10.Sınıf Temel Dini Bilgiler 2.Dönem Başı Sınav

Bu prensip, İslam'ın insan hayatına verdiği önemi ve zor durumlar karşısında esneklik sağladığını gösterir.

Bu yiyeceklerin haram kılınmasının çeşitli hikmetleri vardır.

Bu kaynaklar, Müslümanların hayatlarını yönlendiren temel rehberlerdir.

Adaletin sağlanması, toplumda huzur ve güven ortamının oluşmasını sağlar.

Bu ilke, herkesin kendi eylemlerinden sorumlu olduğunu ve başkasının suçundan dolayı cezalandırılamayacağını ifade eder.

Ceza, suçun niteliği, işleniş şartları ve sebepleri çerçevesinde değerlendirilir.

Bu sınırlar, insanların uyması gereken kuralları ve yasakları belirler.

Bu cezalar, toplum düzenini korumak ve suçları caydırmak amacıyla uygulanır.

Böylece bireysel haklar da korunarak kamu yararı gözetilmiş olur.

İslam hukukunun ilk temel kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir. İslam hukukunun ikinci temel kaynağı ise Hz. Peygamberin söz, davranış ve onaylarını içeren sünnetidir.

Hz. Peygamber Kur'an'ı hem sözlü olarak açıklamış, hem de uygulamalarıyla örnek olmuştur.

Ümmetin fikir birliği ettiği görüşleri ifade eder.

Terim olarak bireyin davranışlarını ve toplumu düzenleyen gelenek, görenek, töre ve inanç gibi çeşitli kaynaklara dayanan ve yaptırım içeren kurallara denir.

Hukuk dışsal, ahlak ise içsel bir dinamiktir.

İnsanın Allah’ı (c.c.) gereği gibi bilmesi ve kişiyi cahilce davranışlar yapmaktan alıkoyması sebebiyle bilgelik olarak da anlamlandırılmıştır.

Hikmet, derin anlayış sahibi olma, dinin inceliklerini bilme anlamı bakımından fıkıh kavramıyla alakalıdır. Her şeyi yerli yerine koyma anlamı yönünden adalet kavramıyla, bilmek manası açısından da ilim kavramıyla ilişkildir.

1. Dinimizde helal alanı, haram alanından daha geniştir. Metinde "Ancak dinimizde helal alanı, haram alanından daha geniştir." ifadesi yer almaktadır. 2. Zaruret durumlarında haram olan fiiller, zaruret miktarınca mübah olabilir. Metinde "Normal şartlarda haram kılınmış fiiller dahi zaruret durumlarında, zaruret miktarı kadar ve geçici olarak mübah olabilmektedir." ifadesi yer almaktadır. 3. Zaruret halinde başkasının hakkına saldırarak ve haddi aşarak leş yemenin günahı olmadığı belirtilmiştir. Metinde "Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına saldırmadan ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur." ifadesi yer almaktadır. Ancak soruda başkasının hakkına saldırmak ve haddi aşmak şartı olduğu için yanlıştır. 4. Giyim-kuşam konusunda, Kur'an'a aykırı olmadığı müddetçe kültürel ve milli özelliklerin gerektirdiği giyinme biçimlerine müdahale edilmiştir. Metinde "Bunun dışında Kur’an’a aykırı olmadığı müddetçe insanların kültürel, coğrafi ve milli özelliklerinin gerektirdiği giyinme biçimlerine müdahale edilmemiştir." ifadesi yer almaktadır. 5. Şans faktörüne bağlı, emeğe dayanmayan ve bir başkasının malını haksız bir şekilde elde etmeyi içeren oyun ve eğlenceler dinimizde serbest bırakılmıştır. Metinde "Oyun ve eğlence konusunda dinimiz şans faktörüne bağlı, emeğe dayanmayan veya bir başkasının malını haksız bir şekilde elde etmeyi içeren oyun ve eğlence anlayışlarını yasaklamıştır." ifadesi yer almaktadır. 6. Helal ve haramlarla ilgili temel kaynaklarımız yalnızca Kur'an-ı Kerim'dir. Metinde "Bu nedenle helal ve haramlarla ilgili temel kaynaklarımız Allah’ın (c.c.) kelamı olan Kur’an-ı Kerim ile Allah (c.c.) Resulünün sünnetidir." ifadesi yer almaktadır. 7. Adalet kavramı sadece kişisel anlayışlara göre sağlanır. Metinde "Ancak adalet kişisel anlayışlara göre değil, hukukun öngördüğü esaslara göre sağlanır." ifadesi yer almaktadır. 8. Hz. Peygamber, yaşadığı toplumda kan davalarını yasaklamıştır. Metinde "Örneğin Hz. Peygamber, yaşadığı toplumun yanlış bir uygulamasını olan kan davalarını kaldırmıştır." ifadesi yer almaktadır. 9. İslam hukukunda, bir kişinin suçu nedeniyle suçsuzların da ceza görmesi adildir. Metinde "Başka bir ifadeyle bir kişi anne, baba veya herhangi bir yakınının işlediği bir günah yüzünden kınanamaz veya cezalandırılamaz." ifadesi yer almaktadır. 10. İslam hukukunda suç ve ceza arasında denge gözetilmelidir. Metinde "İslam hukukunda suç ve ceza arasında denge olması gerekir." ifadesi yer almaktadır.

Helal, dinen serbest bırakılan; haram, yasaklanan; zaruret, haramların mübah sayıldığı durum; hudûd, Allah'ın koyduğu sınırlar; nefsi müdafaa ise hayati tehlikeye karşı kendini savunmadır.