11.Sınıf Tarih 2.Dönem 1.Test

Sorunun cevap anahtarı: A) Demokrasi için ilk adım olarak kabul edilir. Cumhuriyetin ilan edilmesi, Türkiye'de demokrasinin gelişimi açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu olay, Türkiye'nin monarşiden cumhuriyete geçişini simgeler ve demokratik bir yönetim şeklinin kabul edildiğini gösterir. Cumhuriyetin ilanı, halkın egemenliğine dayalı bir devlet modelinin benimsendiğini ve demokratik değerlerin temel alındığını gösterir. Bu adım, Türkiye'nin demokrasiye doğru attığı ilk ve önemli bir adımdır.

Sorunun cevap anahtarı: D) İkinci Meşrutiyet dönemi. Cumhuriyetin ilk yıllarında çok partili hayata geçiş denemeleri, İkinci Meşrutiyet dönemine denk gelmektedir. İkinci Meşrutiyet dönemi, 1908-1920 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nda hüküm süren ve anayasal düzenin kurulduğu dönemi ifade eder. Bu dönemde çok partili hayata geçiş denemeleri yapılmış, farklı siyasi görüşlere sahip partilerin kurulması ve seçimlerin yapılması süreci başlamıştır.

Sorunun cevap anahtarı: B) Türkiye'nin laikleşmesinde önemli bir adım oldu. 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen kanunlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin laikleşme sürecinde önemli bir dönüm noktasıdır. Bu kanunlarla, din ve devlet işlerinin ayrılması sağlanmış, laik bir hukuk sistemi oluşturulmuş ve devletin resmi olarak dini bir kimliği olmaktan çıkması hedeflenmiştir. Bu adımlar, Türkiye'nin toplumsal ve siyasi yapısında büyük değişikliklere ve modernleşme sürecine öncülük etmiştir.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) Sade ve milli özellikleri taşıyan bir anlayıştır" olarak belirlenmiştir. Cumhuriyet Dönemi kültür ve sanat anlayışı, sade ve milli özellikleri taşıyan bir anlayışı yansıtmaktadır. Cumhuriyet Dönemi'nde, Türk kültürü ve sanatı üzerinde milli değerler ve özgün unsurlar ön plana çıkmıştır. Batı tarzıyla benzerlik gösteren bir anlayış değil, tam tersine Türk kültürünü ve milli kimliği vurgulayan bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu dönemde sanatın yaygınlaşması ve gelişmesi için çeşitli çalışmalar yapılmış, Türk sanatçıları teşvik edilmiş ve Türk motifleri, geleneksel sanat dalları ve el sanatları önem kazanmıştır.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) Batılılaşma ve modernleşmeye dayalı olması" olarak belirlenmiştir. Cumhuriyet Dönemi kültür ve sanat anlayışının en önemli özelliği, Batılılaşma ve modernleşme temelinde şekillenmesidir. Cumhuriyet döneminde, Türkiye'nin çağdaş bir ulus devlet olarak yeniden yapılanma sürecinde, Batı kültürü ve sanatı büyük bir etkiye sahip olmuştur. Bu dönemde, sanat alanında batıdaki akımlar ve teknikler benimsenmiş, sanatçılar çağdaş ve evrensel bir anlayışla eserler üretmişlerdir. Batı sanatının etkisiyle, resim, heykel, müzik, edebiyat, tiyatro gibi farklı sanat alanlarında önemli gelişmeler yaşanmıştır.

Sorunun cevap anahtarı: C) Türkiye'de ulusal egemenliğin temel alınmasını sağladı. Cumhuriyetin ilanı, Türkiye'de demokrasinin gelişimi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Bu ilan, Türk milletinin egemenliğini temel alan bir yönetim şeklinin benimsenmesini sağlamıştır. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte monarşik yapının ortadan kalkması ve ulusal egemenlik ilkesinin kabul edilmesi, demokratik bir yönetim modelinin temellerini atmıştır. Cumhuriyetin ilanı, Türkiye'nin demokrasiye geçiş sürecindeki ilk adımdır ve demokratik değerlerin gelişimine katkıda bulunmuştur.

