Farsça kelime ve tamlamaların kullanılması, konuların genellikle aşk, sevgili ve tasavvufi düşünceler üzerine odaklanması, şiirlerde uyak ve redif kullanılması bulunur. Ancak, divan edebiyatında sade bir dil kullanılmaz. Divan edebiyatı şiirleri genellikle sanatsal ve süslü bir dil kullanır.

Cevap anahtarı: B) İstiare. Verilen cümlede "Sahiden kim bilir, hangi kapıların ardında ne gibi dertler, ne gibi üzüntüler, ne gibi umutlar saklıdır." ifadesiyle bir istiare kullanılmıştır. İstiare, bir şeyin gerçek anlamının dışında mecazi bir anlamla ifade edilmesidir. Bu cümlede, kapıların ardında dertler, üzüntüler ve umutlar olduğu gerçeğinden hareketle, kapıların ardındaki sırlar ve bilinmeyenler istiare edilerek anlatılmıştır.

Cevap anahtarı: D) Açlık. Verilen cümlede "Her yıl dünyada birçok kişi açlıktan ölüyor" ifadesinde "açlık" sözcüğü mecaz anlamda kullanılmıştır. Mecaz, kelime ya da ifadelerin gerçek anlamlarından farklı bir anlamda kullanılmasıdır. Burada "açlık" sözcüğü gerçek anlamı olan fiziksel açlık anlamının ötesinde, yetersiz beslenme, gıda eksikliği veya yoksulluk gibi nedenlerle yaşanan zorlukları ve sonuçlarını ifade etmek için kullanılmıştır.

Cevap anahtarı: C) Vatan Yahut Silistre. Namık Kemal, Tanzimat edebiyatı dönemindeki önemli şairlerden biridir. "Vatan Yahut Silistre" eserini "Türk edebiyatında ilk kez bir sosyal mesajın verildiği" eser olarak tanımlamıştır. Bu eser, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini konu alır ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Silistre Kuşatması sırasında yaşanan olayları anlatır. Namık Kemal, bu eserinde vatan sevgisi, özgürlük ve direniş gibi sosyal mesajları işlemiştir.

Cevap anahtarı: B) Servet-i Fünun Edebiyatı. İkinci Meşrutiyet döneminde etkili olan edebiyat akımlarından biri Servet-i Fünun Edebiyatı'dır. Servet-i Fünun, Batılı edebiyat ve kültür unsurlarını benimseyen ve eserlerinde bu etkileri gösteren bir akımdır. Bu dönemde edebiyatçılar, estetik değerlere önem veren, lirik şiirler ve nazım birimi kullanılan şiirler kaleme almışlardır. Dil ve üslup konularında da özgün çalışmalara yer verilmiştir. Servet-i Fünun Edebiyatı, İkinci Meşrutiyet döneminin edebiyatında etkili olmuş ve bu dönemin önemli bir akımı olarak kabul edilmiştir.

Cevap anahtarı: C) Sinekli Bakkal. Halit Ziya Uşaklıgil'in kaleme aldığı eserler arasından "Sinekli Bakkal" romanıdır. Halit Ziya Uşaklıgil, Türk edebiyatının önemli romancılarından biridir ve "Sinekli Bakkal" eseri, 19. yüzyıl Osmanlı toplumunun sosyal ve kültürel yapısını yansıtan bir romandır. Eser, İstanbul'un sosyal dokusunu, burjuvazi ve aydın kesimin yaşamını ve değerlerini ele almaktadır.

Cevap anahtarı: C) Şairin kişisel duygularını ifade ettiği şiirler. "Lirik şiir" terimi, şairin kişisel duygularını, duygu ve düşüncelerini ifade ettiği şiirler için kullanılan bir terimdir. Lirik şiirde, şairin iç dünyası, duygusal deneyimleri, sevgi, acı, mutluluk gibi kişisel temalar öne çıkar. Lirik şiir, genellikle şairin duygusal bağlantılar kurduğu ve okuyucuyu duygusal bir şekilde etkilemeyi amaçladığı bir türdür.

Cevap anahtarı: E) "Kuyucaklı Yusuf" - Sabahattin Ali. Verilen seçenekler arasında, "Kuyucaklı Yusuf" adlı eser hikâye türüne örnek olarak verilebilir. Roman ve hikâye, edebi türler olup birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Roman genellikle daha uzun ve detaylı bir anlatıma sahipken, hikâye daha kısa ve yoğun bir anlatıma odaklanır. "Kuyucaklı Yusuf" eseri, Sabahattin Ali'nin hikâye türünde yazdığı bir eserdir. Diğer seçenekler arasında yer alan "Sinekli Bakkal", "Bir Sürgünün Hatıraları", "Tutunamayanlar" ve "Huzur" ise roman türünde örneklerdir.