Sorunun cevap anahtarı: A) Eğitim. 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen kanunlar arasında en önemli yeniliklerden biri Tevhid-i Tedrisat Kanunu'dur. Bu kanun, eğitim alanında önemli değişikliklere yol açmıştır. Kanunla birlikte Türkiye'de eğitim sistemi, tek elden kontrol edilen merkezi bir yapıya dönüştürülmüş ve tüm okulların devlet tarafından yönetilmesi sağlanmıştır. Bu kanun sayesinde eğitimde ulusal bir birlik ve standartlar oluşturulmuş, eğitim hakkı tüm vatandaşlara eşit olarak sağlanmıştır. Böylece, eğitim sisteminin modernleştirilmesi ve halkın eğitim düzeyinin yükseltilmesi hedeflenmiştir.

Sorunun cevap anahtarı: C) Batı kültürü. Cumhuriyet Dönemi kültür ve sanat anlayışı, Batı kültürüne dayanmaktadır. Atatürk'ün önderliğinde yapılan modernleşme hareketleriyle birlikte Türkiye, Batı'nın kültürel, sanatsal ve entelektüel değerlerini benimsemeye başlamıştır. Bu dönemde sanat alanında Batı tarzı resim, müzik, edebiyat, tiyatro ve mimariye yoğun bir ilgi gösterilmiştir. Cumhuriyet Dönemi'nde sanatın evrensel değerleri, çağdaş teknikler ve estetik anlayış temel alınarak geliştirilmiş ve Türk kültürüyle sentezlenmiştir.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Milli Mücadele dönemi" olarak belirlenmiştir. Cumhuriyetin ilanı, Türkiye'de demokrasinin gelişimi açısından "Milli Mücadele dönemi"ni başlatmıştır. Milli Mücadele dönemi, Türk halkının bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi verdiği, ulusal egemenliği hedefleyen bir dönemdir. Bu dönemde Türk milleti, demokratik değerlere sahip çıkarak kendi geleceğini belirleme kararlılığını ortaya koymuştur. Cumhuriyetin ilanı ise Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasıyla gerçekleşmiş ve Türkiye'nin demokratik bir cumhuriyet olarak yönetilmesi yolunda önemli adımlar atılmıştır.

Sorunun cevap anahtarı: B) 1919-1923. Lozan Konferansı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde gerçekleşen önemli bir uluslararası konferanstır. Bu konferans, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndan sonra 1919-1923 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Lozan Konferansı, Türkiye'nin bağımsızlığını kazanması ve uluslararası alanda tanınması için yapılan müzakerelerin sonucunda imzalanan Lozan Antlaşması ile sonuçlanmıştır.

Bu sorunun cevap anahtarı "B) Azınlıkların hakları" olarak belirlenmiştir. Lozan Barış Antlaşması, Türkiye ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan bir antlaşmadır. Bu antlaşmanın sağladığı kazanımlardan biri, azınlıkların haklarının korunmasıdır. Antlaşma, azınlık gruplarının dini ve kültürel haklarını güvence altına almış, azınlıklara eşit vatandaşlık hakları tanımış ve azınlıklara özel statüler sağlamıştır.

Sorunun cevap anahtarı: A) Laiklik ilkesinin benimsenmesine yol açtı. 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen kanunlar, Türkiye'de önemli değişimlere ve dönüşümlere yol açmıştır. Bu kanunlar, toplum ve devlet hayatına çeşitli etkilerde bulunmuştur. Bu etkiler arasında en önemlisi, laiklik ilkesinin benimsenmesidir. Kanunlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun dini kurumlarını ve etkilerini kaldırarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet olmasının temellerini atmıştır. Laiklik ilkesi, devletin dini inançlardan bağımsız olmasını ve tüm vatandaşlara eşit şekilde yaklaşmasını sağlamaktadır.

Sorunun cevap anahtarı: A) Batılılaşma eğilimleri taşır. Cumhuriyet Dönemi kültür ve sanat anlayışı, batılılaşma eğilimleri taşımaktadır. Bu dönemde, Türkiye'nin modernleşme süreci ve çağdaş bir ulus devlet olma hedefi doğrultusunda, batı kültürü ve sanatı önemli bir etkiye sahip olmuştur. Sanat, edebiyat, müzik, tiyatro, resim gibi alanlarda batı tarzı teknikler ve formlar benimsenmiş, batılı sanatçılar ve düşünürlerin eserleriyle etkileşim yaşanmıştır. Bu dönemde Türk kültürü ve sanatı, batı kültürünün etkileriyle birleşerek yeni bir sentez oluşturmuştur.

Bu sorunun cevap anahtarı "B) Hukukun üstünlüğünü sağlamak ve adaleti tesis etmek için" olarak belirlenmiştir. Cumhuriyet döneminde hukuk alanındaki gelişmeler, hukukun üstünlüğünü sağlamak ve adaleti tesis etmek amacıyla yapılmıştır. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Türkiye, çağdaş bir hukuk sistemi oluşturma ve Batı standartlarına uygun bir hukuk düzeni kurma hedefiyle hareket etmiştir. Bu süreçte hukuk alanında bir dizi reform gerçekleştirilmiş, yeni kanunlar ve düzenlemeler yapılarak hukukun üstünlüğü ilkesi güçlendirilmiştir. Bu gelişmeler, adaletin sağlanması ve toplumun güven duyduğu bir hukuk sisteminin oluşturulması amacını taşımaktadır.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) 5 Aralık 1934 tarihli kanunla" olarak belirlenmiştir. Türk kadınlarına siyasi hakların verilmesi, 5 Aralık 1934 tarihinde kabul edilen bir kanunla sağlanmıştır. Bu kanun, Türk kadınlarının seçme ve seçilme hakkını elde etmelerini sağlamıştır. Türkiye, bu tarihten itibaren kadınların siyasi hayatta aktif rol almasına ve demokratik süreçlere katkıda bulunmasına imkan sağlamıştır.

Sorunun cevap anahtarı: B) 3 Mart 1924. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte saltanatın kaldırılması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde gerçekleşen önemli bir adımdır. Bu olay 3 Mart 1924 tarihinde gerçekleşmiştir. Saltanatın kaldırılmasıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti, tam anlamıyla cumhuriyet yönetimine geçmiştir. Bu adım, Türkiye'nin siyasi, sosyal ve kültürel açıdan dönüşümünü ve modernleşme sürecini simgeler.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) 1931'de Liberal Cumhuriyet Fırkası kuruldu ve başarılı oldu." olarak belirlenmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında çok partili hayata geçiş denemeleri ve sonuçları hakkında verilen ifadeler arasında yanlış olan seçenek "D) 1931'de Liberal Cumhuriyet Fırkası kuruldu ve başarılı oldu." seçeneğidir. Liberal Cumhuriyet Fırkası, kurulduktan sonra hızla büyüyerek popülerlik kazandı, ancak 1931'de yapılan seçimlerde Cumhuriyet Halk Fırkası'na karşı başarılı olamadı ve seçimlerden sonra dağıldı.

Cevap anahtarı: E) Cumhuriyetin ilanından sonra saltanat yeniden getirilmiştir. Millî egemenlik anlayışı çerçevesinde saltanatın kaldırılmasıyla ilgili doğru bilgiler şunlardır: A) Saltanatın kaldırılmasıyla cumhuriyet ilan edilmiştir. B) Saltanat kaldırılmasaydı, cumhuriyetin ilanı gecikebilirdi. C) Saltanatın kaldırılması Meclis-i Mebusan'ın aldığı bir karardır. D) Saltanat kaldırıldıktan sonra halife makamı da kaldırılmıştır. Ancak, E seçeneği olan "Cumhuriyetin ilanından sonra saltanat yeniden getirilmiştir" yanlıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra saltanat geri getirilmemiştir.

Bu sorunun cevap anahtarı "B) Şer'i hukuktan vazgeçilmesi" olarak belirlenmiştir. Cumhuriyet döneminde hukuk alanında gerçekleştirilen değişikliklerden biri, "Medeni Kanun" ile şer'i hukuktan vazgeçilmesidir. Medeni Kanun, 1926 yılında kabul edilen ve Türkiye'deki medeni hukuku düzenleyen bir kanundur. Bu kanunla birlikte, şer'i hukuktan kaynaklanan bazı kurallar ve uygulamalar yerine çağdaş ve laik hukuk ilkeleri benimsenmiştir. Bu değişiklik, Türkiye'nin hukuki sisteminde önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Cevap anahtarı: E) Siyasi, sosyal, kültürel ve eğitim alanlarında haklar verilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türk kadınlarına geniş kapsamlı haklar verilmiştir. Kadınlara siyasi haklar tanınmış ve 1934 yılında seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Ayrıca, kadınların sosyal, kültürel ve eğitim alanlarında da hakları güçlendirilmiştir. Kadınların eğitim almaları teşvik edilmiş, toplumda aktif rol almaları teşvik edilmiş ve sosyal hayatta daha fazla yer almaları sağlanmıştır.