Cevap anahtarı: B) Yeni Çağ Tiyatrosu. "Tiyatro tarihi"nin dönemlerinden biri olmayan seçenek B'dir. Diğer dört seçenek, farklı tiyatro dönemlerini temsil etmektedir. Antik Çağ Tiyatrosu, Orta Çağ Tiyatrosu, Klasik Tiyatro Dönemi ve Modern Tiyatro Dönemi tiyatro tarihinin önemli dönemlerindendir.

Cevap anahtarı: E) Divan Edebiyatı Dönemi. Verilen cümlede, "Eski Türk edebiyatı şairleri" ifadesiyle bahsedilen dönem Divan Edebiyatı dönemidir. Divan Edebiyatı, 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar süren bir dönemi kapsar ve Türk edebiyatının en önemli dönemlerinden biridir. Divan Edebiyatı şairleri, manevi hayatın farklı yönlerini düşüncelerini ve duygularını kelimelerle tasvir ederek şiirlerini oluşturmuşlardır.

Cevap anahtarı: D) Yabancı kelime kullanımı. Modern Türk edebiyatının özellikleri arasında sosyal konuların işlenmesi, özgür düşüncenin ön plana çıkması, Batı edebiyatından etkilenme ve edebiyatın sanat olarak ele alınması bulunmaktadır. Ancak, yabancı kelime kullanımı modern Türk edebiyatının özelliklerinden biri değildir.

Cevap anahtarı: C) Göçebe Türklerin kültürel hayatının bir parçasıdır. Verilen ifadede, "Göçebe Türklerde destan, Orta Asya'da köklü bir geleneğe sahipti" şeklinde destanın göçebe Türk kültüründeki yeri ifade edilmiştir. Bu ifadeyle destanın göçebe Türklerin kültürel hayatının bir parçası olduğu vurgulanmaktadır. Destanlar, göçebe Türk topluluklarının edebi geleneğinde önemli bir yer tutmuştur ve onların tarih, mitoloji, kahramanlık ve kültürel değerlerini aktarma işlevini üstlenmiştir.

Cevap anahtarı: C) Milli Edebiyat Dönemi. İfadeden, edebiyatımızda milli birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla şiirlerin kullanıldığı dönemlerin olduğu anlaşılmaktadır. Bu özellik Milli Edebiyat Dönemi'ne işaret etmektedir. Milli Edebiyat Dönemi, Türk edebiyatında 1911-1923 yılları arasında etkili olmuş ve milli duyguların, milli birlik ve beraberliğin vurgulandığı bir dönemdir.

Cevap anahtarı: C) Tanzimat Fermanı'nın ilanı. Verilen soruda, Türk edebiyatında Tanzimat dönemi ile başlayan batılılaşma sürecinin hangi tarihsel gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıktığı sorulmaktadır. Bu süreç, Tanzimat Fermanı'nın ilanıyla başlamıştır. Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839 tarihinde II. Mahmud tarafından ilan edilen bir ferman olup, Osmanlı Devleti'nde reformlar ve modernleşme çalışmalarının başlatılmasını amaçlamaktadır. Edebiyat alanında da bu dönemde batılılaşma eğilimi ve yeni bir edebiyat anlayışı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, batılılaşma sürecinin temel belirleyicisi Tanzimat Fermanı'dır.

Cevap anahtarı: D) Halk Edebiyatı Dönemi. Divan şiiri, Türk edebiyatında Halk Edebiyatı Dönemi'ne ait bir şiir türüdür. Divan şiiri, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yazılan ve genellikle saray çevresinde gelişen bir şiir geleneğidir. Bu dönemde Divan edebiyatı etkisini göstermiştir.

Cevap anahtarı: C) Servet-i Fünun Dönemi. Verilen soruda, "Fecr-i Ati" topluluğunun hangi dönemde ortaya çıktığı sorulmaktadır. "Fecr-i Ati" topluluğu, Servet-i Fünun Dönemi'nde ortaya çıkmıştır. Servet-i Fünun Dönemi, 1896-1901 yılları arasında etkili olan bir edebiyat dönemidir ve Osmanlı İmparatorluğu'nda modernleşme çabalarının yoğunlaştığı bir dönemdir. "Fecr-i Ati" topluluğu, bu dönemdeki genç şair ve yazarlardan oluşan bir grup olarak ortaya çıkmıştır. Topluluk, edebiyatta yeni bir anlayışı benimsemiş, batı edebiyatından etkilenerek yenilikçi eserler vermeye çalışmıştır.

Cevap anahtarı: D) Cumhuriyet Dönemi. "Köy Enstitüleri" hareketi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemi olan Cumhuriyet Dönemi'nde ortaya çıkmıştır. Köy Enstitüleri, 1940'lı yıllarda tarım ve köy kalkınması için eğitim alanında yapılan reform çalışmalarıdır. Bu hareket, köylerdeki eğitim seviyesini yükseltmek, köy çocuklarına çağdaş eğitim imkanı sunmak ve köylerde sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmayı sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Köy Enstitüleri, dönemin ideolojik ve pedagojik yaklaşımlarına dayanarak köylüleri modernleştirme ve Türkiye'nin çağdaşlaşmasına katkıda bulunma amacını taşımaktaydı.